Bakanlık ağlama yeri mi?

Faruk Çelik’in çalışma bakanlığı yaptığı dönemde 9581 işçi, kazalarda can verdi... Bakan Bey dün Vatan’dan Murat Çelik’e konuştu...
* * *
Ne diyor Sayın Bakan?
“Bu madene ruhsat verilmemeliydi.
Madene Sayın Başbakan ile indik.
Ondan önce, 3 bakan indik. Çıkarken hepimizin ceketleri sırılsıklam oldu.
Düşünün içerideki durumu...”
“Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor.”
“Açıkça söylüyorum. Kim alınıyorsa, sözlerim kime gidiyorsa gitsin. İçim yanıyor benim. Gerçekleri konuşmayacak mıyız?”

[[HAFTAYA]]

* * *
Bunu nasıl yapabiliyorlar bilmiyorum ama taktir etmek lazım; büyük yetenek!
Sanki Bakan değil de sendika temsilcisi konuşuyor!
Ülkeyi yönetenlerin işine gelmeyince sanki ülkeyi başkaları yönetiyormuş gibi davranabildiği tek memleket bizimkisidir herhalde...
Sokaktan çevirdiğiniz sıradan bir vatandaşın bile iş kazaları konusunda kendisini çalışma bakanından daha fazla sorumlu hissettiğine eminim.
* * *
Biri beyefendiye ‘Bakan’ olduğunu hatırlatsın lütfen!
Ve 1 numaralı sorumlunun kendisi olduğunu...
Hem “Araya 50 kişi giriyor” ne demek yahu?
Devlette işler araya adam sokarak bitiriliyorsa o kanunlar ne diye var?
Devlet adamının vazifesi araya girenleri memnun etmek mi kanunların işlemesini sağlamak mı?
Yok diyorsan ki, “Araya giren adamlara gücüm yetmiyor” bak o zaman iş başka...
Ama o zaman da üstüne düşen şikayet etmek değil, sorumlu bir devlet adamı gibi çıkıp istifa etmek...
Hem de öyle bir istifa etmek ki araya gireni girdiğine gireceğine bin pişman edercesine!
* * *
Yahu 1 tane olayda da devletin ihmali olsun!
Çıksın bir yetkili özür dilesin.
“Sorumlu benim. Gereğini yapıyorum. İstifa ediyorum” desin.
Cumhurbaşkanımızın “Kusura bakmayın askerlik yan gelip yatma yeri değildir” vecizesinden esinlenerek söylemek zorundayım: Kusura bakmayın
ama bakanlık ‘ağlama’ yeri değildir!