Betül Meral Sarıiz Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor
HABERİ PAYLAŞ

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor

Geçtiğimiz günlerde 9 yaşındaki Quaden Bayles'in okulda gördüğü zorbalıktan dolayı kendini öldürmek istediği video medyanın gündemindeydi. Engelli olduğu için akranları tarafından zorbalığa uğrayan Quaden Bayles'in yaşadığı bunalımı anlatan video annesi tarafından paylaşıldı, sosyal medyada büyük ses getirdi. Annesi, Quaden Bayles'e doğumundan 3 gün sonra cücelik olarak bilinen akondroplazi teşhisi konduğunu, ancak diğer çocuklardan farklı olduğu için sürekli hedef haline geldiğini söylemişti. Quaden'ın "Bana bir bıçak ver, kendimi öldüreceğim. Şu an tek istediğim ölmek" dediği video kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Videonun medya tarafından da yayınlanmasının ardından ünlü isimler Quaden Bayles için yardım topladı. Şu an neyse ki iyi. Bu bir farkındalık projesine dönüşmüş durumda. Futbolcular, basketbolcular ve daha nice ünlü isimler ona bu konuda destek sağladı.

Haberin Devamı
https://www.instagram.com/p/B81zO15AnVG/

Peki akran zorbalığı dediğimiz şey sadece çocukluk döneminde mi görülüyor? Hayır. Çocuklukta, yetişkinlikte hatta yaşlılıkta da akran zorbalığına maruz kalmıyor muyuz?

Genç ve yetişkinler arasındaki zorbalığın birkaç örneğinden de bahsetmek istiyorum.

  • Hedefli şakalar (güzellik, eksiklik, çirkinlik),
  • Bilerek yanlış yönlendirme,
  • Tehditler, aşağılama ve sözlü taciz,
  • Çalışıyorsanız aşırı performans izleme,
  • Aşırı sert veya haksız eleştiri.

Çok yakın bir diğer örnek bizden biri... Sibel Ünli'yi hatırlıyorsunuzdur. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Sibel Ünli'nin cesedi Samatya sahilinde bulundu. Daha sonra onun da görünüşü yüzünden hem normal yaşantısında hem de sosyal medyada zorbalığa maruz kaldığı ortaya çıktı. Çocukken geçirdiği ateşli bir hastalık sonrası epilepsiye yakalandığı için vücudunun belli kısımlarında engellere sahipti. Ağır depresyonla mücadele ediyordu. Ne yazık ki Sibel Ünli'yi kurtaramadık.

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor

Yapılan çalışmalar, zorbalığa uğrayan çocukların yetişkinlikte ebeveynleri tarafından kötü muamele gören çocuklardan daha fazla sorun yaşadığını gösteriyor. Aşağılayıcı sözcüklerin ve tacizin psikolojik etkileri söz konusu olduğunda akranlar ebeveynlerden daha kötü olabiliyor.

Lancet Prsikiyatri Dergisi'nde 2015 yılında yayınlanan Warwick Üniversitesi'nin yaptığı çalışmada zorbalık şöyle tanımlandı: Haftada en az bir kez yapılan, akranların sözlü alay hareketleri, fiziksel saldırılar veya sosyal dışlanma gibi tekrarlayan saldırganlık. Tanımlamaya bakılırsa çocuk, genç ve yetişkin olarak hemen hemen her gün bunlara maruz kalıyoruz. Bu çalışmada "Zorbalık yapmak zararsız geçiş dönemi ya da büyümenin kaçınılmaz bir parçası değil. Bunun uzun vadeli sonuçları var" deniyor. Asla gözardı etmememiz gerekenler ise şöyle sıralanıyor: "Zorbalığa uğrayan çocuklarda ciddi hastalıklar, odaklanamama, kötü sosyal ilişkiler ve hatta yetişkin olarak bir işi devam ettirmede sorun yaşanabilir."

Haberin Devamı

Saç saça girmiş kızların bir başka kızı tartakladığı ya da gençlerin birbirine meydan okuduğu görüntüleri sosyal medyada, televizyonda sıkça görüyoruz. Çok küçük yaşlarda görülen akran zorbalığı için ailelerin daha dikkatli olması gerekiyor. Zorbalık yapan da, buna maruz kalan da sizin çocuğunuz olabilir. Peki, akran zorbalığı ile ilgili neler yapılmalı? Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun'la akran zorbalığını konuştuk.

Haberin Devamı

Akran zorbalığı nedir?

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor

Zorbalık, daha güçlü kişi veya grupların daha az güçlü kişi ve gruplara tekrarlanan fiziksel ve psikolojik baskı uygulamasıdır. Zorbalık bilinçli bir şekilde başkalarına sözel saldırı, fiziksel taciz veya daha ince bir baskı metodu olan manipülasyon yoluyla zarar verme davranışıdır. Araştırmacılar, zorbalığın; güç dengesizliği, kötü niyet, kurbana doğrudan zarar verme, kurbana alay edildiği hissini verme ve düzenli zaman aralıkları ile tekrarlaması gibi değişik özelliklerinin de bulunduğunu bildirmekte.

Okulda zorbalık (akran zorbalığı) ise genel olarak tanımlanacak olursa; kışkırtma unsuru olmaksızın aralarında fiziksel ya da psikolojik açıdan bir güç eşitsizliği olan çocuklardan güçlünün, karşı tarafa bilerek ve isteyerek, niyetli, kasıtlı, sistemli bir biçimde, belli zaman aralıkları ile uyguladığı, kurbanda korku, endişe veya zarar vermeyi amaçlayan fiziksel, sözel, psikolojik saldırı veya yıldırmayı kapsar. Zorbalık davranışlarının kız ve erkeklerde farklı olduğu, ailesinde şiddet gören çocukların zorbalığa maruz kalma ve zorbalıkta bulunma oranlarının daha fazla olduğu bildirilmekte.

Akran zorbalığı hangi tutumları içerir?

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor

Zorba davranışın oluşmasında öğrencinin kişilik özellikleri, akran grubu ilişkileri (çetelere üye olma v.b.), şiddet eğilimleri, ailevi ve kültürel özelliklerin yanı sıra okul tipi, okul büyüklüğü, sınıf büyüklüğü, okul ortamı ve öğretmen davranışları gibi eğitim ortamına ilişkin bazı özelliklerin de rolü olduğu belirlendi.

Zorba davranışlar; sözel, fiziksel veya ilişkisel olabilir. Sözlü zorbalık; isim takmak, alay etmek, karşıdaki insanın onurunu zedelemek, küçük düşürmek, iğnelemek, hakaret etmek, tehdit etmek, fiziksel zorbalık; vurmak, yumruklamak, tekmelemek, tırmalamak, çelme takmak, tükürmek, ilişkisel zorbalık ise; görmezden gelmek, dışlamak, yok saymak, yabancılaştırmak, uygunsuz hareketler yapmak, söylentiler yaymak, düşmanca bakışlar sergilemek, kişisel eşyalarını saklamak veya bunlara zarar vermek şeklinde örneklenebilir.


Aileler çocuğun akran zorbalığına maruz kalıp kalmadığını nasıl anlar?

Okula gitmeyi reddetme davranışı, içe kapanma durumu, alt ıslatma, sebepsiz korkular, vücutta morarma, yara izleri ya da çocuğun saldırgan ve huysuz davranması en sık gözlenen durumlar. Bu tarz durumlar gözlenirse okulla acilen iletişime geçilip rehberlik birimiyle görüşülüp gözlem bilgisi edinilmesi ve ortak çalışma başlatılması önemli.


Çocukların psikolojisi akran zorbalığından nasıl etkilenir?

Okulda zorbalık öğrencilerin akademik başarılarını, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını ciddi boyutta olumsuz etkiler. Bu etki öğrencilerin yaşamları boyunca da sürebilir. İçe kapanmalar, ağlama nöbetleri, korkular, huysuzluk, saldırganlık, benlik saygısında düşüş, ders başarısının düşmesi, akranlarla zaman geçirmek istememe ve okulun reddi sıkça ortaya çıkar. Çocuklar mutsuz ve dikkati dağınık olabilir. Bu nedenle zorbalık, okulda görevli hemşire, psikolog, psikolojik danışman, hekim gibi sağlık profesyonellerinin ilgilenmesi gereken bir konu.


Çocukları akran zorbalığından nasıl koruruz?

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar acı çekiyor

Herhangi bir biçimde zorbalık ortaya çıktığında zorbalığa uygun tepki vermemek, tekrarlama riskini desteklemek demektir. Öğrencilerin okulda kendilerini güvende hissedebilmeleri için sorumlu yetişkinler tarafından dinlenme ve zorbalığa karşı sıfır tolerans yaklaşımı gösterildiğini bilmeleri gerek. Öğrencilerin zorbalığa yapacağı müdahaleler (akran etkisi) zorbalığı önlemede başarılı bir yol olabilir. Zorbalık kurbanlarda stres ve korkuya yol açar ve okulda tüm öğrencileri etkiler. Bu nedenle öğrencilere problem çözme, sosyal desteklerini arttırma gibi stresle baş etme yöntemleri öğretilmeli. Ayrıca saldırganlığın bir formu olarak ortaya çıktığından öğrencilere öfke yönetimi ve kontrolü, olumlu iletişim becerileri eğitimleri verilmeli. Zorbalık birçok faktörün birleşmesi ile oluşan karmaşık bir durum olduğundan, çözümünün ancak okul yöneticileri, rehberlik servisi, öğretmenler, okul hemşiresi ve gerektiğinde hekimden oluşan çok disiplinli bir ekibin koordineli çalışması ile mümkün olabilir.

Aileler çocuklarıyla akran zorbalığı konusunda nasıl konuşmalı?

Öncelikle çocuğu dinlemek, iyi gözlemlemek ve çocuğun ifade ettiği duygulara saygı duymak çok önemli. Yanında ve destekçi olduğumuzu bilmesi kendisini iyi hissetmesini ve durumu açıkça ifade edebilmesi adına cesaretlenmesini de sağlar. Çocuğa okulda geçirdiği bir günü sormak, canını sıkan bir durumunun yaşanıp yaşanmadığını öğrenmek önemli. Tehditkar söylemler nedeniyle bazen çocuklar durumu gizleyebilir, bu gibi durumların önüne geçmek adına ailesiyle birlikte güvende olduğunu ve tehditkar söylem varsa mutlaka konuşulması gerekliliği anlatılmalı. Bunu yaparken oyuncaklardan yararlanılabilir, zorbalık olayı sanki oyuncak bir ayının başına gelmiş gibi oyun kurulup ona nasıl yardımcı olunabileceği ve duygularını ifade etmesini çeşitli oyunlarla destek verilebilir. Böylece çocuk ifade ederek rahatlama yaşar ve güvende hisseder. Zorbalık tespit edilen çocuğun mutlaka bir ruh sağlığı uzmanı tarafından görülmesi de çocuğun bu travmayı atlatması açısından elzemdir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder