Sabanur Kıraç Yeni evlenmiş bir çifte asla söylememeniz gereken 10 şey
HABERİ PAYLAŞ

Yeni evlenmiş bir çifte asla söylememeniz gereken 10 şey

Haberin Devamı

Malum düğün ve nikah sezonu açılalı çok oldu. Hele şimdi Ramazan da bitiyor pek çok çift düğün hazırlıklarını hızlandırıyor. Git gide etrafınızdaki yeni evli çift sayısının arttığını görmeye başlayacağınız bir döneme girmiş olabilirsiniz. Bu sadece takılacak altınlar, gidilecek düğünler, atılacak göbekler anlamına gelmiyor. Aynı zamanda da yeni evli çiftle edilecek sohbetlere de hazır olmalısınız. Onlara mutluluk dileyip tebrik ederken aman diyeyim ağzınızdan çıkanlara da dikkat edin. Çünkü niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun yeni evli çiftlere asla söylenmeyecek bazı şeyler vardır. İşte size bunlardan bazıları...

1- Hamile misin/ Eşin hamile mi?

“Aklı başında bir insan başka ne diye evlensin ki? Ya ortada bir çocuk vardır ya da yeşil kart almaya filan çalışıyordur! Hem kim seninle niye evlenmek ister ki başka? Kesinlikle bir kaza kurşunu olmuştur! Benim gibisi hala bekarken senin gibisi başka nasıl nikah masasına oturabilir ki?! Hadi itiraf et, yolda bir çocuk var değil mi? Zaten çok kısa zamandır birliktesiniz. Bu kadar hızlı karar almanızın bir sebebi olmalı. Yıldırım aşkı olamayacağına göre kesin yıldırım bebeği! Tamam belki de uzun zamandır berabersiniz. Ama bu kadar zaman evlenmediniz ne diye şimdi evleniyorsunuz? Çünkü bebek haberi aldınız! Hadi itiraf et!” Siz yeni evlenen arkadaşınıza sadece “Hamile misin” ya da “Eşin hamile mi” diye sorduğunuzu sanıyorsunuz değil mi? İşin aslında yukarıda yazdıklarımı düşündüğünüzü hissettiriyorsunuz. Belki de gerçekten öyle düşünüyorsunuz. Ama bu düşüncelerinizi karşınızdaki kişiye hissettirmeniz ve onun mutluluğunu paylaşmak yerine ona bir kulp takmaya çalışmanız hiç hoş değil. O yüzden iyisi mi siz yeni evlenen bir çifte bu soruyu boşuna sormayın. Zaten cevabı evet isi iki üç ay içinde kendi gözünüzle göreceksiniz!



2- Ne zaman çocuk yapacaksınız?

Hey hadi ama! Daha 10 saniye önce nikah defterine imza atana bile bu soru sorulmaz ki! Hayatımız bu klişe sorularla geçiyor. Biriyle tanışıyorsunuz, “Ne zaman sözleneceksiniz” diyorlar. Sözleniyorsunuz nişan soruyorlar, nişanlanıyorsunuz “Düğün ne zaman” diyorlar. Evlenince yakanızdan düşerler sanıyorsunuz ama nerde! Evlenir evlenmez de çocuğu ne zaman yapacağınızı merak ediyorlar. Üstelik çocuk yapmak da çözüm değil, daha ilki doğar doğmaz ikinciyi sormak da adetten! Biraz bırakın da evliliklerinin tadını çıkarsınlar hatta evlendiklerini anlasınlar. Aradan bir ya da birkaç yıl geçtikten sonra istediğiniz kadar açabilirsiniz çocuk mevzunu...



3- Bunlar iyi günleriniz!

Hayatlarının en güzel günlerini yaşadıklarını düşünen ya da belki de düğün telaşı, ailelerin kaynaşması derken strese girmiş bir çifte “Bunlar iyi günleriniz yakında sorunlarınız başlar” manasına gelen bir şeyler söylemenin ne anlamı var Allah aşkına?! Her şey daha kötüye gidecek olsa bile bunu söyleyerek iyi zamanlarını niye kara bulutlarla donatıyorsunuz? Neden akıllarına soru işaretleri yerleştiriyorsunuz? Hem siz nereden biliyorsunuz ki onların evliliği sizin bildiğiniz diğer evlilikler gibi olacak? Belki onlar çok mutlu olacak, belki sorunlarını kendi içlerinde çözecekler. Kimsenin hayallerini yıkmak ya da gelecekle ilgili ümitlerini suya düşürmek size yakışmaz!



4- Kendini yaktın/ Geçmiş olsun!

En sevdiğim de bunu kişinin eşinin yanında söyleyip kendini dünyanın en komik insanı zanneden soytarılardır! Eğer arkadaşınızı seviyorsanız ve onunla evlendikten sonra da görüşmeye devam etmek istiyorsanız “Sen kendi kendi yaktın. Biz sana yapma demiştik. Geçmiş olsun. Allah kurtarsın” ve tüm benzeri cümlelerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Çünkü bu tip bir cümleyi duyan eş yüzünüze karşı gülümsese bile arkanızdan kuyunuzu kazacak ve bir daha eşiyle görüşmemeniz için elinden geleni yapacaktır. Üstelik herkes iyi dileklerini iletirken sizin kurduğunuz bu olumsuz cümleyi de hayatı boyunca unutmayacaktır! Seçim sizin. İster kendinizce komik olmaya çalışıp arkadaşınızı kaybedersiniz isterseniz de bu konu hakkındaki fikirlerinizi kendinize saklarsınız...



5- Soyadını değiştirmedi(n) değil mi?

Evlenen çiftin yeni soyadı ne kadar komik ya da saçma olursa olsun kişi gerçekten aşıksa ve/veya sırf canı istiyor diye bile kendi kızlık soyadını bırakıp eşinin soyadına geçebilir. Bu tamamen onun tercihidir. Ve size bu konu hakkında yorum yapmak düşmez. Belki bu soyadı mevzusu yüzünden aralarında uzun tartışmalar geçmiştir, belki de tam tersi hiç düşünülmeden verilmiş bir karardır. Durum ne olursa olsun olan olmuştur ve bu konuyu açmaya hiç gerek yoktur!



6- Keşke hiç evlenmeseydik hep sevgili kalsaydık diyeceksiniz!

“Hala pişman olmadıysanız, evlendiğiniz için bugün yarın pişman olacaksınız” anlamı taşıyan cümleleri kullanmaktan vazgeçmiyorsunuz değil mi? Size göre evlilik her şeyi değiştiriyor. Tüm ilişkiyi alt üst ediyor. Belki taraflar değişiyor, belki de durumlar, çevresel faktörler. Tüm sorunlar o imzayı attıktan sonra çıkmıyor ortaya. Hepsinin kaynağı evlilik cüzdanı değil. Sizin veya tanıdığınız başkalarının evliliğinde öyle olduğunu hissetmiş olabilirsiniz ama siz de sorunların temeline inerseniz orada gerçek sebepleri bulabilirsiniz. O yüzden evliliği kötülemekten vazgeçin. Hele çoktan evlenmiş bir çifte karşı söyleyecek daha iyi bir şeyiniz yoksa ağzını dahi açmayın!



7- Her iki kişiden biri boşanıyor...

Ooo şom ağızlılar da aramıza katılmış! Daha yeni evlenmiş bir çifte boşanmaktan bahsetmek de neyin nesi Allah aşkına?! Yok neymiş “Bugünlerde herkes boşanıyormuş” yok neymiş “Boşanmak da evlenmek kadar doğal olmuşmuş!” Kimse boşanmak için evlenmiyor. Mecbur kalmadıkça da boşanmayı düşünmek dahi istemiyor. Siz niye şimdi bu konuyu açıyorsunuz! Ha biliyorum filanca daha yeni evlenmişti de geçende boşanmış. Bu çifti görünce aklınıza geldi söyleyiverdiniz değil mi? Söylemeyin kardeşim. Söylenecek söz mü! Söylemeyiverin!



8- Düşünsene bundan sonra hayatının sonuna kadar yatacağın tek kişi o!

İnşallah! Keşke! Allah izin verirse neden olmasın?! Artık ikisinin de hayatına da yatağına da birbirlerinden başka kimse girmesin. Bundan daha güzel ne olabilir? Neden bu kötü bir şeymiş gibi söylüyorsunuz? Neden karşınızdaki kişiyi, tek düze ya da sıkıcı bir seks hayatıyla korkutmaya çalışıyorsunuz. Her gün başka biriyle yatsa daha mı mutlu olacaktı? Hem birbirini seven, tanıyan ve anlayan bir çiftin paylaştığı seksi kim kime sunabilir! Ayrıca bundan bahsetmek size mi düştü! Tövbe, tövbe...



9- En zoru ilk yıllar...

İşte size ezberlenmesi gereken bir cümle. Evli ya da değil herkesin dilinde. “En zoru evliliğin ilk yılları!” Tamam olabilir. Tamam doğrudur. Ama bir yeterin ya! Bir durun da orasını biz de yaşayıp görelim. Zaten biliyoruz. Zaten duyuyoruz. Tekrar tekrar hatırlatmanıza gerek yok. Hem en zoru ilk yıllar dediğiniz yıllar aynı zamanda da en güzelleri değil mi? Bu konuda haksız olduğunuzdan ya da söylemeniz ayıp olduğundan değil ama bunu duymaktan bıkmış olduğumuzdan ötürü söylememenizi tercih ederiz...



10- Biz seni/onu hep başkasıyla evlenecek diye hayal ederdik...

Ay işte en kötüsü de bu! “Sen onunla evlenmeliydin. Çok yakışıyordunuz. Çok iyiydi. Biz hep siz evlenirsiniz diye bekledik. Bundan daha iyi bir evlilik olurdu. Hem bak onun eşi ne kadar mutlu. Sen onun yerinde olurdun” gibi gereksiz cümlelere ne gerek var? Hiç! Olan olmuş, biten bitmiş, yeniler gelmiş hatta evlenilmiş. Şimdi eskileri açmanın ne anlamı var? Diyelim ki haklısınız. Gerçekten de o kişiyle evlenseydi daha iyi olacaktı. Bu sadece karşınızdaki kişiyi üzecek bir yorum olur. Şansını kaybetmiş, yanlış karar vermiş gibi hissettirir. Bir de üstüne şu anki eşi duyarsa bunu büyük bir kavganın sebebi olabilirsiniz. Ya da diyelim ki haksızsınız. Şu andaki eş çok daha iyi. Bu durumda da söylediğiniz şey yine yakışıksız ve uygunsuz. Hatta şu anki eşe hakaret gibi. O yüzden bunu düşünüyorsanız bile lütfen kendinize saklayın!

10

Sıradaki haber yükleniyor...
holder