Kötünün suç ortağı olmayın

Bugüne kadar bu köşede, siyasete hiç girmemeye çalıştım. İstedim ki siyaseti başkaları yazarken ben insanların asıl ihtiyacı olan şeyi, aşkı, sevgiyi anlatayım. Ama bu kadar sevgisizliği, bu kadar nefreti görmezden gelseydim kendime, mesleğime ihanet etmiş olurdum.

Bu ülkenin başına ne geldiyse sevgisizlikten geldi. Başkalarının fikrini, yaşam tarzını, anlayışını sevmeyen insanlar, kendi fikirlerini, yaşam tarzlarını dayatmaya çalıştı. Bu ülke tarihi boyunca hep “Benden olanlar” ve “Senden olanlar” diye ayrıldı. Adını çekinmeden koyalım, şimdi de bu ülkenin başbakanı yapıyor bunu.

*

14 yaşında bir çocuk Berkin. 22 yaşında bir genç Burak Can. İkisi de bu ülkenin sevgisizliğinin kurbanı oldu. Elindeki biber gazı fişeğini bir mermi gibi kullanan polis, Berkin’in canını aldı. Ortalığın karışmasından medet uman bir terörist de Burak Can’ın hayatını soldurdu. Sonra Türkiye iki sağduyulu, iki sevgi dolu babanın varlığına tanık oldu. Berkin’in babası Sami Elvan ile Burak Can’ın babası Halil Karamanoğlu... Evlatlarını toprağa veren bu iki baba dün telefonda görüştüler, bu acıyı hiçbir siyasinin kendisine yontmasına izin vermeyeceklerini söylediler birbirlerine. Önümüzdeki günlerde de bir araya gelecekler...

*

Aynı saatlerde bu ülkenin başbakanı, Berkin’in terörist olduğunu ima eden bir konuşma yapıyordu. “Elinde sapan vardı, yüzü kapalıydı” diyordu. Başbakanın çok sevdiği bir kelimedir “Velev ki...” O kelimeyle sorayım o zaman “Velev ki ekmek almaya gitmiyordu, elinde sapan vardı... Öldürmek mi gerekiyor?” Bu ülkede polise mukavemetin cezası bellidir. Tespit edersin, yargının önüne çıkarırsın, cezasını verirsin. Hiçbir suçun cezası, sokakta yargısız infaz olamaz. İçinde azıcık sevgi kırıntısı olan bir insan bunu asla savunamaz.

*

Yine de umudum var. Bu ülke sevgisiz insanların oyuncağı olmayacak. “Senin cenazen, benim cenazem” diye bölünmeyecek. 30 yılını teröre heba etmiş bir ülke burası. Acıya doydu artık. 14 yaşında vurulup 15 yaşını hiç yaşamadan ölen Berkin’i, 22 yaşında gençliğinin baharındaki Burak Can’ı toprağa yeni verdik. Bırakın ruhları huzur bulsun. Sevgisizleri de kendi haline bırakalım. “Yaradılanı severiz yaradandan ötürü” deyip sonra kendisinden olmayan herkesi dışlayan, nefret kusan insanları da bırakalım kendi haline. Kendi kötülüklerinin içinde debelensinler. İlle ayıracaksanız insanları “İyi insan”, “Kötü insan” diye ayırın. Kötü insanları çevrenizden de düşüncenizden de uzak tutun. Kötülüğe alkış tutan, o kötülüğün işlediği bütün suçların ortağıdır.