Kocam dokunmayı sevmiyor

Her cumartesi bu köşede sizinleyim. Arkadaşlarınızla, ailenizle problem yaşıyorsanız, hayattan zevk alamıyorsanız, bazı kişileri affedemiyor ya da unutamıyorsanız, öfkenize yenik düşüyorsanız bana yazın. Sorunlarla birlikte başa çıkalım.

SORU: Dört yıldır evliyiz. Öncesinde de iki yıl boyunca güzel bir arkadaşlığımız oldu. Zamanla aşka dönüştü. Cinsel hayatımız vasat olsa da idare ediyordum. Kocam pek dokunmayı sevmiyor. Bense sarılıp öpmekten çok hoşlanıyorum. Zaman zaman bu şikayetimi dile getirsem de sonuç alamadım. Artık cinsellikten zevk alamaz hale geldim. Geçen akşam, “Bana hiç dokunmuyorsun” dedim, hiç dokunmaz oldu. Arada bir de olsa öpüyordu. Nasıl davranayım bilemiyorum? RUMUZ: BUZ GİBİ

CEVAP: Cinsellik konusunda isteklerini talep ederken kullandığın kelimeler çok önemli. Bir yanlış anlaşılmayla mevcut durumu daha da kötü hale getirebilirsin. Ki sen onu yapmışsın. Biraz ince davran. “Bana hiç dokunmuyorsun” demen, dokunma isteğini azaltmaktan başka bir işe yaramaz. “Beni öpmen, bana sarılman öyle iyi geliyor ki. Keşke bunu daha sık yapsak” desen daha iyi olmaz mı? Hadi dene ve sonuçlarını gör. Bana da içinden teşekkür etmeyi unutma.

Kaçamağımı yakalayınca benden soğudu

SORU: Erkek arkadaşımı seviyorum. Ama bir kere evlenmek ve sonsuza kadar sürmesini istiyorum. Böyle olunca da seçici davranmam gerekiyor. Güzel bir kızım. Etrafımda benimle evlenmek isteyen çok erkek var. Sadece bir kez başkasıyla kahve içtim. “Bana bir fırsat ver, kendimi sana tanıtayım” dedi. Erkek arkadaşım da tesadüfen bizi gördü. Anlatamadım bir türlü masum bir görüşme olduğuna. “Senden soğudum, ara verelim” dedi. Ne olur bir yol gösterin. Onu kaybetmek istemiyorum. RUMUZ: MASUM KIZ

CEVAP: Herkes evliliğinin sonsuza kadar sürmesini ister. Ama doğru kararı verebilmek için başkalarının kalbiyle oynamaya kalkarsan elindekinden de olursun. Kendini onun yerine koy. Sen aynı durumda olsaydın ne hissederdin? Üstelik karşı tarafın niyeti belli. Bu durumda pek de bir masum görüşme olmuyor. Bu hikayedeki en masum şey kahve. Tüm kalbinle özür dile. Eğer kabul ederse de güvenini kazan. Kendine istemediğin bir şeyi başkasına yapmazsan bir daha böyle işler de başına gelmez.

Kirli çamaşırlarını duvara asacağım

SORU: Erkeklerin ev işi yapamamasını anlayabilirim. Ama kirli çamaşırlarını birlikte geçirdiğimiz gecenin sabahında görmek ve kaldırmak zorunda kalmak korkunç. Çocuğumuz olmasa düşünmeyeceğim. Severek evlendiğim erkekle üç yıl sonra bu noktaya geldik. “Üstünden çıkanı topla, senin hizmetçin değilim” diye kaç kere söyledim. Faydası yok. Ben de onları özellikle kayınvalidemin geldiği gün duvara asacağım. Belki ondan utanır. Ne dersiniz? RUMUZ: KİRLİ ÇAMAŞIR

CEVAP: “Yangına körükle gitmek” deyimini duymuşsundur. Yapmayı planladığın ne kadar da bu deyime uyuyor. Seni de anlıyorum. Sevdiğin adamın kirli çamaşırlarını bu şekilde görmek ve kaldırmak zorunda kalmak, bütün romantik anların sonu gibi geliyordur. Ancak kocanla arandaki bu sorun sana ait, bir başkasına değil. Konuşmayı dene. Daha önceki gibi “Hizmetçin değilim” şeklinde değil tabii. Yatak odasına ya da banyoya üstü kapalı bir sepet koy ve “Hayatım üstünden çıkanları buraya koymanı rica ediyorum. Bunu benim için yapar mısın?” Ya da “Senin tercih ettiğin çözümü konuşalım” diyebilirsin. Hırçın tavır sergileme. İlişkine mesafe koyabilirsin ama bu bağırmakla olmaz.

Erkek arkadaşımın evi kötü anılarımı canlandırdı

SORU: Erkek arkadaşımla her şey güzel giderken evine gitmem her şeyi alt üst etti. Beni hatırlamak istemediğim anılara götürdü. Çocukken annem beni okuldan almayı çoğu zaman unuturdu. Evde yemek ve temiz giysiler nadiren olurdu. Erkek arkadaşımın evi de aynen öyle. Düzensiz. Bu durum ilişkimizi olumsuz etkiledi. Lütfen bir yol gösterin. RUMUZ: GEÇMİŞİN İZLERİ

CEVAP: Geçmiş senin geçmişin. O dönemi kabul etmedikçe farklı biçimlerde hayatını etkiler. Annenin o dönemde yaşadıklarını ve nedenlerini tam olarak bilemeyebilirsin. Olaylara o günkü çocuğun gözünden değil, bugünkü yetişkinin gözüyle bak. Erkek arkadaşına gelince, onun hayatı ve düzeni... Bu aşamada ancak düşüncelerini paylaşabilirsin. Senin yaşam tarzını söyleyebilirsin. Hayat arkadaşı olarak düşündüğün kişide olmasını istediğin özellikleri söyleyebilirsin. Ancak sonra ileriki adımlar için düşünmeye başlayabilirsin.