Candaş Tolga Işık YAZIKTIR BU ÜLKEYE
HABERİ PAYLAŞ

YAZIKTIR BU ÜLKEYE

Ruyhan, genç bir televizyon yapımcısı... Kısa süre önce TRT’ye yarışma programı yapmak üzere anlaştı. Çekimler başladı. 4-5 bölüm çekildi. Her şey çok güzel gidiyordu. Bir sabah TRT’den aradılar, “Kusura bakmayın, programı yayınlayamıyoruz” dediler. - Sebep? “Gezi Parkı’na gitmişsiniz.”

Mutlu, hayatının baharında, mesleğini çok seven bir sunucu... Türkiye’nin en iyi kanallarında çalıştı. En son TRT’deydi. Malum telefon bir sabah ona da geldi “Kusura bakmayın artık sizinle çalışamayacağız” dediler. - Sebep? “Gezi Parkı’na gitmişsiniz.”

Haberin Devamı

Gezi Parkı olayları olduğunda yıl 2013’tü. Şimdi 2016. Üzerinden 3 koca yıl geçmiş. Nereden çıktı şimdi bu? İşin bu kısmı daha da hastalıklı: Sosyal medyada aklını zayi etmiş bir takım adamlar, insanların geçmişte attığı tivitleri, paylaştığı fotoğrafları ayıklayıp fişleme yapıyor. Tek suçu “Gezi Parkı’na gitmek” olan insancıklar ekmeğinden ediliyor.

Bunu şimdi neden yazıyorum biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’da yaptığı konuşmada dedi ki; “Türkiye bugün dünyadaki eli en kanlı terör örgütlerinin ortak hedefidir.” Cumhurbaşkanımızın ne kadar haklı olduğunu bu ülkede yaşayan insanlar olarak bizzat tecrübe ediyoruz. Almanya’dan Rusya’ya, Suriye’den İran’a... Kim bilir hangi istihbarat biriminin sponsorluğunda kan döken bu cinayet şebekelerine karşı kendi vatanımızı savunmak adına yapacağımız en büyük iş: Bir olmak, birlik olmak. Hainin, kalleşin tezgahına inat yek vücut olmak...

“Gezi’ye gitti” diye ekmeğinden olan bir meslektaşımız sosyal medya hesabından bakın ne yazdı geçenlerde: “Gezi’ye de gittim, tweet de attım. Ama hiçbir zaman devletime hakaret etmedim. Ülkenin bunca sorunu ve sıkıntısı varken 3 sene önce attığım birkaç tweeti araştırıp beni “ötekileştiren” ve ekmeğimle oynamak isteyenleri Allah'a havale ediyorum!”

Zulüm, insafsızlık, vicdansızlık... Siz adını ne koyarsınız, bilmem... Ama bana soracak olursanız; birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde bu ülkenin çocuklarını hâlâ “şucu bucu” diye ötekileştirmenin tek bir adı var: Bölücülük.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder