KIRMIZI GÖMLEK KAHVERENGİ PANTOLON

İşçisi, memuru, aydını, gazetecisi, öğrencisi, esnafı…
Herkes TEKEL işçilerinin “demokratik” mücadelesinin arkasında…
Kim yok? Sanatçılar.
*
Yahu hani Türkiye’nin daha demokratik bir ülke olmasına karşı çıkanlar iki cihanda lekeliydi?
Böyledir…
Bazen bazı lekeleri görmezden gelir insan!!!
*
Temel, bir korsan gemisinin kaptanıymış.
Dev bir düşman gemisi üstlerine gelmeye başlayınca tayfalar korkuyla sormuş:
“Temel Kaptan, bizimkinin iki katı büyüklüğünde bir düşman gemisi geliyor. Savaşacak mıyız? Teslim mi olacağız?
Temel, “Kırmızı gömleğimi getirin...
Savaşıyoruz!” demiş.
Temel ve arkadaşları savaşı kazanmışlar.
Tayfalar, “Temel Kaptan, o kırmızı gömleğin sırrı nedir?” diye sormuş…
Temel, “Savaşırken üzerimdeki kan belli olmasın, moraliniz bozulmasın diye o gömleği giydim” demiş…
Temel Kaptan tayfalarının gözünde büyük bir kahraman olmuş “Helal olsun” diyerek omuzlara almışlar kaptanlarını…
Ertesi gün açık denizde yine bir düşman gemisi belirmiş…
Arkasından bir gemi…
Bir gemi daha… Sonra bir gemi daha...
Tayfalar sormuş: “Temel Kaptan üzerimize 40 düşman gemisi geliyor! Savaşıyoruz değil mi? Kırmızı gömleğini getirelim mi?”
Temel titrek bir sesle cevap vermiş
“Kırmızı gömlek kalsın…
Kahverengi pantolonumu getirin!”
*
Dolmabahçe’de Başbakan’la yemeğe gidecek sanatçı arkadaşlar,
Demokratik açılım geyiğiniz bitince…
Başbakanımıza bir sorun bakalım:
“Bu nasıl bir demokratikleşme süreci? Hangi demokratik ülkede kazanılmış hakkını arayan işçilere bizdeki gibi “hırsız” ya da “dilenci” muamelesi yapılır?”
Korkmayın…
Dolmabahçe’ye girişte kahverengi pantolon serbest!