Çifte bayram

Cumhuriyet Cumhuriyet
En güzel ey Hürriyet
Nice zahmet nice emek
Verdi sana bu millet
Nice zahmet nice emek
Verdi sana bu millet

Küçük kızım bundan tam 6 yıl önce bu şiiri okumuştu bana... Bir akşam işten gittiğimde ellerini iki yanına koyup sesini kendince en yüksek tona taşıyarak ezberlediği ilk şiiri okuyuvermişti... Artık bizim küçüğün ilk okuduğu şiir olduğundan mı, duygusal bir anıma denk geldiğimden mi bilinmez, ben de bir güzel ağlamıştım. Tabii ki nedensiz değildi şiir okuması...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesiydi, yuvada öğretmenleri öğretmişti şiiri. Bir süre sözlerine takılmıştım şiirin, “Çocuklara Cumhuriyet’i anlatmak için en güzel şiir” diye düşünmüştüm. Bu kadar önemli bir kavram, bu kadar basit ve güzel anlatılabilirdi. “Nice zahmet nice emek verdi sana bu millet!”... Evet, Cumhuriyet’i biz kurmadık, belki onun için bu kadar kolay ve garantili geliyor bize. Cumhuriyet’e doğduk ya, bizim için çok normal böyle yönetilmek. Başka ne olabilir ki!

Bu yazıyı yazarken Duru’ya tekrar sordum: “Ezberlediğin şiiri hatırlıyor musun?” “Hayır!” “Peki Cumhuriyet deyince aklına ne geliyor?” “Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk geliyor”. Sonra Derin’e dönüp soruyorum: “Cumhuriyet deyince aklına ne geliyor?” “Özgürlük geliyor, hürriyet geliyor. Ve Cumhuriyet Bayramı geliyor!” Bu yıl çifte bayram kutluyoruz ne güzel! Kurban Bayramı ile Cumhuriyet Bayramı iç içe geçti.

Tıpkı ülkemizin özü gibi... Kurbanımızı kesip kavurmamızı yiyeceğiz, ailemizle bayramlaşıp bayram sofraları kuracağız. Sonra ne mi yapacağız? 29 Ekim akşamı bayraklarımızı alıp çoluk çocuk caddeye ineceğiz. Çifte bayram dediğin de böyle olur! Herkese mutlu bayramlar.

(03.11.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)