Mehmet Coşkundeniz Mesele aşk değil mesele vicdan
HABERİ PAYLAŞ

Mesele aşk değil mesele vicdan

Ayşe Özyılmazel ile Ali Taran’ın evliliği bir ‘magazin bombası’ olarak lanse ediliyor. Doğrudur, ikisi de bilinen, tanınan ve popülerliği yüksek insanlar. Magazin figürlerinin evliliğinin ‘magazin bombası’ olması normal. Bu evliliği bu kadar konuşulur kılan şey sadece Ali Taran ile Ayşe Özyılmazel’in ünlü olmasından kaynaklanmıyor elbette.

[[HAFTAYA]]

Hatta aralarındaki yaş farkından ya da işte 20 günde tanışıp evlenmiş olmalarından, Ayşe’nin babası Neco’nun da eşini terk edip kendinden çok küçük biriyle evlenmesinden de kaynaklanmıyor.

Haberin Devamı

Ali Taran’ın daha önce bir kez daha boşanıp sonra yeniden evlendiği eşi Selma Taran’ı kanser tedavisi görürken bırakmasından kaynaklanıyor. Herkesin bu konuyu konuşmasının, bizim de yazmamızın sebebi bu. Yoksa, kimse kimsenin aşkına, evliliğine, mutluluğuna ne karışır ki?

***

Selma Taran’ın bizim gazeteden Suna Akyıldız’a verdiği demeç benim içimi acıttı açıkçası. Selma Taran, bir yandan mutluluklar diliyor, bir yandan da Ayşe’ye bir uyarıda bulunuyordu: “Gelin hanıma önemli bir tavsiyem var. Sakın hasta olmasın... Benimki gibi önemli bir hastalık asla geçirmesin. Ne demek istediğimi anladınız sanırım...” Bu satırlardan Selma Taran’ın ne kadar kırgın, ne kadar üzgün olduğunu anlamamak mümkün değil. Ali Taran, Selma Taran’la 2010 yılında verdiği bir röportajda da şöyle diyor: Ali Taran: Onkoloğumuz Selma’ya, ‘Siz en güzel iki hastamdan birisiniz, ama öbür güzel olan hastamı kocası, kanser oldu diye terk etti,’ dedi.

Selma Taran: Böyle şeyler çok yaşanıyormuş. İlk gördüğümde Ali’ye çok aşıktım. Şimdi daha çok aşığım. Benimle kanserin her aşamasını yaşadı. Hastanede, karşımdaki yatakta uyudu, dikişlerime kendi elleriyle pansuman yaptı. Birlikte kuşları besledik pencereden... İşte bunları okuyunca insan şaşırıyor. “Ne değişti?” diye soruyor. Çünkü bu durum Ali Taran-Ayşe Özyılmazel özelinden çıkıp vicdanları yaralayan bir durum haline geliyor. Yani öyle “Sana ne, kime ne” deyip geçilecek bir şey değil. Aslında böyle diyenler de samimi değil.

***

Haberin Devamı

Aşka bu kadar inanan, her fırsatta aşkın gücünü anlatan ben bile bunu böyle görüyorum. Aşka saygım sonsuz ama insanın ‘asaletli’ olmasına inanıyorum. Aşk yaşanır, aşk yüceltilir hepsine kabul. Ama yaşadığınız aşk sizin aynanızdır. ‘İyi’ insanların yaşadığı aşk ‘iyi’dir. ‘Vicdanlı’ insanların yaşadığı aşk ‘vicdanlı’dır. Ertuğrul Özkök’ün yazdığı gibi, kanserli bir kadını bırakmak ‘erkekliğe sığmaz arkadaş...’ Bir de olayın diğer cephesi var değil mi? Ayşe Özyılmazel... Twitter aleminin yıldızı ‘Puccaa’nın yorumu her şeyi özetliyor...

“Ayşe Özyılmazel bir ayda tanışıp evlenmeye karar verip, bir Range Rover almış. Ben ise hâlâ... Ay devam edemiycem, kaderime ağlamaya gidiyorum. Ayşe’nin orasına burasına sürtünelim bari, balı geçsin bize. Bir ayda evlenmeye karar vermek maşallahh... Ben de hâlâ sene geçecek, adamı nikah masasına oturtmak için uğraşayım, Range Rover’dan vazgeçtim, adam iki poğaça alsın gelsin kahvaltıda diye incelik bekleyeyim peheyyyy...”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder