Mehmet Coşkundeniz Sığacık ve kıskançlık
HABERİ PAYLAŞ

Sığacık ve kıskançlık

Haberin Devamı

İzmir’in küçük bir tatil beldesidir Sığacık. Çeşme’nin, Bodrum’un gürültüsü yoktur. Cittaslow (yavaş şehir) seçilen Seferihisar’ın sahildeki mahallesidir. Denizi mis, havası temizdir. Eşim ve ailesi yıllardır yazları Sığacık’ta, Güneşköy’de geçirir. Denizin dibindeki bu tatil sitesini güzelleştiren en önemli unsurlardan biri ‘Efo’dur.



Site ahalisinin elidir, ayağıdır, neşesidir Efo. Sanki Efo hep vardı da, site onun üzerine inşa edildi. İçi neyse, dışı da odur, duyguludur. Çocuklar için canını verir, sevdikleri için her türlü fedakarlığı yapar. Dışarıdan sert ve ters görünse de içi pamuk gibidir Efo’nun. Doğrusunu söylemek gerekirse hani ‘şeytan tüyü’ taşıyan insanlar vardır ya, öyle biri olduğundan kadınların da ilgi gösterdiği biridir. Eh, Efo da bu ilginin hakkını verir.

* * *

Bu aralar hiç kimsenin ilgisi önemli değil Efo için, çünkü aşık. Hem de öyle böyle değil, gözü ondan başkasını görmüyor. “Ben” diyor, “İlk kez böyle oluyorum...” 48 yaşında ve daha önce başından bir evlilik geçmiş. Yaşadığı şeyin ne olduğunu algılaması epey zaman almış, bocalamış. Geçen hafta içinde 2 günlüğüne gittim Güneşköy’e.

Yakaladı beni Efo, başladı anlatmaya. Birazcık da serzenişte bulundu. Benim yazdığım bir kıskançlık yazısını koz olarak kullanıyormuş aşık olduğu kadın. “Beni psikopat olmakla suçluyor abi” dedi. Sonra anlattı Efo, başına gelenleri. Kıskançlığı körükleyecek ne varsa yapmış aşık olduğu kadın. İşte bunlar Efo’yu, yani Eflatun’u delirtmiş. Şimdi bir yandan onu kaybetmemeye uğraşıyor, bir yandan bu kıskançlık illetinden nasıl kurtulacağını çözmeye çalışıyor.

* * *

Ben kıskançlığın 3 çeşit olduğunu yazmıştım. Burada tekrar hatırlatayım. Birincisi ilkel kıskançlık. Yani her insanın yaradılışından gelen ve dürtü şeklinde yer alan kıskançlık türü. Bu en zararsızıdır çünkü insan sevdiğini zaten kıskanır. İkincisi patolojik kıskançlık. Yani hastalıklı durum arzeden, özellikle de kendine güven sorunu olanların yaşadığı kıskançlık. Üçüncüsü de öğretilmiş kıskançlık.

Yani içinde bulunulan toplumun, grubun ortaya koyduğu normların dayattığı kıskançlık. Şimdi buna bir dördüncüsünü eklemek gerekiyor. Şüpheye dayalı kıskançlık. Yani sevgilinin ya da eşin davranışları sonucu ortaya çıkan kıskançlık. İşte Efo tam da bu tür bir kıskançlığı yaşıyor. Daha da önemlisi aşık olduğu kadın bu yüzden Efo’yu suçluyor, Efo da buna inanıyor. Kadın aslında Efo’yu dönüştürüyor, olduğundan farklı bir kimliğe büründürüyor.

* * *

İki gece boyunca konuştuk Efo ile. O da değiştiğinin ve böyle giderse kişiliğinin yok olacağının farkında. “Ayrılacaksınız” dedim Efo’ya, kabullendi. “İyi ama canım yanacak onu ne yapacağız?” dedi, “Geçecek” dedim, “Bir bıçak kesiği gibi düşün bunu... Kapanması zordur. Kapandığında da izini hep görürsün. Baktığında hep o yaranın verdiği acı gelir aklına. Ama alışırsın o ize, senin parçan olur. Onunla yaşarsın. Üstelik o acının ne olduğunu artık iyi bildiğin için daha dikkatli kullanırsın bıçakları artık. Yani Efo, her yara eğer algılamayı bilirsen bir şey öğretir sana...” Sığacık’ta, kadehler kalplerle birlikte çarparken bunları konuştuk Efo’yla...

2

Sıradaki haber yükleniyor...
holder