AŞKI TAZELEME YOLLARI

1-İLİŞKİN HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR
Seni mutlu kılan, hayattan zevk almanı sağlayan şey ilişkindir. İlişkin olmadığı takdirde gözüne güzel gelen her şeyin anlamını yitireceğini unutma. Bunca zamandır yaşadıklarınız, paylaştıklarınız ve biriktirdiğiniz anılar çok kıymetlidir. Bugün ayrılsan, aynı mutluluğu başkasında bulman çok zaman alacaktır. Sana bütün bunları sağlayan bu ilişkiyi her şeyden daha önemli olarak görmelisin. Önceliğin bu olmalı. Zaman geçtikçe önceliklerimiz yer değiştirir. Başka başka şeyler ilişkimizin önüne geçmeye başlar. Buna izin vermemelisin. Sevgilin senin için hâlâ en değerli insandır. Bunu anlamak için onunla geçirdiğin zamanları düşünmen yeterli. Sosyal varlıklarız, elbette hayatımızda iletişimde olacağımız insanlar olacaktır. Ama hiçbiri, sevgilimizden daha öncelikli olmamalıdır. Sevgilimize verdiğimiz değer, ilişkimize verdiğimiz değeri de gösterir. Zaten sen ilişkine önem vermezsen, çevrendekiler de önemsemez hale gelir. Saygı duymaz hale gelir. Bu nedenle sevgilin ve ilişkin her zaman senin birinci önceliğin olmalıdır.

2-DUYGULARINI HER ZAMAN DİLE GETİR
İlişkinin başında kolaylıkla söylenen sevgi sözcükleri ilerleyen zamanlarda azalır. Sevgililer bu sözcükleri kullanma konusunda cimri davranmaya başlar. Önceleri “Seni seviyorum”a verilen cevap “Ben seni daha çok seviyorum” gibi vurucu bir cümle olurken, daha sonra “Ben de...” demekle yetinilir. Bir süre sonra da taraflardan biri “Neden beni sevdiğini hiç söylemiyorsun?” diye sorduğunda, diğeri “Söylememe ne gerek var, biliyorsun ya” diye cevap verir. İşte alarm zilleri de tam bu noktada çalmaya başlar.
[[HAFTAYA]]
İşler buraya gelmişse ilişkinin kurtulması inanın bana çok zordur. Kelimeler sizin sevginizin dışa vurumudur. “Seni seviyorum” cümlesinin sihrine inan. En tartışmalı, kavgalı dönemlerde bile çok işe yarar. Bir de zaten sevgini söylemeyeceksen niye bir ilişkinin içindesin ki? Kalpten hissettiğini dile getirmekten çekinme. Cümleler aşkınızı besler, birbirinize güven duymanızı sağlar.

3-SEVGİLİNE HER FIRSATTA DOKUN
El ele tutuşmak, sarılmak, dokunmak, öpüşmek, sevişmek... Duygu aktarımının en güzel yolları. Çiftler, ilişkinin ilerleyen dönemlerinde bunu ihmal etmeye başlar. Bu da aşkın ve duyguların zayıflamasına neden olur. Elbette, sürekli, her ortamda, yapışık ikizler gibi olmanın alemi yok. Ama fırsat bulduğunuz her yerde, birbirinize dokunmalısınız.
Ten teması, duyguların geçmesini sağlar. Aşkınızın hâlâ var olduğunu kanıtlar. Sevişmenin önemi ise çok büyüktür. İlişkinin ilk dönemlerindeki sevişme isteğinin giderek azalmasını önlemek mümkündür. Seksi monotonluktan kurtarmak elinizdedir. Sürekli aynı yerde sevişmekten kaçının. Birlikte yaşıyorsanız evinizin her yerini bir sevişme mekanı olarak kullanın. Sevişmek için televizyon programının bitmesini ya da akşam olmasını beklemeyin. Siz uygunsanız, günün her saati de uygundur. Birbirinizi baştan çıkarın. İç çamaşırları, parfümler size yardımcı olacaktır. Birbirinize telefonda erotik sözcükler kullanmaktan çekinmeyin. Birbirinizi sevişmeye hazırlayın.

4-ZAMANI BİRLİKTE DEĞERLENDİR
Giderek daha az görüşme de uzun soluklu ilişkilerin olumsuzluklarından biridir. Çiftler, başka başka yerlerde, başka başka kişilerle vakit geçirmeye başlar. Bir süre sonra durum öyle bir hal alır ki; artık birlikte yapacak bir şey bulamazlar. Tabii burada egolar da devreye girer. Zaman zaman kimin istediği olacak diye kavgaya bile tutuşurlar. Örneğin sinemaya gidilecekse bir taraf macera filmini, diğer taraf ise romantik komediyi ister.
Sonuçta kavga çıkar, ne sinemaya gidilir ne de başka bir yere.Halbuki bunu bir düzene oturtmak mümkündür. Bir gün birinin istediği film, diğer gün de öbürünün istediği film izlenebilir. Hem de böylece birlikte geçirilen zaman artırılır. Ayrıca uzun sohbetler de önemli. “Konuşacak şey bulamamak’tan yakınan çok sayıda çift var.
Sanki bütün cümleleri tüketmişler, bütün kelimeleri kullanmışlar gibi. Bu sohbetlerde ciddi konular konuşmanıza gerek yok ki? Dedikodu da mı yapamıyorsunuz yani? Özellikle kadınların konuşma isteği erkeklerce olumsuz karşılanır. Öyleyse şunu yapın. Konuşmuyorsanız dinleyin!

5-ARKADAŞLARDAN UZAK KALMA
Birlikte geçirilen zamanın ille baş başa olması diye bir kısıtlamaya gitmemek gerekir. Arkadaş çevrenizle birlikte bir şeyler yapın. Pazar kahvaltılarına kalabalık gruplarla gidin örneğin. Tatile baş başa çıkacağınıza yine sevdiğiniz arkadaşlarınızla çıkın. Böylece daha fazla eğlenir ve iyi vakit geçirirsiniz. Eve dostlarınızı davet edip birlikte yemek yiyebilirsiniz. Hatta eviniz müsaitse partiler verebilirsiniz.
Sosyalleşmek aranızdaki bağı güçlendirecektir. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli konu, başkalarının önünde asla tartışmamaktır. Bir konuda fikir ayrılığınız olsa bile bunu onların önünde belli etmemelisiniz. Siz her zaman birbirinizin rakibi değil, tarafı olmalısınız. Herkes gittikten sonra birbirinizi eleştirin elbette.
Başkalarına karşı her zaman birbirinizin arkasında durduğunuzu göstermelisiniz. Aileleri de unutmayalım. Ailelerinizle de geçireceğiniz vakit aşkınızı tazeler.

6-KAYBETME KORKUSUNU YİTİRME
Aşkın olmazsa olmazı ‘kaybetme korkusu’dur. Zaten aşkta başka korkuya yer yoktur. Kaybetme korkusu, ilişkiyi canlı tutan önemli bir etkendir. İnsan kendi için değerli olanı kaybetmekten korkar. Değersiz olanın kaybı bir etki yaratmaz. Biri için kaybetme korkusu duymuyorsan öyleyse o senin için değersizdir. Değersiz biriyle de ilişki yürütülmez. Yani kaybetme korkusu her zaman içinde olmalıdır. Bunu sağlamanın yolu da ‘kanıksamamak’tan geçer. Kanıksamayacaksın ve ona alışmayacaksın. Kanıksarsan, önemsemezsin.
Önemsemezsen, yukarıda yazdığım hiçbir şeyi uygulamazsın. Uygulamazsan da ilişkinin sonunu getirirsin. Yalnız kaybetme korkusunu da abartmamak gerek. Her an gidecekmiş gibi bir panik içinde olmamalısın. Benim dediğim şu: Kaybetme korkusu içinde olursan daha dikkatli davranırsın. Onu kırmaktan, incitmekten çekinirsin.

7-KENDİ KİMLİĞİNDEN VAZGEÇME
Çiftlerin yaptığı en büyük hatalardan biri, sırf sevgilisi istiyor diye kimliğinden farklı rollere bürünmektir. Unutma, sevgilin seni nasıl sevdiyse öyle sevmeye devam edecek. Değişirsen, onun seni sevdiği kişilikten farklı biri haline dönüşürsen kaybedersin. Genellikle erkekler, sevgililerini kendi kurallarını yaşamaya zorlar. Kadınlar da sevdikleri için bunu kabul ederler. Ama bir süre sonra problem başlar. Çünkü erkek dönüştürdüğü kadından sıkılmaya başlar. Sonunda gider, o ilk sevdiği kişi gibi birini bulur ve aldatır. İşin özeti şu: Birey olmayı başarmalısın. Kendini bir birey olarak sevgiline kabul ettirmelisin. Onunla özgür iradenle birlikte olduğunu göstermelisin.

8-RAHAT DAVRANMAMALISIN
İlişkinin başında nasıldın? Her buluşmada kendine özen gösteriyordun, traşını oluyor ya da makyajını yapıyordun, en güzel giysilerini giyiyordun, en etkileyici parfümleri sürüyordun öyle değil mi? Peki şimdi ne yapıyorsun? Evde yemeği pijamayla yiyorsun mesela. Artık kendine bakmıyorsun, traş olmuyorsun, makyaj yapmıyorsun. Hatta daha da ileri gidip, sevgilinin yanında burnunu karıştırıyorsun, göbeğini kaşıyorsun ya da ağda yapıyorsun... Bu durum aranızdaki saygıyı azaltıyor. Doğal olarak ilişkiniz zayıflıyor. Hiç kimse saygı duymadığı birini sevmez, bunu unutma. Öyleyse bu kadar rahat davranma. Sevgiline flört ettiğin dönemdeki gibi davranmaya devam et. Bunun nasıl sihirli bir şey olduğuna inanamazsın. Yıllar geçtiği halde birbirlerine tek kötü söz söylememiş çiftlerin birliktelikleri bu yüzden devam ediyor.

9-SADAKATTEN HİÇ VAZGEÇME
İlişki rutine bindiğinde taraflar sıkıntı duymaya başlar. Bu sıkıntılı dönemlerde de ister istemez gönül başkasına kayabilir. İşte bu nokta çok önemli. Sosyal flört diye bir şey vardır. Yani sen birine ilgi duyarsın, birinin de sana ilgi duyduğunun farkındasındır. Bu insanın egosunu okşayan bir şeydir. Ama orada kalmalıdır. Bir adım ötesi sadakatsizliğe girer. Size ilgi gösterenleri birbirinize anlatıp küçük kıskançlık oyunları bile oynayabilirsiniz. Fakat birinci maddeyi unutmayın. İlişkiniz her şeyden önemlidir. Onu korumanız gerekir. Sadakatsizlik bir ilişkide yapılabilecek en büyük hatadır. Bunu bir kez yaptığınızda ilişkiyi bir daha ayağa kaldırmak neredeyse imkansızdır.

10- OLMADI, DANIŞMANA BAŞVUR
Yukarıdaki 9 madeyi uyguladığın halde hâlâ bir şeylerin yolunda gitmediğine inanıyorsan profesyonel yardım alma zamanın gelmiş demektir. Bu ilişkiyi kurtarmak istiyorsan, tut sevgilinin elinden ve danışmanın kapısını çal. Merak etme, kimse sizi kınamaz. Aksine çabalarınızı takdir ederler. Kolay vazgeçmek yerine her olasılığı kullanmak daha saygın bir durumdur. Diyelim ki ayrıldınız. Hiç olmazsa “Denemediğimiz hiçbir yol kalmadı ama yapamadık” diyeceksiniz ve vicdani açıdan sorumluluk hissetmeyeceksiniz.