Giriş
Geçen bizim kanalın (TV8) insan kaynakları departmanına indim.
İş için müracaat edenlere bakıyorum…
Saydım: 10 kişiden 8’i spiker olmak istiyor.
Kamera arkasında dipsiz kuyu var sanki!
Kimse yanaşmıyor.
Yönetmen, yapımcı, ışıkçı veya metin yazarı ara ki bulasın…
Niye? Çünkü bu millet kamera onu çeksin, ekranda görünüp iki çift laf etsin diye yanıp tutuşuyor.
Kameraların önünde yarışıyor…
Kameraların önünde tartışıyor…
Kameraların önünde evlenip…
Kameraların önünde boşanıyor…
Nikâhta, düğünde, açılışta, davette…
En çok kamerayı kim getiriyorsa o daha makbul adam oluyor.
Cenazende bile! “Nasıl bilirdiniz?” diye sorulduğunda “İyi adamdı” değil…
“Meşhur adamdı” dedirten alıyor helalliği artık!
Denemesi bedava!
Sokağa çık at kendini yere...
Bağır, “Yetişin ölüyorum” diye
Dönüp bakan olmaz…
Ama al yanına iki kamera çık bakalım dışarı...
İzdiham olur izdiham!
Bundan sonra vatandaşlık görevi diye bu da kayda geçsin;
Vergi vermek, oy kullanmak, askere gitmek bir de kamera gördün mü etrafında kümelenmek!
Kim Baykal için “toplumdan kopuk” diyorsa ayıp ediyor.
Kameralarla bu kadar akraba olmuş bir millete…
Bundan daha uygun lider mi olur?
