Sonbahar depresyonuna hazır mısınız?

Ben bahar ve yaz insanıyım. Hava sıcaklığı 24 dereceye ulaştığında hayat tüm zorluğuyla beni yoklasa da baş etmesi daha kolay gelir. Sonbaharda ise en kolay çözülebilecek bir meseleyi dünyanın yükü haline getirmekte de üzerime yoktur. Şimdi beni bir sonbahar telaşı aldı. Sanki sonbahara iyice hazırlanmalı, tüm sorunlar çözülmeli, kafa karışıklığına mahal verecek her türlü ikilem ortadan kaldırılmalı ve sonbahar stresi şimdiden hafifletilmeliymiş gibi telaşlardayım.

Çocukların okul alışverişi yapıldı, ilk hafta ne giyecekleri belirlendi, aylık program netleştirildi, bütçe ayarlandı ve eylül ayına bol seyahat serpiştirildi. Eylül tamamen seyahetlerle geçeceği için hüzünlenmeye fırsatım olmayacak ama bunun Ekim'i var, Kasım'ı var... Mevsim geçişlerinde sık rastlanan depresif ruh halini fazlasıyla yaşarım. Genellikle sonbahar depresyonu daha sık görülse de, yazın depresyona girenlerin sayısı da pek azımsanacak gibi değilmiş. Bir kız arkadaşımın yazın ortasında "yazdan nefret ediyorum" diye hüngür hüngür ağladığına şahidim.

Sonbahar depresyonu güneş ışınlarının daha az gelişiyle insan vücudundaki D vitamini eksikliğine bağlanırken, yazın yaşanan depresif ruh halini pek açıklayamıyorlar. Biz sonbahar depresifleri en azından D vitamini takviyesiyle bu durumu daha kolay atlatabiliyoruz sanırım.