Giriş
Pazar günü evde televizyon kanallarını karıştırırken rastlamıştım ona. Bir kanalda 'Baygol'ün macerasını utangaç gülüşlerle anlatmaya çalışıyordu. Attığı gollere layık görülen övgülerden bunalmış gözüküyor karşısındakini kırmadan dökmeden geçiştirmeye çalışıyordu.
Rahmetli Hüseyin'i anlatıyordu
"Bordeaux zaferi" girizgâhıyla cümlesine başlar başlamaz kilitlenip kalmıştım yine. Aklıma her zamanki gibi rahmetli Hüseyin Çakıroğlu gelmişti. Beraber attıkları gollerden bahsediyordu Selçuk Yula. Nasıl galip geldiklerini, tarihe geçen o müthiş maçı anlatırken dalıp gitmiştim uzaklara.
İnanmak istemedim aslında
Bu sabah annem söylediğinde sosyal medya ortamında yapılmış kötü bir şaka diye düşündüm önce. Televizyonda altyazı görünce durdum bir an ama inanasım gelmedi. Aslında inanmak istemedim. Birkaç gün önce televizyonda attığı gollerden bahseden Fenerbahçe tarihinin en önemli golcülerinden biri artık yoktu.
Kısa bir saygı duruşu yalnızca
Sevgili arkadaşım İlker Akın'ın "Selçuk Yula bir Fenerbahçe efsanesidir ve hep öyle kalacaktır. Çakıroğlu'na selam et golcü, çok üzgünüm..." yazdığını görünce kim bilir kaç kişi daha bizim gibi hissetmiştir şu an diye düşündüm. Hatasıyla sevabıyla her ne koşulda olursa olsun Fenerbahçe'yi savunması geldi aklıma. Onun attığı gollerin dökümünü, başarılı kariyerini, özel hayatını başkaları yazadursun. İlker Akın'ın yazdığı "Çakıroğlu'na selam et golcü, çok üzgünüm..." cümlesi bu kısa saygı duruşunun başlığı olsun!
