Derya Özel Bir annenin Kıbrıs çıkarması
HABERİ PAYLAŞ

Bir annenin Kıbrıs çıkarması

Çok sevdiğim kız arkadaşım Özden’le buluşup bir akşam yemeği eşliğinde eskileri yad etmeyi planlarken kendimizi Kıbrıs’ta bulduk. Bir akşam yemeğine bile vakit bulamazken nasıl olup da Kıbrıs’a gidebildik hiçbir fikrim yok ama bu ufacık tatilin ikimize de ne kadar iyi geldiğini anlatamam. Ben ilk defa çocuklarımdan ayrı kalacağım için biraz endişeliydim. Gitmeden önce evde çocuklarla kalacak olanlar için iki dev sayfaya yazdığım talimatlarımla ev halkı bir hayli dalga geçti. Sadece yemek ve uyku saatleri değil, parka gittiklerinde en sevdiği oyuncakların hangisi olduğundan, uyurken kimin ne şekilde uyuduğuna, yemek yerken hangisinin daha huysuz olup en sevdikleri çizgi filmin ne olduğuna kadar en ufak detayları bile yazmışım farkında olmadan. Benim yokluğumu hissedip huysuz olmamalarını istediğim ya da tamamen kendimi avutmak için yazdığım listeye eve gelip göz attığımda ne kadar abarttığımı anladım. Çünkü ben yokken çocukların keyifleri pek yerindeymiş.

Haberin Devamı

Kıbrıs’a giderken kendi kendime çocukları zırt pırt arayıp kontrol etmeyeceğime söz vermiştim. Bana kalırsa az aradım ama eşime göre hiç de azımsanamayacak kadar çok aramışım. Belki de onlardan bu ilk uzun ayrı kalışımdandır.

ÇOCUKLU AİLELERE OTELLER

Kıbrıs Girne’de Savoy Otttoman Otel’in şahane atmosferinde insan kendini sarayda hissediyor adeta. Otelin sahibi Ömer Karabaşoğlu ve dünyalar güzeli eşi Seda Karabaşoğlu’nun gösterdiği misafirperverlik de bize kendimizi evimizde hissettirdi. Otelde 4 yaş ve üzeri çocuklar için bakıcı hizmeti verdiklerini söylediler. Zaten çocuklar için ayrılmış bir çocuk havuzu ve onlara ait bir oyun alanı da bulunuyor otelde. Çocuklu ailelerin huzurlu bir tatil yapabilmesi için otelin verdiği bakıcı hizmeti çok önemli. Ben de hamile kaldığım günden beri internet üzerinden kalabileceğimiz otellere bakarken her zaman otelin bakıcı hizmeti olup olmadığına, çocuklara ayrılmış özel oyun alanlarının bulunup bulunmadığına bakar dururum. Çocuklarla tatile gitmek artık eskisi gibi zor değil. Hayatı kolaylaştıracak bir sürü yeni hizmet veriyor oteller artık. Ne mutlu bize.

Haberin Devamı


TAVIR KRALİÇESİ MAVİ

Çocuklar yokluğumu hissetmesin diye detaylarla dolu talimatnamemi mutfağın baş köşesine asıp gittikten sonra, her anne gibi evden çıktığım ilk andan itibaren aklım da çocuklardaydı. “Beni ararlar mı, benim yokluğumu hissederler mi, huysuzluk yapıp çok ağlarlar mı?” gibi bir çok soruyla boğuşuyordum. Evi arayıp nasıl olduklarını sorduğumda “Gayet iyiler” cevabını alıp beni üzmemek için öyle söylediklerini düşünecek kadar paranoyak bile olmuştum. İstanbul’a gelip, uykularında onları koklayıp, 2 günlük durum raporunu ev halkından alınca, işlerin zannettiğim gibi olmadığını hatta çocukların tüm nazının bana olduğunu anladım. Buna hem içerledim hem de sevindim ne yalan söyleyeyim. Ben her saniye onları düşünürken onların beni aramamış olması biraz sinir bozucuydu. Şimdiden bensiz de idare edebileceklerini görmek beni sarstı ama bir yandan bu kadar uyumlu çocuklar oldukları için, her şekilde idare edebildikleri için de sevindim doğrusu. Sabah Derin beni görünce o kocaman gülümsemesiyle boynuma atlarken, Mavi’nin sadece bana ufak bir gülücük atıp sonra suratıma bakmaması beni o kadar mahcup etti ki anlatamam. Sanki onu burada bırakıp gitmemi sorgular gibi bakışları ve öpmek istediğimde eliyle beni itmesi karşısında ne yapacağımı şaşırdım. Günün sonuna dek süren bu tavrı nihayet sona erdi. Fakat tüm gün boyunca Mavi’ye yaranabilmek için yapmadığım şey kalmadı. Ona gayet dürüst davranarak 2 günlüğüne yalnız başıma tatile gittiğimi ama sürekli telefonla arayarak onları sorduğumu ve aklımın hep onlarda olduğunu anlattım. Neyse ki bir süre sonra inadı kırıldı ve beni affetti. Bu ne kadar zor işmiş böyle. Artık tavır yapan küçük bir kızım var.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder