Mehmet Coşkundeniz HER KADININ İÇİNDE KÜÇÜK BİR KIZ VAR
HABERİ PAYLAŞ

HER KADININ İÇİNDE KÜÇÜK BİR KIZ VAR

Haberin Devamı

Uzun tatil başladı. Birçoğunuz tatil yerlerinde, tatile gidemeyenler memleket ziyaretinde, o da olmadı evinizdesiniz. Bu hafta size bir öykü armağan etmek istiyorum. Öyküyü bana Canan Pala gönderdi. Üzerine yorum yapmaya bile gerek yok. Lütfen bu öyküyü okuduktan sonra hayatınızı bir kez daha gözden geçirin olur mu?
* * *
Bülent avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. 50 yaşlarında gösteren adam görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. Zaten canı çok sıkkındı, bir de sinirlenmişti. Alaycı bir ses tonuyla, “Ekmek parası mı istiyorsun?” diye sordu.

[[HAFTAYA]]

- Hayır çikolata parası lazım!
Bülent’in kızgınlığı şaşkınlığa döndü.
- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?
- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz onu da bulamadıysak aç yatarız.
- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?
- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü ona çikolata götürmek istiyorum.
- Doğum gününde pasta alınır bildiğim kadarıyla.
- O bizim için değil zenginler için. 30 yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.
Adamın söyledikleri Bülent’in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. “Acaba söyledikleri gerçek mi yoksa uyduruyor mu?” diye düşündü.
- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?
Bülent’in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.
- Ben dilenci değilim. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bugün hiçbir iş bulamadım.
- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?
- Hem de çok seviyorum. 30 yılımı aydınlattı o benim.
- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı?
- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.
- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende 6 yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha 2 saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz, arabamız, işimiz gücümüz, her şeyimiz var ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?
- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında, hiçbir şey olan.
- Öyle deme şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?
- Altın tasın kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın, iyi bir evde oturduğu ve her gün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.
- Bir kadına değerli olduğu nasıl hissettirilir?
- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever ne kadar çok mutu edersen o kadını da o kadar mutlu edersin. Küçük kızlar hep beğenilmek ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar. Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. İltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?
- Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.
- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi ilgi istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile içindeo küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi mutlu etmeyi bil.
Ve o küçük kızı asla aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar. Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar
hem de çabuk kırılırlar. Çok narindir onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları severler...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder