Cumartesi Postası Yaşsız olmak değil yaşının iyisi olmak

Yaşsız olmak değil yaşının iyisi olmak

Paylaş
Yaşsız olmak değil yaşının iyisi olmak

Birbirine benzeyen gergin yüzler, balon dudaklar, yay kaşlar tarihe karışıyor. Şimdi moda, yüzümüzdeki hafif düzensizlikler ve asimetrilerle barışık olmak, cilt kalitesine önem vermek.

Röportaj: Seral Cumalı

scumali@posta.com.tr

Başka bir deyişle silikonla şişirilmiş göğüsler ‘out’, fit vücut ‘in’. Kişisel estetik danışmanı Şah Yaycı’ya göre, bu değişimin nedeni, yanlış ve zamansız müdahaleler yaptıran kurbanların canının çok yanmış olması. Şah Yaycı ile estetikte yeni modayı, yanlışlarıdoğruları, uygulamaya göre fiyatları konuştuk.

En son estetik trendleri ne?

Son dönemin estetik trendi, yaşının iyisi olmaya yönelik. Yaşsız olmaya yönelik değil anlayacağınız. Dede, anneanne olduğunuz anlaşılacak ama yaşınızın iyisi olacaksınız. Biyolojik saati geriye alacak ve yaşlanma hızınızı azaltıp size yaş aldıracak bir sistem kabul görmeye başladı. Avrupa ve Amerika’dan sonra Türkiye’de de bu prensip yavaş yavaş kabul ediliyor. Artık şiş dudaklar, kalkık burunlar ve çadır gibi kaşlarla dolaşmak, alaturka ve abartı olarak nitelendiriliyor. Bunun yerine yüzümüzdeki hafif düzensizlikler ve asimetrilerle barışmayı öğrenerek cilt kalitesine önem vermeye başlamalıyız. Sağlıklı, fit bir vücuda kavuşmak, silikonla şişirilmiş memelere tercih ediliyor.

Nasıl bu noktaya gelindi? Olumsuz örneklerin payı var mı?

Geçmişte yaşanılan hüsranlar, sureti bozulan insanlar bir anlamda ayna tuttular. Estetiğin sosyal statü göstergesi olarak benimsendiği yanlışı yüzünden en büyük risk, sosyokültürel C grubunda. Sosyokültürel açıdan A-B diye tabir edilen kesimin canı o kadar yandı ki artık koruma amaçlı estetiğe yönlendi. Yani estetik sektörünün well-aging (iyi yaşlanma) ve medikal estetik tarafı, cerrahinin kansız, agresif olmayan tarafı makbul hale geliyor. Ama şimdilerde aynı yanlışlara maalesef B-C diye tabir ettiğimiz sosyokültürel grup daha fazla yönelmekte. Çünkü kurumların uyguladığı paket fiyatlar, asgari ücretlinin satın alabileceği duruma geldi. ‘Sürümden kazanma’ mantığı güden bir anlayış var. Hal böyle olunca, yanlış ve abartılı uygulamalar, bir süre daha evrenin dengesini bozmaya devam edecek. Taaa ki doğru estetik bilinci oluşana dek.

Ameliyatlı ve ameliyatsız estetik alanındaki en son yenilikler ne?

Kol-bacak germeler, yerini, ameliyatsız, yeni teknoloji lazere bırakmaya doğru yol alıyor. Yüz gençleşmede lazer tedavileri ve kök hücre ekstreli mikroenjeksiyonlarla cilt dokusu gençleştiriliyor. Bir anlamda yüz germe operasyonları azalmış oluyor. 30’lu yaşlarda cildimizi korumaya alırsak, belki bu tip operasyonlar olmayacak. Estetik tıbbının çaresiz kaldığı el ve diz üstü yaşlanmaları için de olumlu keşifler var. Ellere uygun dolgu maddeleriyle birlikte lazer tedavileri ve plasma enjeksiyonları uygulanıyor. Ayrıca, cildin kaybettiği yapı taşlarının dışardan mikroenjeksiyonla yeniden verilme prensibine dayalı mezolift uygulaması da var. Buradaki en önemli nokta, “Nasılsa gerdiririm” diyerek 40-50’li yaşlara kadar kendimizi korumaya almamak ve medikal estetiğin nimetlerinden medet ummak. Diğer bir nimet ise ‘doğu tıbbı’ olarak bilinen holistik tıp. Son zamanlarda batıda çok yaygınlaştı, olumlu etkileri görülmeye başladı. Sistem basit; vücutta bulunan tıkalı enerji kanallarını açarak sistematik iyilik hali yaratmak. Bunun olumlu etkileri cilt üzerinde görülüyor.

“Geçmişte yaşanılan hüsranlar, sureti bozulan insanlar bir anlamda ayna tuttular” dediniz. Sizin şahit olduğunuz neler var?

Bence en büyük hüsran, 15 yıl önce başlayan ve son beş yıldır yapılmayan silikonlu dolgular. Bir de geçmişte kalan tek tip yüz germe operasyonları. Yüzü gözü şiş, mimik yapamayan ve hepsinin aynı gezegenden indiğini düşündüğümüz bir kesim var. Bu hastalar, yanlış ve zamansız uygulama kurbanı. Bu yüzden geçici dolgular daha güvenli. Artık endoskopik (kesmeden yapılan işlem) yüz germe, midlift (yüzün orta kısmını germe) gibi daha dokuya saygılı, daha az agresif yeni teknikler uygulanıyor. Gençlerin estetik düşkünlüğü de rahatsız edici. Bir an evvel dudakları şişsin, burnu küçücük olsun, kaşları kalksın, memeleri büyüsün istiyorlar. Estetik böyle bir şey değil ki. Estetik kaygısı önce beslenme, hareket ve doğallıktan başlamalı.

“Termal su püskürtün yüzünüz tazelensin”

Biz kadınlara önerileriniz var mı?

- Bir müdahale yaptıracaksanız öncelikle alanında uzman bir hekim seçmelisiniz. Ameliyat için tam donanımlı, yoğun bakımı olan bir hastanede karar kılın. Herşeyin iyi gittiğine emin olmadan hastaneden ayrılmayın. Operasyondan sonra dalgalı bir ruh hali gelebilir: Sevinebilir ya da pişman olabilirsiniz. Sizi bu duruma da hazırlayacak bir hekim seçmelisiniz.

- Yaşınızın iyisi olmayı hedefleyin. Yaşsız olmayı değil. 50’li yaşlarda bir jean, bir t-shirt’le kendinizi alımlı buluyorsanız, makyajsız uyandığınızda yüzünüz parlıyorsa, gülümsüyorsanız, dünyanın en güzel ve en şanslı insanı sizsiniz.

- Kimse kusursuz değildir. Kainat güzelinin bile makyajsız haldeyken, göz altları mor, cildi lekelidir.

- Estetik müdahaleleri yerinde ve zamanında yaptırmaya özen gösterin. Öncelikle koruma amaçlı uygulamalara yönelin.

- Pahalı kremler yerine, alerji yapmayan, iyi nemlendiren ürünleri tercih edin. Artakalan paranızla cildinize medikal uygulamalar yaptırın, daha çok yararını görürsünüz.

- Nefes almayı ihmal etmeyin. Kendinizi, nefesinizi içinizde tutmuş halde yakalamayın.

- İyi yastıkta uyuyun, bol su için, termal suyu sprey şişeye koyup gün boyu yüzünüze püskürtün. Yurt dışından gelen bu tür termal suların fiyatı dudak uçuklatıyor. Kendiniz yapın, bedavaya sahip olun.

- Tek taraflı çiğnemeyin, çünkü alt yüz bölgesinde doku kaybı ve deformasyon oluşur.

- Tek tarafa yatarak uyumayın.

3

Haberin Devamı