Sabanur Kıraç Sadece bekarların anlayabileceği 10 saçma durum
HABERİ PAYLAŞ

Sadece bekarların anlayabileceği 10 saçma durum

Haberin Devamı

Devir sevgililerin devri arkadaş. Eğer bu devirde yalnızsan yanmışsın! Herkes sana sanki sende bir sorun varmış gibi davranır. Bir anda elalemin en büyük derdi olur sana birini ayarlamak. Bekarlık utanılacak bir şeymiş gibi davranır ve seni hep zor durumda bırakırlar. Sadece bekarlar anlar bekarların derdinden. İşte bekarsan eninde sonunda içinde bulunacağın ve seni sadece yine senin gibi bir bekarın anlayabileceği 10 saçma durum...

1- “Neden hala bekarsın” gibi cümleleri duymaktan bıktığın o an
Her bekar insanın hayatında, beyaz atlı prensler ya da Victoria Secret mankenleri kapında bekliyordu da sen “Şimdi olmaz, bir ilişkiye hazır değilim” demişsin gibi davranan arkadaşları mutlaka vardır. Bu kişileri olup olmadık yerlerde “Senin gibi güzel/yakışıklı/iyi biri nasıl olur da bekar olur” gibi sorular sormasından tanıyabilirsin. Kendince sana iltifat ettiğini zanneden o saftirik arkadaşlarına uçan tekme atmamak için kendini zor tuttuğun anları sadece senin gibi bekar başka biri anlayabilir.



2- Yeni çıkmaya başlamış iki çiftin arasında tek başına oturduğun ve onları öldürmemek için kendini zor tuttuğun zamanlar
Özellikle ev partilerinde ya da toplu dışarı çıkılan gecelerde her bekar insanın başına mutlaka gelen bir durumdur bu. Sen de en az bir kez, Hhenüz birbirleri üzerinden ellerini çekemeyen, mırç mırç sarılıp öpüşen ve birbirlerine bebek sesleriyle iltifat eden çiftlerin arasında tek başına kalmışsındır. Onlar birazdan oracıkta sevişmeye başlayacakmış gibi sevgi doluyken sen elinde telefon Facebook, Instagram ve Twitter üçlüsü arasında fink atmak ve o gecenin bir an önce bitmesi için dua etmek zorunda kalırsın.



3- Yalnızken de mutlu olunabileceğini kimseye inandıramadığın o sohbetler

Evet bazen yalnızlık da bir tercihtir. Üst üste başarısız birkaç deneyim yaşadıktan sonra insan kendini işine, hobilerine ya da ailesine adamak isteyebilir. Bir süre için de olsa kalbini nadasa yatırma niyetinde olabilir. Ama en önemlisi de böyle zamanlarda kimseye neden yalnız kalmak istediğini açıklamak istemeyebilir. Ama yok! Bunu kimse anlamaz. İlla onlara halinden mutlu olduğunu anlatmak ve onları inandırmak için aşırı emek harcamak zorunda kalırsın!



4- “Daha az mükemmeliyetçi olman gerek” diyen kişilere dil çıkarmamak için kendini zor tuttuğun zamanlar
Eğer bekarsan etrafında “Kimseyi beğenmediğin için yalnız kaldığını” düşünenler hep çoğunluktadır. Bu düşüncelerinin altında genelde sana ayarlamaya çalıştıkları o korkunç arkadaşlarıyla çıkmak istemeyişin yatar. Allah günah yazmasın ama kimsenin beğenmeyeceği kadar çirkin, işsiz güçsüz, geyik ötesi ama çok iyi kalpli o arkadaşı beğenmediğin ve onunla olmak yerine yalnız kalmayı tercih ettiğin için sana kendini beğenmiş muamelesi yaparlar. İşte tam da böyle bir anda sana “Mutlu olmak istiyorsan daha az mükemmeliyetçi olmalısın” derler. Onlara bakıp iki elini kulaklarında sallarken gözlerini şaşı yapıp dilini çıkarmadan durmak gerçekten zor gelebilir bazen!



5- Mış gibi yapmak istemediğini açıklamak zorunda kaldığın günler

Çok sevdiğim bir arkadaşımın lafıdır “Mış gibi yapmak!” Yani sevmediğin birini seviyormuş gibi, beğenmediğin birini beğenmişsin gibi yapmak zorunda kalmak. Bu herkesin başarılı olabileceği bir durum değildir. Bazıları “mış gibi yapmayı” beceremezler. Bu yüzden de zor beğenirler. Ve kolay kolay kimseyle birlikte olamazlar. En zoru da bu huylarını arkadaşlarına anlatmalarıdır. “Neden bu çocuğa bir şans vermiyorsun” diyenlere “Çünkü mış gibi yapamıyorum” demek isterler. Sanki o çocuktan hoşlanmış, onu beğenmiş gibi yapamadıklarını ve yapmak istemediklerini anlatmaktan bıkmışlardır. Bunu da sadece yine kendileri gibi bekar biri anlayabilir!



6- Her yerde karşına çıkan kırmızı kalpleri görüp Sevgililer günün yaklaştığını fark ettiğin o an
Eskiden sorsanız “Eğer bekarsan dünyanın en iğrenç günlerinden biridir Sevgililer Günü” derdim. Şimdiyse böyle düşünmüyorum. Artık sevgilim olduğu için değil, bu iğrençliğin tek bir gün değil koca bir ay sürdüğünü düşündüğüm için! Sevgililer günü dediğiniz kapitalizmin kölesi haline gelmemize neden olan o lanet gün için haftalar öncesinden her yer süslenmeye başlıyor! Her marka ayrı bir kampanya ile o günü burnuna sokmaya çalışıyor. Televizyon, radyo ve hatta internet bile kırmızı kalplerden geçilmiyor! İşte karşına çıkan o ilk kırmızı kalbi gördüğün ve Sevgililer Gününün yaklaştığını anladığın o ilk anki gözlerini oyma kulaklarını tıkama hissini sadece senin gibi bekarlar anlayabilir!

7- İlişkisi olan arkadaşlarının onları kıskandığını sandığı zamanlar

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki sevgilin hatta kocan ya da karın varsa otomatik olarak üstün ırkmış havasına girebiliyorsun. Sevgilisi olanlar ve olmayanlar diye ayrılıyor insanlar. Sevgilisi olanlar nedense olmayanların her zaman kendilerine özendiklerini ya da onları kıskandıklarını zannediyorlar. Sanki bekarlar her akşam yatağa yatıp “Ya ne güzle onların bir sevgilisi var benim neyim eksik benim niye sevgilim yok” diye ağlıyorlar!


8- Sana acıdıklarını belli edenleri pataklamak isteğin günler
Sevgilisi olanlar içten içe bekarlara özenirken yine de onları küçük görmeden de edemiyorlar. Ya “Çok da tatlısın neden bir sevgilin yok ki” gibi bakışlar atıyor, ya da “Senin şimdi programın da yoktur istersen bizimle gel, yalnız kalma bu gece” gibi cümleler kuruyorlar. En siniri de bu acıklı davetler zaten. Sanki sadece sevgilin olursa dışarı çıkabilirmişsin gibi “bekarsan programın yoktur, kimse de seni bir yere çağırmamıştır” şeklinde davranıyorlar. Aman ha sevgilisi olan birine “Akşam napıyorsun, yemeğe gidelim” mi deme! Hemen soğukta titreyen yavru bir köpek görmüş gibi davranmaya ve “Ya canım biz aşkımla baş başa yemeğe gidecektik ama istersen sen de gel, bak çok üzüldüm şimdi bilseydim program yapmazdım” gibi cümleler kurmaya başlıyorlar! İşte o anda onları nasıl da pataklamak istediğini sadece yine senin gibi bekar olan birileri anlayabiliyor...



9- Arkadaşının herkesin içinde geçen sene çıktığın o kişiye ne olduğunu sorduğu o anda
Müzmin bekarlardansa sıkça rastlayacağın durumlardan bir diğeri de sürekli eski sevgililerinin sorulmasıdır. Bu soruların altında genellikle “Ya ne güzel birini bulmuştun, onu niye elinden kaçırdın” anlamı yatar. Üzerinden asır geçen sevgililerini hatırlarla ve olup olmadık yerde onlarla neden ayrıldığını sorarlar ya, işte o an elini kana bulamak istersin. Ama yapma. Gül geç. Çünkü bu daha bir başlangıç. Daha lisede terk ettiğin o sümsüğün şimdi nasıl da evli, mutlu ve çocuklu olduğu hikayesini dinleyeceksin. Derin bir nefes al ve kendini bir papatya tarlasında hayal et...



10- Sevgilisi olan arkadaşlarının seni sadece sevgililerinin işi olduğunda aradığını anladığın zamanlar
En yakın arkadaşlarının sevgilisi varsa ve senin yoksa en güzel muhabbetler sizin aranızda geçer. Sen ne zaman buluşmak istesen onun sevgilisiyle planı vardır ve hep “Ne olacak ya sen de gel” tavırlarındadır. Ne zaman o seni arar ve program yapmak isterse de bilirsin ki sevgilisi ya şehir dışındadır ya da çok önemli bir işi vardır. Yani “Madem sevgilimle görüşemiyorum bari seninle görüşeyim” havasındadır arkadaşın. Ama daha da güzeli o aradığında senin hemen koşarak ona gitmeni beklemesidir. Sanki sen evde oturup ya bir gün arkadaşım ararsa diye program yapmadan bekliyormuşsun gibi düşünürler nedense. Ve sevgililerinin olmadığı o günde senin programın varsa ve onlara zaman ayıramazsan da aşırı bozulurlar. İşte bu durumu sadece senin gibi bekarlar anlar...

10

Sıradaki haber yükleniyor...
holder