Bu duyguların hiçbiri aşk değil

Aşkla karıştırılan duygular var. Genellikle henüz aşkı yaşamayanlar, içinde bulundukları duygunun ne olduğu konusunda tereddüte düşüyorlar. Mesela bu konuda en çok karıştırılan duygu ‘hoşlanma’dır. Hoşlanma içinde beğeninin de olduğu ve genellikle tarafların aynı şeyi yaptıkları ya da belirli bir konuda uyumu yakaladıkları zaman hissettikleri duygunun adıdır. Aşk gibi şiddetli değildir. Aksine daha ılımlı ve daha durağan bir duygudur. Burada en önemli konu şudur: İnsan beğenmediği kişiden hoşlanmaz. Ama insan beğenmediği birine aşık olabilir.

[[HAFTAYA]]

***

Aşkın karıştırıldığı ikinci bir duygu ise ‘tutku’dur. Tutku sözlüklerde “İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras” olarak tanımlanır. İradeyi ve yargıları aştığı için zaten aşkla karıştırılır. Çünkü aşkta da kişi iradesini yitirmiştir, muhakeme etme yeteneği, aşık olduğu kişi hakkında yargıda bulunma yetisi kaybolmuştur. Tutkunun aşktan farkı ise bir bütüne değil, bütünün içindeki bir ‘şey’e duyuluyor olmasıdır. Örneğin siz sevgilinizin size davranış biçimine tutkunsunuzdur. Bu davranış biçimi değiştiği zaman bu tutkunuz da geçecek ve doğal olarak onunla birlikte olmak istemeyeceksinizdir.

***

Cinsel arzu da aşkla karıştırılan bir başka duygudur. İşin doğrusu, sekssiz aşk olmaz, ama aşksız seks olur. (Bunu söylediğim zaman eleştiriliyorum. İyi de arkadaşlar, ben size aşık olduğunuz herkesle gidin sevişin demiyorum ki... Ama tanrı aşkına yetişkin gibi davranın ve dürüst olun. Aşık olduğunuz kişiyle şu an sevişemiyor olsanız bile sevişme ihtimalini her zaman düşünürsünüz.

Bu iş böyledir. Aşkın kimyası da bu yüzden vardır. Bütün salgıladığınız o hormonlar bizi sevişmeye iter.) Bir başka deyişle seks yaptığınız herkese aşık olmazsınız ama öyle hissedebilirsiniz. Onunla öyle iyi bir ten uyumu sağlarsınız ki, bazen sadece bu bile bir ilişkinin yürümesi için yeterli bir sebeptir. Ancak unutulmamalıdır ki; cinsel arzu bir süre sonra azalmaya başlayacak ve arada aşk olmadığı için siz de eskisine oranla daha az buluşmaya başlayacaksınız.

***

Bir de bütün bunların üzerine kendini aşık sanan ama bazı kişileri ‘takıntı’ haline getiren insanlar vardır. Yani aşık değildir ama öyle olmak istemektedir. Ya da aşık değildir ama takıntılı olduğu kişiyi kendisine aşık etmeyi amaçlamaktadır. Her iki durumun da aşkla ilgisi yoktur. Takıntının geçmesi maalesef normal yolla mümkün olmuyor. Bu durumda kişilerin mutlaka bir uzmana danışması şart. Bir şeyi daha belirteyim, aşkın sizde yarattığı etkileri iyi düşünün. Aşk gerçekten ayaklarınızı yerden keser. Hani “Acaba ben aşık mıyım?” diye soruyorsanız, cevabı kesinlikle “Hayır”dır.