Senin kızın olsa ister miydin?

Başbakan’ın “Kızlı-erkekli öğrenci evlerine polis müdahale edecek” açıklamasından sonra memleket yine o görmek istemediğimiz Türkiye’ye döndü.
Herkes bulunduğu yerden kendi gibi düşünmeyene iftira atıyor, hakaret ve ağız dolusu küfür ediyor.
* * *
Her daim Başbakan’la aynı fikirde olanlar, eleştirenlere: “Senin kızın olsa bir erkekle aynı evde oturmasını ister miydin?” diye soruyor.
Maalesef anlamamakta ısrar ediyorlar ama itirazın bu sorunun cevabıyla hiçbir alakası yok.
Kızının bir erkekle öğrenci evine çıkmasını istemek ya da istememek başka bir şey, senin gibi düşünmeyenin çocuğunun kapısına polis gönderip ‘zorla’ kendin gibi yaşatmaya çalışmak başka...
* * *
Bir okuyucum yazmış dün...

[[HAFTAYA]]

“En yakın arkadaşımın oğlu bizim evimizde büyüdü. Aynı yaşlarda benim bir kızım bir de oğlum var. Bu üç çocuk kardeşten öteler... Geçen yıl aynı şehirde
üniversite kazandılar. Ev tuttuk, bir arada kalıyorlar. Şimdi ahlaksız insanlar mıyız? Bana bunu kim, hangi cüretle söyleyebiliyor?”
Buyurun cevap verin!
* * *
‘Türkiye Değerler Atlası’na göre halkın yüzde 87’si “Eşcinsel komşu istiyor musunuz?” sorusuna “Hayır” cevabını vermiş. Tıpkı, “Kızının bir erkekle öğrenci evine
çıkmasını ister misin?” sorusuna “Hayır” cevabı verdikleri gibi...
Ne yapacaksınız; eşcinsellerin evlerini de polise bastırıp kanunla evlerini mi kapayacaksınız?
Böyle saçmalık olur mu?
Milyon tane daha örnek yazılabilir.
Sana göre doğru başkasına göre yanlış...
* * *
Devlet ahlak bekçiliği yapmaz, yapamaz. Ahlak bireyi ilgilendirir.
Ve en tehlikeli olan kendi ahlaki değerleri ile başkalarının ahlakını ölçmektir.
Bizdeki durum ise ölçmenin çok ötesinde... Topluma kendi ahlaki değerlerini polis hatta kanun zoruyla dayatmaya giriyor.
Anlıyor musunuz: Sorun bu!