Terörün kanlı eli

10 Haziran 2016, Cuma 12:09

Haberin Devamı

Bir sabah uyanıp da iyi haberler almak çok zor artık ülkemizde. Tam insanın içi güzelleşmeye yakın, her şeyi yeniden biraz da olsa toplamak isterken gelen bir kötü haber hepimizin ruhuna bıçak sallıyor. En son Vezneciler'de yaşanan hain bombalı saldırı haberini uzaklarda aldım. İçimden bu kaçıncı daha kaç tane daha can gidecek, kaç tane daha anne baba ağlayacak kaç tane yetim kalacak derken haber kanallarının bazıları bu haberleri hep üstü kapalı verdi.

Yarınlara hepimizin umutla bakma isteği günden güne nasırlaşıyor can yakıyor. Vicdan muhasebesinden habersiz terörü destekleyen ve içinde olanları da bu mübarek aylarda en güzel yere Allah'a havale ediyorum...

İFTAR SHOWLARI BAŞLADI

Ramazan ayımız ziyadesiyle geldi. Benim o kadar güzel ve değişmeyen anılarım vardır ki hepsini çok özlüyorum. Benim için ramazan anneannemle uyanıp sedirde sahur yapmaktı. Her akşam başka akrabalara gidip "acaba nasıl tatlılar yaptılar" diye merak etmekti. Çocukken yaşadığım o duyguların çoğunu yaşayamasam da benim için çok başka bir aydır ramazan. Bu özel ayın gelmesiyle yine bir çok magazin programı vazgeçilmez iftar showlarına başladı. Bülent Ersoy'un her zaman başrolde olduğu bu showlara gülsek mi ağlasak mı bilemedim.

Bu showlar nasıl mı oluyor? İftar öncesi Bülent Ersoy'un yanına bir çok yeni çıkmış şarkıcı konuşlanıyor eller açılıp dua ediliyor görüntüler veriliyor. Gayrimüslim olan İvana Sert bile müslüman değilim ama dua ediyorum diyerek el açıyor. İftar sonrası doğum günü pastaları üfleniyor. Ardından şarkılar söylenip bazen de göbekler atılıyor. Dansöz bile çıksa şaşırmayacak kimse o derece yani. Her gün başka bir kanalda başka bir görüntüyle karşılaşacağımız bu görüntüler samimiyetten ve ramazan ayına yakışmayarak o kadar uzak buluyorum ki...

HANGİSİ YAZLIK ŞARKI

Her yaz aynı muhabbet yapılır. "Hangi şarkı bu yazın şarkısı olacak" diye...

Bence artık öyle bir durum kalmadı. Son 5 sene evveline kadar her yaz başı iyi isimlerden en az 10 tane şarkı çıkardı. Şimdi kimsenin bir şeye heyecanı kalmadı. Tüm şarkıcılar yapımcılar harcadığı her kuruşun hesabını yapıyor.

"O şarkıyı" bulmak artık hiç de kolay olmuyor. Uzun zamandan sonra büyük bir çıkış yapan ve herkesin ağzına yapışan Ayla Çelik'in Bağdat'ı da tükenmek üzere. Kışın çıkan ve hit olan bir çok şarkı da aynı şekilde. İlk yaz açılışını yeni albümüyle Hande Yener yaptı.

Çıkış şarkısı Mor bu yaz çok çalacak gibi gözüküyor. Ajda Pekkan'ın çıkış şarkısı Ayrılık Ateşi'ne daha alışamadım ama bu yaz en çok çalacaklar arasında. Ayşe Hatun yeni şarkısıyla çok büyük bir sürpriz yapabilir. Tarkan'ın pop albümü yaz ortasında çıkarsa yine herkesi yakar geçer derim. Ramazan bayramı ile beraber çıkacak yeni isimler de var tabii. Bakalım yaz sonunda dile dolanmış bir şarkı bizi mest edecek mi?

SAKİN TATİL ANLAYIŞI

Herkesin yaz planları ve tatil hayalleri çoktan başladı. Yaşadığı şehirden çok uzaklara gidip kafayı da bırakıp kaçmak en büyük istek her zaman.

Hızlı ve hareketli tatil anlayışını çoktan bırakan biri olarak hep doğa ve sakin yerler arayışında olmaya başladım. Çeşme ve Bodrum hattı İstanbul'un devamı olduğu için açıkçası bana çok tatil yapmışım hissi vermiyor.

Geçen sene de olduğugibi bu yıl da "kafa nereye ben oraya" modunda attım kendimi Ege'ye. Nerelere mi?

Palamutbükü: Uzun zamandır adını duysam da yolum hiç düşmemişti. Ta ki sevdiğim bir arkadaşım "hadi kalk seni sürpriz bi'yere götüreceğim" diyene kadar. Datça'ya çok az bir mesafede olan Palamutbükü 90'lardan kalma sakin huzurlu ve bambaşka yerlerden biri. Deniz tutkunuysanız ve akvaryum gibi bir suda kulaç atmak istiyorsanız hiç düşünmeyin derim. Burada çok konaklama yerleri mevcut olmasa da alternatif yerler var. Biz Aycan Tatil Evleri'nde kaldık; tam doğanın içinde yer alan bungolow tarzı butik evler ruhunuza çok iyi geliyor. Sahilin tam ucunda yer alan Türkan'ın Yeri'ne de zeytinyağlılarını ve sohbetini dinlemek için bile gidilir.

Hayıtbükü: Palamutbükü'nün kardeşi diyebiliriz ufacık bir koy ve balıkçı teknelerinden ibaret tablo gibi. Çalışan yerli insanların samimiyetleri ve sohbetleri sizi mutlu edebilir. Burda da bir kaç kalacak yer var. Ödeyeceğiniz paralar astronomik değil.

Bördübet: Uzun yıllardır zaman zaman kaçtığım bir yerdir Bördübet. Buradaki Club Amazon benim vazgeçilmez sevdiğim yerlerdendir. Gökova Körfezi'ne açılan Club Amazon kalabalıktan uzakta samimi bir tesis. Taş odalar, bungolow ve karavan tipi odalardan oluşan amazon konforlu kamp kafasını yaşamak isteyenler için tek kelimeyle gayet ideal. Marmaris'e sadece 15 km olan Bördübet Club Amazon'a dünya gözüyle uğrayın derim.

Bu yaz alternatifi olarak yine aynı şekilde benim devamımda olacak yerleri ve önerilerimi saymak gerekirse, kafanıza ve notlarınıza Kaş, Selimiye ,Hisarönü, Bozburun, Sedir Adası, Akyaka'yı da alın.

YENİKÖY HAREKETLENİYOR

Geçtiğimiz hafta uzun zamandır yolumun düşmediği Yeniköy'e gittim. Gerçekten boğaz hattında benim için sakin ve huzurlu bir yerdir Yeniköy. Huzurlu tarafı hala var ama artık sakin diyemeyeceğim. Yeniköy resmen bir Bebek kadar hareketlenmiş. Yanyana pub'lar cafeler restoranlar tüm caddeyi sarmış. Bir tanesi bile boş değil. Tatlıdan uzak olsam da buraya öyle güzel bir patisseria açılmış ki yok yok.

Adı Della Luna dondurma yiyeceğim diye gittiğim açılışta neler yoktu ki, İtalyan pizzalar, taze somon fümeli kanepeler... Sevdiğim çift Kenan-Gül Erçetingöz de ordaydı.Uzun uzun sohbet ettik. Ardından Sacit Aslan'ın da gelmesiyle sohbet uzadı gitti. Sacit Aslan'ın anlattığı geçmiş anılar bizi kendisine hapsetti. Della Luna'nın pastaları, özel yapım kahveleri ve içinde dondurma olan hamburgeri çok ilginçti. Yolunuz düşse de düşmese de bir kahveye ya da kahvaltıya geniş menüsünden tatmaya gidin derim. Ayrıca bayram yaklaşırken gurme çikolata ve pastalarından hediye almayı unutmayın.

HABERİ PAYLAŞ