Kemal Öznoyan Ne desek boş...
HABERİ PAYLAŞ

Ne desek boş...

Bu hafta yüzlerinize hafif tebessüm verecek bir yazı yazamayacağım, üzgünüm.

Onun yerine bizim ne kadar vurdumduymaz, kendimize ve başkalarına ne kadar saygısız ve bencil olduğumuzdan bahsedeceğim.

Geçen gün Bahçeşehir Ispartakule’de bir kaza oldu. Ben görmedim, Radyo Trafik'ten canlı dinledim.

Sebebini bilmediğim ama şu an konunun da bu olmadığı bir trafik kazası gerçekleşmiş. TEM'de karşıdan karşıya geçen yayalar da olabilir, zincirleme kaza da olabilir, bilemiyorum. Ancak duyduğum, çok sayıda yaralı yayanın ve aynı zamanda bir sürü arabanın kazaya karışmış olması.

Kazanın gerçekleşmesinden hemen sonra doğal olarak ambulansa ve polise acil haber verilmiş, yola çıkmışlar. Fakat bir süre sonra trafiğin sıkışması ve maalesef vurdumduymaz, saygısız, düşüncesiz, bencil (daha aklıma gelen çok ağırları var ama terbiyem müsait değil) sürücülerin emniyet şeridini tamamen kapatıp bloke etmesi sebebiyle ambulanslar yaralılara ulaşmakta neredeyse bir saat gecikmiş.

Radyo bas bas bağırıyordu 'Dinliyorsanız emniyet şeridinden çıkın veya siz orada değilseniz bile bu şeridi kullanan sürücüleri uyarın' diye.

Sonunda ne oldu bilmiyorum, umarım kaza yerine geç de olsa ulaşan ambulanslar yaralıları kurtarabilmişlerdir.

Bu 'sürücüler' tek bir yaralı bile hayatını kaybederse bunun günahını, vebalini nasıl taşıyacaklar? Ömür boyu vicdan azabı çekmeyecekler mi?

Ama cevabını ben size söyleyeyim; çekmezler. Öyle olacak olsa zaten o şeride girmezlerdi.

Artık söyleyecek bir şey bulamıyorum.

Bildiğim tek şey var, biz “adam” olmayız.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder