Dr. Mehmet Öz Evinize misafir ediyor olabileceğiniz haşereler
HABERİ PAYLAŞ

Evinize misafir ediyor olabileceğiniz haşereler

Haberin Devamı

Bugün sizlere çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum: Evinizde olabilecek haşereler. Bu istenmeyen yaratıklar evinize her şekilde girebilirler. Baca, garaj, çatı, bodrum katı, duvarlar, pencereler ve havalandırma deliklerinden gizlice sokulabilirler. Daha da kötüsü, bu zehirli yaratıklar yiyeceklerinize mikrop bulaştırarak, parazit yayarak, virüs geçirerek ve hatta bazen ölümcül olabilen tehlikeli alerjik reaksiyonlara neden olarak sağlığınıza büyük hasar verebilir. Dr. Öz Show’a konuk olan, lakabı da ‘İmha edici Billy’den öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum...

Hamamböcekleri

İnsanlar hamamböceklerini evlerine genellikle kese kağıdı veya karton kutularla taşırlar çünkü bu böcekler kağıt ve tutkal gibi katı malzemeleri severler. Hamamböcekleri koli basili ve salmonella gibi yiyeceklere, pişirme gereçlerine ve yiyecek yüzeylerine bulaşabilen bakterileri taşırlar. Hamamböceği alerjenleri astımın şiddetini artırabilir.

Hamamböceklerine karşı en iyi savunma yarık ve çatlakları bakır telle doldurup kapatmaktır, çelikten kaçının çünkü paslanır.

Hamamböceklerine özel yem tuzakları ve borik asit hem çevre açısından güvenlidir hem de etkili sonuç verir.

Kemirgenler

Kemirgenler genelde evlere girmekte sıkıntı çekmezler çünkü çok esnek kıkırdakları vardır ve küçücük deliklerden bile sığıp geçebilirler.

Kemirgenler dünya çapında 35 hastalık yayarlar. Bu hastalıklar insanlara ısırık, kirlenmiş su veya yiyecek tüketme, dışkı ve idrardan çıkan bakterileri solumakla bulaşır. Kemirgenlerden insanlara direkt bulaşan hastalıklar arasında salmonella, veba ve ölümcül bir akciğer hastalığı olan hantavirüs pulmoner sendromu vardır.

Fare kapanları kemirgenlerden kurtulmanın en iyi yoludur, biraz fıstık ezmesi veya pamuk parçaları koyarak tuzağı dikkat çekici hale getirebilirsiniz. Tutkal kapanları hayvana gereksiz zarar ve eziyet verir.

Sürüngenler

Yılanlar, evlere kapı aralığı gibi çatlaklardan girer. Ayrıca şömine odunları, çalılıklar ve su birikintileri yılanları cezbeder.

Zehirli olmasalar bile bazı yılanlar ağızlarında, kan dolaşımınıza girip ciddi hastalıklara yol açan ölümcül bakteriler taşırlar. Çoğu yılan ısırığı zararsızdır ancak siz yine güvende olmak için anında doktora gösterin.

Yılanlardan kurtulmak için, iç veya dış mekanlarda naftalin tabletleri oldukça etkilidir. Daha az zehirleyici yöntemler içinde sıvı sarmısak spreyleri veya sedir yağı, tarçın, sarmısak dişi ve kükürt vardır.

Artık suçluları bildiğinize göre onları uzaklaştırmanın yollarına bir göz atın:

Kuş Yemliğinden Emniyet Bölgesi Oluşturun

Kuş yemlikleri farelerden sincaplara,tilkilere ve ayılara kadar birçok hayvanı cezbeder. Bazı hayvanlar yemliğe tırmanırken diğerleri ise oradan yere düşmüş yemleri yer. Kuş yemliklerini evinizden 15-20 metre öteye koyun.

Ağaç Sınırı Oluşturun

Ağaç dalları katlara girebilmeleri için sincap, fare ve yılanlara yol oluşturarak köprü görevi yaparlar. Ağaçları evinizden yaklaşık 6 metre kadar uzağa dikin. Eğer ağaçlar önceden ekiliyse dallarını çatı hizasından yaklaşık 3 metre kadar kesin.

Kapak Kullanın

Hayvanlar içindekilere ulaşmak için çöp tenekelerini devirirler. Ağır plastik veya metal tenekeler kullanın ve kapaklarını lastik bağlarla sağlamlaştırın. Düzenli olarak tenekeleri temizleyin çünkü koku yayanlar hayvanları cezbeder. Basınçlı yıkama en iyi yöntemdir.

Koruma Oluşturun

İçerde ve dışarıdaki delik ve çatlakları kapayarak istilaları önleyin. Tavan arası, zemin, priz ve vanaları boşluk var mı diye kontrol edin ve silikonlayın. Birkaç gün sonra silikonları kontrol edin. Havalandırma boşlukları ve pencere kenarları için çinko kaplama teller veya kaplamalar kullanın. Diğer her şey paslanır ve hayvanların girmesine izin verir.

Bitkilere Dikkat

Bitkiler karınca ve kanatlı karıncalar için su ve yiyecek sağlar. Bunun yerine ev dekorasyon mağazalarında bulunan kauçuk veya daha az böceğin dikkatini çekmek için taşlar kullanın.

SAĞLIKLI BRONZLAŞMA PLANI

Doğrusu, ‘sağlıklı’ bronzlaşma yoktur. Bronzlaşmak, vücudunuzun güneşin neden olduğu zarara verdiği tepkidir. Ancak güneşe hafif ve temkinli maruz kalmak gerekli D vitaminini sağlamak açısından sağlıklıdır. Sağlıklı ışıltıyı elde etmek için benim önerdiğim 3 adımlık planı takip edin. Güneşe tapanlar, uyanın. Cilt kanseri korkutucu bir gerçek ve güneşe aşırı maruz kalmak ve yanmak, vücudunuzun erken yaşlanmasına yol açıyor. Güneşte yanma biçiminizi değiştirin ve zararlı UV ışınlarından kaçının. Güneşte ne kadar vakit geçirdiğinize de dikkat edin.

Adım 1: Bronzlaşmanızı yeniden ele alın

- Eğer sık sık solaryuma giriyorsanız hemen vazgeçin. Solaryum makinesini kanserojen ve doğrudan fazla dozda UV ışını yüklü bir yatak olarak düşünün.

- Hasar görmüş derinizi düzeltin. Vitamin A içeren kremlerle tedavi uygulayın.

- Böyle yanmaktan vazgeçemiyorsanız, alternatifleri deneyin. Bronzlaştırıcıları deneyerek, kanser riskinden uzakta kalır ve hemen hemen aynı görüntüyü elde edersiniz. Bronzlaştırıcı makyaj ürünleri güvenli bir tercihtir çünkü deri tarafından emilmek yerine, derinin üstünde kalır. Sprey solaryuma girmeyin. Spreyin içindeki mikropartiküller solunabilir ve akciğerlere zarar verebilir. Bronzlaştırıcı losyon kullanmayın çünkü losyonun içindeki bazı aktif bronzlaştırıcı içerikler deri hücrelerinin DNA’sına zarar verebilir.

Adım 2: Günlük korunmasız ggüneşlenme sürenizi 20 dakikayla sınırlandırın

- İnsanların çok az miktarda aldığı, günlük D vitamini ihtiyacını almak için güneşe ihtiyaçları vardır. Ancak güneşe aşırı maruz kalmak zarara yol açar.

- Koruyucu krem olmadan güneşte günlük 20 dakika kalabilirsiniz. 20 dakikadan sonra koruyucu sürmeniz gerekir. Cömert olun ve her sudan çıktığınızda veya terlediğinizde bolca tekrar sürün.

- SPF 30’un üzerindeki güneş koruyuculara para harcamayın. Bu seviyenin üstündeki ürünlerde ek olarak bir koruyucu olduğu kanıtlanmamıştır.

- Son söz: Güneşin altında fazla vakit geçirmeyin.

Adım 3: Güneş koruyucuları hakkında bilgi sahibi olun

Her güneş kremi eşit yapılmamıştır. Güneş koruyuculardaki tek en iyi içerik çinko oksit, ikincisi ise titanyum dioksittir. UV bilekliği deneyin. Bu, koruyucunuzu ne sıklıkla tekrarlamanız gerektiğini göstermenin ucuz bir yoludur. Bileklik, zamanı geldiğinde renk değiştirir.

Toz parazitleriyle başa çıkabilir miyiz?

Alerjileri tetikleyen başlıca şüpheliler toz parazitleridir.

Toz parazitleri duyarlı kişilerde hapşurma, öksürme ve burun akmasına neden olabilir. Aynı zamanda özellikle çocuklarda yaşamı tehlikeye atan astım krizlerini tetikleyebilir.

Şunu bir düşünün: Ölü deride gezinen 20.000 mikroskopik toz paraziti küçük şekerleme boyutundaki bir toz parçasında yaşayabilir.

Tedbirli olmanız için yapmanız gerekenler:

- Yerlerinizi, döşeme mobilya ve perdelerinizi elektrik süpürgesiyle temizleyin.

- Halılarınızı kaldırın. Boş yerler en iyisidir. Küçük halılarınızı gündüz, dışarda direkt güneş altına koyup sonra ölü parazit ve böcek yumurtalarını elektrik süpürgesiyle temizleyebilirsiniz.

-Yatakta böceklere kahvaltı vermeyin, yastıklarınızı düzenli olarak değiştirin. İki yıllık bir yastık pisliklere yataklık edebilir.

Rahim Ağzı kanserine karşı önlemler almak

Rahim ağzı kanserinin bir zamanlar kadınlardaki ölümlerin başlıca sebebi olduğuna inanmak zor gibi görünüyor. Rahim kanseri teşhis testleri sayesinde rahim ağzı kanseri oranları düşüşe uğradı. Rahim ağzı kanseri yavaş ilerler bu yüzden daha az test öneriliyor. Eğer 21 ve 29 yaşları arasındaysanız her iki yılda bir rahim ağzı kanseri teşhisi testi yaptırın. 30 yaşından sonra üç tane art arda negatif testiniz varsa, test yapma aralığını 3 yıla çıkarabilirsiniz. 21 yaşından küçük hanımlar test yaptırmak zorunda değildir. Rahimleri tam olarak olgunluğa erişmediğinden bu durum testte yanlış sonuçlara yol açabilir. Sigara içmeyin çünkü riski iki katına çıkarıyor. Arkadaşlarınızı test için ikna edin. Rahim ağzı kanserinden ölen çoğu kadın testleri ihmal ettiği için ölmüştür.

Sağlıklı bir cilt için önemli olan yiyecekler hangileridir?

Birçok yiyecek cildiniz için yararlıdır. Bunlardan bazıları; yumurta (sarısı), baklagiller, avokado, soya fasulyesi ve çerezlerdir. Bunların hepsi yağ ve karbonhidrat metabolizması için gereken kimyasal olan biyotin içerir. Biyotin eksikliğinde (çok fazla antibiyotik alındığında veya yetersiz bir beslenme uygulandığında olur) cildin kurumasına veya yüz ya da kafa derisinde deri iltihabına yol açabilir. Bu eksiklik aynı zamanda saç ve tırnaklarınızı daha kırılgan ve çelimsiz hale getirir.

Somon balığı: Somona pembe rengini veren, deri esnekliğini geliştiren, ‘Astaksantin’ içerir. Ayrıca deri ve saçınızı daha genç ve sağlıklı hale getiren DHA-Omega 3 yağı içerir.

Yeşil çay: Polifenoller güneş lekesine karşı koruyan ve epidermisi kalınlaştıran serbest oksijen radikalleri içerir. Ağız yoluyla veya deri yoluyla alınabilir. Güneş yanıklarına iyi gelebilir.

Nar: Epidermisi kalınlaştırmasının, daha çok kolajen ve elastin üretimi için fibroblast yaşam süresini uzatmasının yanı sıra, yaraların iyileşmesini hızlandıran antioksidanlar da içerir.

Domates: Domatesin içindeki besleyiciler güneş yanığı şansınızı azaltır bu yüzden yıllık yaz tatilinizden önce bolca tüketin. Tüketmeden önce biraz ceviz yiyebilirsiniz. Böylece etkin bileşen emilir. İçerdiği likopenden dolayı olabileceği gibi gerçekte etkin bileşenini bilmiyoruz; bu yüzden siz de yalnızca likopen takviyesi yerine domatesin tadına varın.

‘Dr. Öz Show’, Star TV’de hafta içi her gün sabah 06:40’da yayınlanıyor. Programın tekrarı aynı gece 02:00’de. Pazar günleri ise saat 16:00’da programın ‘Best of’u var kaçırmayın!

4

Sıradaki haber yükleniyor...
holder