Servis araçları ve can güvenliği

Bu köşeyi yazmaya başladığım günden itibaren sayfa, eğitimcilerin, öğrencilerin, velilerin, bürokratların, eğitim gönüllülerinin görüşlerini Türkiye kamuoyuyla paylaştığı bir buluşma noktası oldu. Geçen hafta İstanbul’da yaşayan bir velimizden mektup aldım. Yazılarımı sürekli takip ettiğini belirten velimiz, okul servis araçlarından şikayetçi. Büyükçekmece Belediyesi İlköğretim Okulu’nda 3’üncü sınıfa devam eden bir kızı olduğunu belirten veli, “Hem okulumuzda hem de çevre okullardaki servis araçları tam anlamıyla dökülüyor. Küçük yaştaki öğrencilerin inip binmesine, karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olacak yardımcı personel yok. Eminim yetkililer bu durumu görüyor. Ancak durumu düzeltmek için müdahale etmiyorlar. Çocuklarımızın başına herhangi bir kaza gelmeden önlem alınmasını istiyoruz. Yardımınızı bekliyoruz” diyor.

Okullar açılalı neredeyse iki ay oluyor. Kimi okulun dış kapısı yok, kiminde inşaat sürüyor, şikayetini paylaşan bu veli gibi bazılarında servis araçları sorunu devam ediyor. Bu mesele çok önemli. Çünkü çocukların can güvenliği bu araçlara ve şoförlere emanet.

Biliyorsunuz, Ulaştırma Bakanlığı eylül ayında aldığı bir kararla servis araçlarının yaş sınırını 12’den 20’ye çıkardı, okul servis araçlarındaki rehber personel yaşındaki alt sınırı da 22’den 20’ye düşürdü. Bu karar en çok öğrenci velilerini huzursuz etti. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanlığı’nın aldığı kararın sadece okul değil, tüm servis araçları için geçerli olduğunu, bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nın valilikler aracılığı ile açtığı ihalelerin bu karar alınmadan önce sonuçlandığını açıkladı. Yani bu yıl servis araçlarında en eski araç 12 yaşında. Okulların yaptığı ihalelerde ise yetki tamamen okul aile birliklerinde. Okul Aile Birlikleri isterlerse servis araç ihalesinde ‘en fazla iki yaşında’ şartını bile koyabilir.

Ulaştırma Bakanlığı aldığı kararı yeniden gözden geçirmeli, 10 yaş üstü araçlara sigorta yapılmadığı da gözetilerek, yeni bir yönetmelik ile araçlara 10 yaş üst sınırı getirilmeli. Veliler de gelecek yıldan itibaren okul aile birliklerine ihale şartları konusunda baskı yapmalı. Bu işin şakası yok. Yaşanacak talihsiz bir olayda sorumluluğu kim üstlenecek? Anne babalar çok haklı. Şu gerçeği unutmayalım: Söz konusu olan evlatlarımız…