Zeytin hayattır

Dünyanın tüm inançlarında kutsal kabul edilen zeytinlere nasıl kıydılar hala aklım almıyor. 6 bin zeytin ağacı, onu korumak isteyen köylüleri döverek yerlerinden söküldü bir gecede. Zeytin ağacı hakkında önce ufak bir bilgi vereyim. Zeytin ağacı, toprağa dikildikten 5 yıl sonra zeytin vermeye başlar ve yüz yıldan fazla mahsül vermeye devam eder.

Aydın'da gördüğüm bir zeytin ağacı tam 350 yaşındaydı ve üzerinde hala parlak zeytinler vardı. Bu ağaçlar bin hatta iki bin yaşına kadar varlıklarını sürdürebilirler. Bu kadar uzun yaşamasının ardındaki sır ise, zeytin ağacının yapraklarındaki 'Oleuropein' ve 'Kalsiyum Elenolaten' maddesidir. Bu maddeler ağacı bakterilerden, mantarlardan ve zararlı virüslerden korur. Zeytinin her bir zerresinde hayat vardır. Bir parçası bile boşa gitmez. Bakımı ve büyümesi zor olsa da, bunun karşılığını size yüzyıllarca geri verir.

Zeytin neden kutsal kabul edilir?

Kutsal kitaplarda ve birçok kadim hikayede zeytin ağacına rastlarız. Cennette iki kutsal ağaç olduğuna inanılır mesela. Biri gerçeği temsil eden incir ağacı, diğeri ise hayatı temsil eden zeytin ağacı. İslamiyette zeytin, dünyanın ekseni, zeytin dalı ise Hz. Muhammed'in sembolü olarak kabul ediliyor. Hristiyanlıkta ise tufandan sonra yeşeren ilk ağaçtır zeytin ağacı. Zeytinyağı, Yahudi kralların ve Hristiyan rahiplerin kutsanma için kullandığı tek yağdır. Roma İmparatorluğu'ndaysa zeytin hayatın anlamı olarak kabul edilmiş. Roma İmparatorları'nın taçlarının neden hep zeytin dalı şeklinde olduğunu hiç düşündünüz mü? Çünkü zeytin, aynı zamanda gücü temsil eder. Kutsal ekmeği sakladıkları mihrabın aydınlatılmasında sadece zeytinyağı kullanılırmış. Kutsallığın dışında zeytinyağı aynı zamanda aydınlatmada kullanılan bir yağdır. Eski Mısır’da hem dini ayinlerde arınmak için zeytinyağı kullanılır, hem de Firavunların mezarlarına zeytin ağacı dikilirmiş. Hala Avrupa'daki kralllıkların taç giyme merasimlerinde, gücün ve bilgeliğin simgesi olduğu için kralların başına zeytinyağı sürülüyor.

Kuran-ı Kerim'de zeytinin, incirle birlikte Allah'ın insanlara bir hediyesi olarak Sina Dağı’na cennetten indirildiği yazmakta ve kutsal iki ağaçtan biri kabul edilmektedir.

İncil'de ise, Hz.İsa'nın gökyüzüne Zeytin Dağı'ndan yükseldiği anlatılmaktadır. Museviler de Mesih'in Zeytindağı üzerinden Kudüs'e geleceğine inanırlar. Nuh Tufanı efsanesinde, tufandan sonra Nuh Peygamber, beyaz bir güvercin bırakır sonsuz gibi görünen denize. Haftalar sonra beyaz güvercin, gagasında bir zeytin dalıyla döner. Zeytin o günden sonra yeniden doğuşu, zeytin dalı taşıyan beyaz güvercin ise barışın simgesi haline gelir.

Yunan Mitolojilerinde zeytin ağacıyla ilgili efsaneler bitmez. Ama içlerinden benim en sevdiğim hikaye şudur; Ege kıyılarını gezerken yorulan Homeros, bir zeytin ağacı gölgesine oturur. Zeytin ağacı dile gelir ve Homeros'un kulağına şunları fısıldar:

“Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.” Bizden önce de buradaydı zeytin ağaçları, bizden sonra da olacak. Temsil ettiği güzel şeyleri düşününce, zeytin ağaçlarına acımadan kıyanlara söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum. Her zeytin ağacına vurulan balta, barışa, bilgiye, arınmaya, ölümsüzlüğe, aşka ve hayata atılmış baltadır bana göre. Zeytin ağacını koruyun, çünkü zeytin hayattır.