Elif Yılmaz Tüketiciyi tüketmeyin
HABERİ PAYLAŞ

Tüketiciyi tüketmeyin

- 28 Eylül 2014 Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye Markası’ toplantısında, hoşnut olmadığı bir durumla ilgili yine halka içini döküyordu. Bu kez mevzu; 2 gün önce Türkiye’de satışa çıkan Apple’ın yeni telefonu iPhone 6’ya gösterilen talepti. Erdoğan “Bu marka her yıl yeni modeller çıkarıyor. Ama aralarında çok büyük farklılıklar da yok ha!” diyerek tüketiciye ince ayarlı mesajını veriyordu.



- 25 Aralık 2015
Erdoğan, köprüde intiharını önlediği kişiyle tanışırken, bir yandan da elindeki telefonda birini dinliyordu. Bir de ne görelim; eldeki telefon iPhone6S Plus’tı. 15 dakika içinde tüm Türkiye Cumhurbaşkanı’nın hangi marka akıllı telefon kullandığını öğrendi.

Haberin Devamı

- Modelin özellikleri çılgınca gugullandı. Marka bir tesadüf sonucu, sıfır bütçeyle reklamın kralını yapmıştı. Erdoğan kuruyemişçiden alırken görüntülenince ‘Altın Çilek’ memlekette nasıl tüketim patlaması yapmıştı, hatırlayın.

- Neticede; tüketim toplumuyuz. Tüketiciyi koruyalım, kollayalım. Tüketiciyi kandırıp, toplumu da daha fazla tüketmeyelim. Di mi ya!

***

Beyin ölümü

Cumhurbaşkanı, intihara kalkışanı uzaktan talimatla ikna etmeyi başarıp bir ilke imza attı. Şahıs yanına getirildiğinde, elindeki telefonu bırakmaya bile gerek görmeyerek soğukkanlıkta çığır açtı. Ama asıl, sonra başlayan tartışma, tüm bu fantastik durumu solladı. Birileri olayı ‘Reis destanına’ çevirdi, birileri “Tamamen düzmece” dedi. Adam kurtuldu kurtulmasına ama gördük ki, memlekette beyin topluca komada.

***

Yün çorap

- Ülkücüler beyaz çoraplı fotoğraflar paylaşarak seçim hezimetinden sorumlu tuttukları liderleri Bahçeli’ye isyan ediyor. Bahçeli camiaya, ‘Sarkık bıyık’ ve ‘Beyaz çorap giymeyi’ yasakladığı için bu sembol özellikle seçilmiş. Mesajı da; ‘Özümüze dönelim.’

-İtiraf etmeliyim ki; ‘Beyaz Çorap Hareketi’ gördüğüm en özgün protesto şekli. Ama hâlâ anlamadığım bir şey var: Beyaz çorap giyilince mi ‘Çinli ile Koreli’yi ayıracaklar’ ya da ‘Rus diye Hollanda konsolosluğunu basmayacaklardı. Keramet ayakta mıydı?

- Neyse, çorap mevzusu hazır açılmışken; havalar soğuk, yün çorap giyin de üşütmeyin!

***

Haberin Devamı

O kadar da şey etmeyin

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili bir soru üzerine “Türkiye’de gazetecilikten tutuklu kimse yok” dedi. İktidar için ‘Gazetecilik nedir, ne değildir?’ sorusunun yanıtını, ülkece ‘Alo Fatih’ hattına bağlayarak almıştık, hatırlarsınız.

O yüzden 13 yıldır şevkle verilen gazetecilik derslerinde, gerçek haberciler pencereden dışarıyı seyretmeyi tercih ediyor.

- Ayrıca bir şey diyeceğim: Daha düne kadar ‘Fettullah Gülen bu ülkenin bir değeri’ diye açıklama yapan Bakan Bey’in şimdi, ‘hain ve çete başı ilan edilen Gülen için’ kırmızı bülten hazırlığı yaptığı düşünülürse... O kadar da şey etmeyin zaten...

***

Kariyer de yaparız trip de atarız

- Oyuncu Cem Davran, “Çocuğu anne büyütür, bırakın kariyer yapma triplerini” dedi ya... Bence; önce ergen gibi davranıp tripli tivitler atmayı bıraksın. Daha sonra asıl kendisini bir kariyer kursuna yazdırsın.

- Arta kalan saatlerde de, erkeğin ekonomik hakimiyetinin, kadın üzerinde nasıl delici, kesici, morartıcı, can alıcı hale dönüştüğünü anlatan sayısız akademik çalışmalardan birini okusun. Ama altını çizerek...

Haberin Devamı

- Daha önemlisi; ‘Kadınlar Günü’ gibi belirli tarihlerde atacağı kilişe tivitleri lütfen bundan sonra kendine saklasın.

***

Gamsız hayat

-‘90’lı yıllara dönüyoruz’ diye korku ve keder içinde olanları umursamayanların sanırım o yıllara dair hatırladığı ‘En sinir bozucu şey’; Ayşe teyzenin ‘Aceee’ diyerek bir yerlerden çıkması, ülkenin tek problemini de o dönem sadece ‘Neşe’nin kepek sorunu’ sanmaları. Çünkü bu gamsızlığın başka bir izahı yok.

***

Lütfen

Bir memleket düşünün...

- Bir annenin cesedinin 7 gün yol ortasında kaldığı.

- En küçüğü 89 günlük bebek olan 45 çocuğun kim vurduya gittiği.

- Ancak beyaz bayrak taşıyarak sokağa çıkabildiğin.

Bir memleket düşünün...

- Bir genç kızın, evine postallarıyla dalan polis tarafından öldürüldüğü.

- Şehit sayısını artık hatırlamadığınız.

- Yaşamın değil de ölümün kutsandığı.

Evet lütfen düşünün... Düşünün ki; düş kurabilelim.

İyi pazarlar.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder