Giriş
Yaşanmış hikayesiyle Oscar ödülü yolunda gişe rekorları kıran film: Ayla (Dikkat! Spoiler içerir)
Hafta sonunun en çok izlenen filmi, dünya çapında da ses getiren ve bizi Oscar'a yaklaştıran Ayla filmi oldu. Kore Savaşı'nı anlatan bir film sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Vicdanlı Türk askerlerinin yetim bir Koreli kıza nasıl babalık yaptıklarını ve sevgiyle yaklaştıklarını izleyeceksiniz
Ayla, bir Türk filmi olarak dünya çapında başarılar elde etmesiyle gündem oldu.
Bir Türk askerinin Kore Savaşı'nda ailesini kaybeden bir kız çocuğuna sahip çıktığı gerçek hikaye, başarılı bir şekilde anlatılıyor.
Astsubay Süleyman Dilbirliği o kadar güzel bir kalbe sahip ki, seneler sonra hala o 'küçük kız' manevi babasına minnettar.
Astsubayın gençliğini İsmail Hacıoğlu, günümüzdeki halini ise Çetin Tekindor canlandırıyor. Kadro çok iddialı. Ali Atay'dan Murat Yıldırım'a, Taner Birsel'den Erkan Petekkaya'ya, Altan Erkekli'den Damla Sönmez'e, Meral Çetinkaya'dan Caner Kurtaran'a çok geniş bir kadro. Küçük Ayla'yı Kim Seol, 2010'daki halini ise Lee Gyungjin canlandırıyor.
1950 yılında Türkiye, Güney Kore'ye asker gönderir. İskenderun’da görevli olan Süleyman Astsubay da rahat hayatını, sevdiği kadını ve dostlarını geride bırakarak Kore’ye gitmek üzere adını listeye yazdırır. İsmail Hacıoğlu bu rol için biçilmiş kaftanmış.
Süleyman'ı dostları savaşta hayal edemese de, o çok cesur bir asker olacaktır. Ali Atay'ı da onun yanında savaşmaya giden Ali karakteriyle görüyoruz.
Süleyman, Mesut ve Ali savaş bitiyor sanırken ateşin içine düşer. Bir de yarım akıllı çok tatlı bir asker; Sadık. Sadık rolünde Yaprak Dökümü'nden de hatırlayacağınız Caner Kurtaran var. Çok göremeseniz de unutamıyorsunuz karakterini. Mesut karakterinde de Murat Yıldırım'ı görüyoruz.
Çin'in Kuzey Kore'nin arkasındayız mesajıyla yaptığı ani baskınla savaş çetin bir hal alır.
Bu ani baskını haber vermeye yola çıktıklarında da, ormanın içinde bir başına kalmış küçük bir Koreli kız çocuğu bulurlar.
Ay gibi yüzüne bakıp 'Ayla' ismini verdiği küçük kız ve Süleyman arasında bir baba-kız bağı kurulur. Birbirlerine bağlanırlar.
Sadece Süleyman'ın değil, tüm askerlerin de neşesi haline gelir. Gözlerini Ayla'dan hiç ayırmazlar.
Ama görev süreleri bittiğinde bu askerlerin dönmesi gerekir. Ayla'yı bırakıp...
Yavrum benim diye sarılıp ağlayanlar...
Ben onsuz bir gün yapamam" diye delirenler... Hiçbiri fayda etmiyor. Ayrılmak zorunda kalıyorlar Ayla'dan.
Ne kadar uğraşsa da Kore kanunlarını aşamaz ve Ayla'yı geride bırakıp Türkiye'ye dönmek zorunda kalır.
Aradan 50 yıl geçer ama bir daha Ayla'yı bulamaz. Öz kızı gibi sevdiği Ayla'ya hasret kalır. Eşinin gençliğini Büşra Develi, günümüz halini de Meral Çetinkaya canlandırıyor.
Sonunda bir gazeteci bu olayı araştırır ve Ayla'yı bulur! Gerçekteki kavuşma sahnelerini izlerken hüngür hüngür ağlayabilirsiniz.
Filmde bir sürpriz var. Marilyn Monroe askerlere moral vermeye geliyor...
Claudia Kooij birebir onun kılığında. Çok başarılı.
Yönetmenliğini Can Ulkay’ın, senaristliğini ise Yiğit Güralp’in üstlendiği film şu an vizyonda.
Ayla, Türkiye’nin “Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı. Dünyaya 'Ayla: The Daughter of War' olarak tanıtıldı.
Cape Town Uluslararası Film Festivali’nde de “En İyi Kurgu Yönetmeni dalında ödülü aldı. Bu ödülü getiren de Mustafa Presheva. Hafta sonunun en çok izlenen filmi de Ayla oldu! İlk üç günde 300 binden fazla kişi tercih etti. İkinci Thor: Ragnarok (280 bin), üçüncü Yol Arkadaşım (240 bin), dördüncü Damat Takımı (47 bin) ve beşinci de Bölük (46 bin) filmleri oldu...
