Pirana sürüsü!

Fenerbahçe’de özellikle de Kadıköy’de oynadığı maçlarda bu sezonun en belirgin özelliklerinden birisi ilk düdük çaldıktan sonra rakibin üzerine baskı kurması. Bu baskı en az yarım saat sürüyor ve Fenerbahçe mutlaka gol buluyor. Bu yarım saatte Fenerbahçeli futbolcuların büyük kısmı grup halinde avlanan ve avını kısa sürede iskeleti kalıncaya kadar yiyen yırtıcı balık piranaya benziyor. Konyaspor karşısında bu piranaların en yırtıcıları Emre, Gökhan, Mehmet Topuz ve Niang’tı.

[[HAFTAYA]]

Rakibi yaptıkları presle öyle bir dağıttılar ki ilk gol böyle geldi. Emre kaptığı topla hızla ceza sahasına hareketlendi, Niang’a “Al da at” dedi, geçen sezon Fransa liginin gol kralı da bu ikramı geri çevirmeyip nefis bir vuruşla ağları havalandırdı. Sonrasında pres devam etti. Öyle ki Konyaspor savunmasından orta sahaya top taşıyamadı. Hücum girişimleri ancak ileriye şişirilen toplardan ibaretti. Arka arkaya özellikle Stoch ile pozisyonlar bulan Fenerbahçe Slovak futbolcunun berbat vuruşları nedeniyle ilk yarıda skoru en az 4-0’a getirme fırsatını tepmiş oldu.

Stoch ikinci yarıda da kaçırmaya devam edince teknik direktör Aykut Kocaman hemen kemendini atıp Slovak futbolcuyu yanına aldı, Dia’yı sahaya sürdü. Yorulan Niang’ı da çıkaran Aykut Kocaman, Semih’e şans verdi. Semih de bir gol kralına yakışacak şekilde buluştuğu ilk topta fileleri havalandırıp hocasının derin bir “ohh” çekmesini sağladı. Sol bekte uzun haftalar sonra forma giymesi nedeniyle zorlanan ve takımın en çok pas hatası yapan futbolcusu olan Caner’in, Semih’in attığı goldeki pası da görülmeye değerdi.

Lugano’nun yokluğunda Bekir elinden geleni yaparken, Alex attığı gollük pasların filelerle buluşmamasının üzüntüsünü yaşadı. Gecenin bir başka güzelliği hiç susmayan 12’nci adamın galibiyete katkısıydı. Gecenin üzüntü veren durumu ise Emre’nin sakatlanması ve acılar içinde sedyeyle sahayı terk etmesiydi. Derbi öncesi Fener’in en yırtıcı piranasına nazar değdi. Son cümleyi taraftara bırakalım: Fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor...