Nazlı Erdol Sinemada kendini alkışlatan film: Whiplash
HABERİ PAYLAŞ

Sinemada kendini alkışlatan film: Whiplash

İtiraf ediyorum, bu anı uzun zamandır bekliyordum. Ekim ayında izlediğimden beri, Whiplash’i yine sinemada, yine yüzümde o garip ifadeyle (böyle gülümseme gibi ama tam da değil) seyretmek istiyordum! İşte bu emelime çok yakında ulaşacağım zira Whiplash, 16 Ocak’ta yani bugün gösterime giriyor!

Whiplash’le ilgili söylenecek o kadar çok söz var ki! Aynı anda ter boşanıp gözleriniz dolacak, gururlanarak (neyin gururuysa bu?) ayağa kalkmak, alkışlamak falan isteyip “ne yapıyorum ben, sinemadayım yahu” diyeceksiniz! Sonra fark edeceksiniz ki uzuuuun zamandır hiçbir film size bu kadar yoğun ve sahici duygular yaşatmamış. Hah bu kadar da net söylüyorum işte!

Haberin Devamı

SİNEMADA ALKIŞLAMAK DA NESİ?

Sonbaharımızı güzelleştiren Filmekimi kapsamında ek seansında zar zor bilet bulup izlediğim Whiplash bana bunların hepsini yaşattı gerçekten de. 107 dakikanın sonunda tüm salon alkışladı filmi. Kadıköy’deki Rexx Sineması’nda bizi duymayan, tanımayan, bilmeyen sinemacıları tüm samimiyetimizle alkışladık; çünkü bir sinema salonunda “film alkışlamak” her ne kadar saçma olursa olsun Whiplash size resmen böyle hissettiriyor. Kendinizi kalbiniz küt küt atarken kendinizi perdedeki görüntüyü alkışlarken buluyorsunuz.

BAŞARI İÇİN KENDİNİZİ NE KADAR ZORLARSINIZ?

Damien Chazelle’in yazıp yönettiği, Miles Teller ile J.K. Simmons’ın başrollerde harikalar yarattığı Whiplash, gelecek vaat eden genç davul öğrencisi Andrew ile caz duayeni ‘manyak’ hocası Terence Fletcher’ın problemli ilişkisini merkeze alırken, bir yandan da ‘başarılı olmak için kendinizi ne kadar zorlarsınız’ sorusunu kendinize sorduruyor.

BAYIK BİR FİLM DE OLABİLİRDİ AMA...

Sadece 2014’ün değil tüm zamanların en iyilerinden sayılacağına emin olduğum Whiplash deyim yerindeyse tam bir ‘sinematik adrenalin’. Damien Chazelle, gayet kısır ve yüzeysel kalabilecek bir konu olan “öğretmen-öğrenci ilişkisi”ni öyle bir işlemiş, Miles Teller ve J.K. Simmons da karakterlere öyle bir hayat vermiş ki, ortaya sizi hop oturup hop kaldıracak dahiyane bir başyapıt çıkmış.

Haberin Devamı

ÇALSIN DAVULLAR: SIMMONS ABİ OSCAR'A ÇOK YAKIN!

En İyi Film kategorisinde Oscar adaylığı kazanan Whiplash, büyük ihtimalle bu ödülü alamayacak. (Ödülün favorisi Richard Linklater’ın 12 yılda çektiği Boyhood.) Ancak En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında bir Oscar adaylığı, bir de Altın Küre ödülü bulunan J.K. Simmons’ın, 22 Şubat’ta gerçekleşecek Oscar töreninden elinde heykelcikle mutlu mesut ayrılması kuvvetle muhtemel. Özellikle unutulmaz Oz dizisindeki ‘pis Nazi’ Vern Schillinger karakteriyle akıllara yer eden Simmons, yanlış bir oyuncunun elinden karikatüre dönebilecek bir rolün altından ustalıkla kalkmış. Filmi fevkalade kurgulamayı başaran Tom Cross, alkışı (ve mümkünse Oscar’ı) hak eden isimlerden bir diğeri, sayesinde Whiplash’in ritmini yakaladık ve gerilim filmi izliyormuşuzcasına kaskatı kesildik. Tansiyon hiç düşmedi.

MÜZİK AŞIKLISI OLMANIZ ŞART DEĞİL

Uzun lafın kısası; hayatınızda elinize baget almamış olabilirsiniz, sadık bir müzik dinleyicisi bile olmayabilirsiniz ama Whiplash, sizi bir yerden (büyük ihtimalle kalbinizden) yakalayacak, avucunun içine alacak ve favori filmlerinizden biri olacak. Demedi demeyin!

Haberin Devamı

Sıradaki haber yükleniyor...
holder