Oya Aydoğan'ın ardından...

Hepimize bu dünyanın yalan olduğunu bir kez daha gösterdi Oya Aydoğan'ın ansızın gidişi. Bazı kayıplar gerçekten tokat gibi şiddetli olabiliyor. Kimsenin birbirini üzmemesi gerektiğini, sevdiklerine sarılmaları gerektiğini söyleyen paylaşımlar sosyal medyada oldukça fazlaydı. Neden biri öldüğünde hep bu hatırlanır? Aslında bu duygu hep bizle yaşayamaz mı? Hayat şartları, hırslar, egolar insanın bünyesine zehir gibi girebiliyor maalesef. Önemli olan zaten farkında olup kendini törpülemek, okumak ve başka bakmak. Tüm formül bu... Özellikle eğlence camiasında her şey daha bir karmaşıktır. Küsenler, barışanlar, arkadan konuşanlar, kafanı çevirince hiçbir şey olmamış gibi davrananlar... Dün Gurur Aydoğan'ın Ayşe Arman'a verdiği röportajı okudum. O kadar gerçek ve samimiydi ki. Ateşin düştüğü yeri yaktığı ve acıttığı yerdi oğul Gurur'un bağrı. Annesine özlemi çok katlanacak, ama büyüdükçe o özlem kalbi de büyüyüp olgunlaşacak sevdiklerine sarılarak.

CAHİDE AŞK GEMİSİ

Yıllardır Cahide'yi sevmiş ve özellikle ilk açıldığı dönemlerde sık sık gitmişimdir. İzzet Çapa bir şeyi denemekten korkmaz, sonucu ne olursa her zaman yeni şeyler katmıştır eğlence hayatına. Uzun yıllar Maçka'da hizmet verdi Cahide. Açık söylemek gerekirse ben son zamanlarına bayılmıyordum. "Her şerde bir hayır var" cümlesi Cahide Aşk Gemisi için cuk olmuş. İzzet, son dönemler sevimsiz şeyler yaşasa da bu dönemi de atlatacaktır. Geçtiğimiz akşamlardan birinde ordaydım. Gerçekten bu kadar büyük bir gemi beklemiyordum. Tavanı bir hayli yüksek, ferah bir gemi olmuş Cahide Aşk Gemisi. Sahnede Balık Ayhan ve ekibi vardı. Herkes çok eğleniyordu ve keyifler yerindeydi. Her şeyi minimalize boyutta beklerken, masalardan tutun her şey ferah ferahtı. Şov ekibi boş durmamış, yeni şovlar hazırlamış. Önümüzdeki günlerde Nilüfer, Cahide Aşk Gemisi sahnesinde olacak. Demet Akalın'dan,Göksel'e birçok şarkıcıyı, Cahide Aşk Gemisi'nde izleyeceğiz bu yaz.

HARBİYE AÇIK HAVA'YA NE OLUYOR?

Bu şehirde sevdiğimiz her şey tek tek yıkılmak istenebiliyor. Rumelihisarı konserleri İstanbullular için bir ilaçtı. Yıkılmadı ama sonrasında ne oldu? Bu konserlere devlet baba yasak koydu ve hisara kilit vuruldu. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu eski dokusuyla yine aynı ruhu taşıyan etkinlik alanlarından kalan tek yerdi. Geçtiğimiz hafta yıkılıp üstü kapalı yenileneceği haberini duymayan kalmamıştır. Ama niye? Orası tarihi dokusuyla güzelleşmiş ruhu olan yerlerden. Yenisi olacak mı? Yoksa bu bir geçiştirme süreci mi? Ayrıca neden yenisi? Yenisi olunca kuş mu konacak? Umarım bu duyduğumuz haber gerçekleşemez. Şunun şurasında gidip eskileri yad edip konser izlediğimiz kaç yer kaldı Allah aşkına...

İSTANBUL'DAN KAÇMAK İÇİN EN YAKIN YER AĞVA

Yaz tam yüzünü göstermese de baharı pek ılıman geçirdiğimiz söylenemez. Bünye ara ara güneşi görünce biraz uzaklaşmak istiyor. 19 Mayıs'ı haftasonu ile birleştirip istanbul'dan kaçanlara gün doğdu o ayrı; ama yakın yerlere bir iki günlük gidip hem doğa hem temiz hava bulacağınız yer çok zor. Yıllardır sevdiğim yakın ama doğa ile bütünleşmiş bir yer dir Ağva. Yeşillikler arasında Göksu Nehri'ne bakarak oturmak bile yetiyor insana. Birçok konaklanacak yer var ama ben Acqua Verde'yi seçtim. Geniş bir alana yayılan Acqua Verde'nin diğer otellere nazaran geniş bir havuzu da var. Kahvaltısı ve yemekleri de gayet güzeldi. Tatil zamanı uzak olanlara sırt çantası ile kaçmaları tavsiyemdir.

AH BU YAZ NEREYE GİTSEM?

Mayıs ayı geldi ama hava da hepimiz gibi gel gitli. Bodrum'a kaçanlar yağmurla, Fethiye'ye gidenler fırtınayla karşılaşıyor. Kış bitti, yaz geldi gelecek duygusuyla herkes şimdiden bütçesine göre planlar yapmaya başladı. Bodrum ve Çeşme'ciler hep ikiye ayrılır. Bir de tamamen yurt dışı planları yapanlar var. Bana göre en mantıklısı hep başka yerler keşfetmektir. Sakinliği arayanlar hep Kaş, Fethiye, Datça duygusundadır. Hareket ve eğlence olsun diyenler çoğunlukta ama sakin tatil bana göre artık çok cezbedici. Bu sene vize derdiyle uğraşmak istemeyip vizesiz gemi turlarını tercih edenlerinde sayısı çok. Geçtiğimiz hafta turizmci bir arkadaşımla konuştum. "Bu sene yabancı tatilci %60 düştü" dedi. Geçen sene hatırı sayılır 5 yıldızlı otellerin 3 geceliği 2 bin küsur lira civarındayken, bu sene 700/800 TL'ye kadar düşmüş. Hatta bu rakama her şey dahil sistemiyle yerli turist de konaklayabilecek. Madem bu rakamlara konaklanabiliyordu, bu zamana kadar ülkemizde lüka tatil isteyip kazıklananların suçu, yabancı tatilcilerin buralara konması mıydı?

GÖZLEM KULESİ

Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinde Beren Saat'in sevgilisi rolünde yer alan Engin Akyürek'in, Muhteşem Yüzyıl'da kendisinin annesi rolünde yer alacak olması Saat'i rahatsız etmiş. Ve bu senaryo gerçekleşecekse dizide olmayacağını belirtmesi, Beren Saat gibi bir oyuncuya yakışmamış diyorum.

Tarkan'ın habercilere evlilik yüzüğünü göstererek "baba olmak istiyorum" demesi kaçılmaz bir haberdi. Daha evvel de belirttiğim gibi Tarkan'ın önümüzdeki sene "baba Tarkan" olarak karşımıza çıkarak muradına erecek, kimse şaşırmasın.

Nejat İşler'in sürekli tükenmiş halde demeç vermesini, karamsarlığını ve "acıların çocuğu " damgasını üzerine yapıştırmasını, başarılı bir oyuncu için gerçekten üzücü buluyorum.

İspanyol yönetmen Pedro Almadovar'ın Cannes'da yarışan filmi "Julietta"yı izlemek için sabırsızlanıyorum.

Cem Yılmaz ve Ozan Güven'in habercileri görünce el ele tutuşup yürümeleri birbirlerine "Aşkitom" deyip magazincilere takılmalarını, kasmadan mizahla yaklaşmalarını sempatik buluyorum.

SON DÖNEM SEVDİĞİM MEKANLAR

Nopa: Cumartesi akşamüstü partileri ve perşembe geceleri Özge Fışkın'ın canlı performansı çok keyifli.

Karaköy Marjo: Karaköy'ün en yenisi Marjo'yu başarılı işletmeci Melih Doğan işletiyor. Daha çok eğlence konsepti olan mekan kısa zamanda hareket kazandı. İş çıkışı yemek yemek ya da buluşma mekanı olarak gayet makul.

Alexandra: Arnavutköy'ün hareketliliğine katılan mekanlardan. Pek kokteyl sevmesem de burada gurme kokteyller içilmeyecek gibi değil. Hafta sonu sokağa taşan kalabalık gayet bohem ve rahat.

Wanda: Atiye Sokak'ta eski Blush'ın olduğu yere açılan Wanda özellikle perşembe geceleri hareketli. Servis hızlı, yabancı müzikler gayet başarılı.

Grey: Açıldığı günden bu yana daha da tırmanışta. Servis ve işletme çok başarılı. Özellikle sunumlar özenli. Ambiyansıyla dost meclisi ile çöküp sohbet edilip yemek yenilesi yer.