Giriş
Özelleştirilen firmalarda hiç denetim kalmadığını düşünüyorum. Düşünmekle de kalmıyor, görüyorum. Bunun en bariz örneğini bu hafta yaşadık.
Malum, Telekom hatlarında da taşıma işlemleri var. Sabit hattınızı istediğiniz bir operatöre taşıyabiliyorsunuz. Faturanız yeni operatörden geliyor ve Telekom'la ilişiğiniz kesiliyor.
Diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Telekom öyle bir tuzak kurmuş ki!!!
Siz hattınızı taşıdınız ya! Telekom sizin adınıza sanki “hediye sigorta” yapmış gibi 80 TL civarında bir ücret faturası yansıtıyor size. Eğer hattını taşıdığınız bir şirket ise, bu tutar yaklaşık 114 TL'yi buluyor.
Bu ne biçim hediye? Kime hediye? Bana mı Telekom'a mı?
Aman dikkat edin!!! Hattınızı Telekom'dan taşıdıysanız bir sonraki faturayı inceleyin, en altta küçücük sigorta ibaresini görürseniz, yapacağınız ilk şey BTK'ye (Bilgi Teknolojileri Kurumu) başvurmak olmalı.. Ödediyseniz bile o parayı geri alırsınız.
Bu da ayakkabı kutusundan sonra Telekom kutusu herhalde!!!
Bu işe son verilsin!
Umarım BTK ve diğer omzu kalabalıklar telefonla yapılan başvuru, banka, sigorta ve kampanya değişikliği gibi uygulamaları kaldırırlar.
Elimizde ne bir imzalı kağıt, ne de karşılıklı görüşülerek yapılmış, bilgi alınmış bir durum oluyor.
Telefonu açan şahıs, "Şöyle sigorta, böyle sigorta, aman bir servis sormayın gitsin" gibi bir sürü şey anlatıp sizden anında üye olmanızı istiyor. Döküman yok, imza yok, karşınızda muhatap bile yok. Sonra düşünüp vazgeçeceksiniz ya!!! "Aman yağlı balığı kaçırmayalım" mantığı ile yakanıza yapışıyorlar.
Ben artık bu şekilde yapılan hiçbir kampanya, sigorta gibi tekliflere bulaşmıyorum. Size de aynı şeyi tavsiye ederim.
Şükürler olsun ki!..
Bu satırları Etyopya-Afrika'dan yazıyorum. Medeniyetin beşiğinden...
Türkiye'de yaşadığımız, büyüdüğümüz için ne kadar şanslı olduğumuzun farkında mıyız acaba?
Hiç halimize şükrediyor muyuz?
İşim gereği yıllardır Afrika yollarını arşınlıyorum. Halkın nasıl yaşadığını görüyor, bizim Allah'ın sevgili kulları olduğumuza her seferinde daha da inanıyorum.
Bizler son model 3D televizyon veya telefon alamadığımızdan şikayet ederken, buradaki insanlar üç günde bir yiyecek iki lokma bulduklarında şükrediyorlar.
Her şeye rağmen burada insanların yüzünde hep bir gülümseme var. İsyankar değiller. Sokaklar Pollyanna kaynıyor! Ne güzel! Ne kadar özendirici!
Keşke herkesin buraları görme şansı olsa!!!
İbret için!
Görme engelli vatandaşlarımıza iyi haber!
Daha önce yazmıştım, 'engelli vatandaşlarımıza saygımız yok' diye. Ülkemizdeki engelliler için yaşamın ne kadar zor olduğundan söz etmiş, Avrupa'da ise 'engelli turizmi' adlı müthiş uygulamadan söz etmiştim.
Geçenlerde Setur firmasından bir mail geldi. Görme özürlü vatandaşlarımız için bir site hazırlamışlar. engelsiz.setur.com.tr adresine girerek tatil tercihlerini yapabileceklermiş. Konuyla ilgili bir youtube adresi de var:
http://www.youtube.com/watch?v=RDUqI9E0bgs
Youtube Türkiye açılmadığı için şu anda bakmak mümkün olmayacak ama aklınızda bulunsun.
Bence bu, muhteşem bir başlangıç.
Umarım Setur bu duyarlılığını, engelli vatandaşlarımıza vereceği indirimlerle de destekler.
Darısı diğer duyarlılık gösterecek firmaların başına!
