Tuğçe Erçetin İkimiz de Bir Şeyler İstedik
HABERİ PAYLAŞ

İkimiz de Bir Şeyler İstedik

Bu sefer "Yahudi kızı" ile konuşurken bir baktık, hepimizin hikayesinde ortak istekler var. Ben ona kendisinden bahsetmesini istediğimde o da bana sordu, "sen burada ne istiyorsun, özel hayatında değil ama ülkede genel olarak ne istiyorsun? Eminim benimkinden farklı değildir o istekler". O yüzden biraz ondan bahsettik biraz da genel ama "yüzde elli" dahil değil diye düşündüm.. Aslında ben böyle bir yüzdelik ayırmak da istemezdim ama ne taleplerimize bakınca, bizleri temsil etmesini arzuladıklarımız da farklılaşınca ortaya çıktı bu ayrım.

Haberin Devamı

Kendinden bahseder misin diye sorduğumda kısa olacağını söyledi ama hayatının bir bölümü sadece bundan ibaret olduğu için de önemliymiş; bu yüzden ilk cümleleri böyle oldu:

"Ben kimim ne önemi var, bu zamana kadar ne önemi oldu bilemiyorum. Bir ismim vardı ama ismimden önce 'Yahudi kızı' diye tanıtırlardı, hatta bazen yanımda 'bu da Yahudi arkadaşımız' derlerdi. Bozulmazdım, öyleydim sonuçta. Ama bir tek o değildim ki. Ben sadece Yahudi İshak'ın kızı değildim, ticareti ele geçirmiş hainlerin torunu değildim, pinti hele hiç değildim, meşhur 'Yahudi hesabı' nedir hiç öğrenemedim, herkes nasıl geçiniyor, maddi hesabını yapıyorsa biz de evimizde öyle yapardık. Birileri bir fark arıyordu sanırım, kendilerinden daha farklı özellikleri olan. Vardı başka özelliklerim; saçlarım kızıl, gözlerim yeşil, tiz bir sesim vardır, şu an 52 yaşındayım, bazen çok disiplinliyim, tiyatro severim... Böyle özelliklerim de var".

Annem zaten cimri olduğunu söyledi

Bu sefer de isim vermiyoruz, ama istersem "Yahudi kızı" diye yazıda bahsedebilirmişim, çünkü öyle alışmış, mahallesinde öyle duymuş hep. Ben de öyle yazdım. Bir gün ortaokuldan sonra arkadaşlarından biri ona eğer günün birinde parası biterse kendisine para verip vermeyeceğini sormuş. Haliyle bir sorun olup olmadığını merak ediyor ve arkadaşına "bir şey mi oldu, evde bir sorun mu var" diye sormuş, bunun üzerine arkadaşı ise bir anda çekip gitmiş ve bir haftaya yakın konuşmamışlar. Sonra dayanamayıp sorduğunda "annem zaten senin cimri olduğunu söylemişti" cevabını alıyor, "Yahudi kızı" olduğu için...

Haberin Devamı

Çocukken hiç kavgacı değilmiş, kavga etmemeyi öğretmiş ailesi. Ne de olsa 6-7 Eylül her an yaşanabilirdi diyor. Ailesinin tanıdıkları arasında 1934 olayları sonrasında göç etmek zorunda kalan ve şiddete maruz kalmayanların ise bir Yahudi algısı oluşması sebebiyle ürkmeye başladıkları için gittiklerini söylüyor. "Irkçılık vardı, bizzat yaşamadım, ben pek dışlanmadım da, bir devlet politikasının zulmünü de yaşamadım. Ama yaşayan tanıdıklarımız var; ailemin anlattıkları var. Her şeyden önce bir korku var. Ama bugün "Yeni Türkiye" denildiğinde de herkes için korku var, sadece Yahudiler veya azınlık için değil. Mesela sen rahat mısın Tuğçe? Sen huzurlu musun, hiç mi başka şeyler istemiyorsun?" Bu "Yahudi kızının" tek derdi, torunlarının da ileride bir etiket altında kalmasını istememek, baskıcı bir şey hissetmemeleri.. Ama diyor zaten, baskıdan uzak kalmak hepimizin isteği değil mi? Sahi biz ne istiyoruz veya bunu söyleyen bizler kimiz? Sonra ben cevapladım.

Haberin Devamı

Kimlerin istekleri ortak benim için?

Yarın çocuk seslerinin daha çok kahkaha, gözyaşlarının mutluluktan dolayı olduğunu umut edenlerin. Çocuklar sokağa çıktığında güvenli olduğunu bilmeli diyenlerin. Eşitliği, hakkı ve özgürlüğü hiçbir zaman geride bırakmak istemeyenlerin, hatta uğruna hep düşünenlerin; adaletin "sözde" olmadığı, demokrasiye "ileri" denilecekse bugünkü gibi tasvir etmeyenlerin... Bazılarının fıtratındaki insana veya hayvana tekme atmayı kabul etmeyenlerin, insanlık onurunu zedeleyecek tüm pratik ve kararların yanlış olduğunun farkında olanların, eleştirisi varsa konuşanların,istekleri varsa talep edenlerin. Yüzde kaçı temsil eder orasını bilemiyorum, zaten hesap yapma yeteneğim de çok yoktur, kimseyi yanıltmış olmayayım; ama eldeki bir yüzde elliyi çıkarmak gerekiyor sanırım. Onlar zaten bütün bu sayılanlara karşılık zor tutuluyormuş, öyle diyorlar.

Umut etmek, özgür olmak, güvende hissetmek, adalete inanmak, eşit olmak, bayramları kutlamak, hakların yasak olmaması gerektiğini haykırmak... Biz çok şey isteriz ama bunların hiçbiri lüks değildir aslında, olması gereken ama bizim istememizin lüks sayıldığı şeyler haline gelmeye başladı. Bizim kahkahalarımız, sevmelerimiz, sevişmelerimiz, kıyafetimiz, inancımız veya inanmıyor olmamız, sarhoşken tatlı tatlı haykırmamız birileri için sorun olmamalı. İşte bunlar bazılarının ortak istekleri, temsil ettiği gruplar da çok geniş..

En son Yahudi kızı bana şöyle dedi: "Bunlar sadece bazı isteklerimiz, var olmak, var olduğumuzu kabul ettirmek çok önemli. E, bu istekler bizi biz yapan şeyler zaten, güvende olmamız için de lazım. Hayatımızdaki maddi-manevi zorluklar kişisel mücadelelerimiz. Ama ülke yönetimindeki bu isteklerimiz ortak. Seninle bu istekleri paylaşıyorum. Özellikle de torunlarım için, varsın "Yahudi torunu" kalsınlar ama özgür olsunlar. Umarım eşit ve özgür oluruz. Umarım bayramlarımızı gönlümüzce kutlarız, şiddetten uzak... Her şey gönlünce olsun".

Sıradaki haber yükleniyor...
holder