Güney Öztürk İstikrar arayışı!
HABERİ PAYLAŞ

İstikrar arayışı!

Yunanistan, yüksek işsizlik, kemer sıkma politikaları ve artan yoksulluk ile uzun süredir krizle boğuşuyor. Geçen haftaki genel seçimlerde halk, yaygınlaşan yoksulluk için oy kullandı.

Ekonomik darboğaza rağmen iktidardaki Başbakan Miçotakis’in sağcı Yeni Demokrasi Partisi zafer kazandı. Yüzde 41 oy alarak büyük sürpriz yaptı. Parlamento çoğunluğunu 5 sandalye ile kaçırdı.

Büyük umutlar bağlanan ve seçimde iktidarı devirecek gözle bakılan Çipras’ın merkez soldaki Syriza Partisi ise yüzde 20 ile hüsrana uğradı.

Haberin Devamı

Peki Başbakan Miçotakis, ekonomideki gidişattan bizzat sorumlu olmasına rağmen bunu nasıl yaptı?

1-Miçotakis’in başarısı, ekonomik düzelme için ortaya bir vizyon koyma yeteneğinde saklıydı. Öncelikle yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliği düzeltmenin acil ihtiyaç olduğunu kabul etti. Büyümeyi teşvik etmeye, yabancı yatırımları çekmeye ve istihdam fırsatları yaratmaya odaklanan kapsamlı bir ekonomik plan sundu.

2-Miçotakis ve ekibi, önceki Yunan hükümetlerinin ekonomik krizi ele alışıyla ilgili yarattığı hayal kırıklıklarından başarıyla yararlandı. Mesela daha önce solcu Syriza Partisi seçim vaatlerini yerine getirmekte zorlanmış, seçmen bunu unutmamıştı. Miçotakis ise kendisini somut sonuçlar üreten ve ülkeye ekonomik güveni yeniden tesis edebilen yetkin ve pragmatik bir lider olarak konumlandırdı.

3-Miçotakis’in zaferindeki bir diğer önemli unsur, partisinin iş dünyasının seveceği politikalara yaptığı vurguydu. Bürokrasiyi azaltma, girişimcilik için elverişli ortam yaratma sözü vererek, orta sınıf işletmeler de dahil olmak üzere geniş bir seçmen yelpazesine hitap etti. Bu yaklaşım, yoksulluğu azaltmanın bir aracı olarak istikrar ve ekonomik fırsatlar arayanlar arasında iyi yankı buldu.

4-Ekonomik kaygılara ek olarak Miçotakis’in, geleneksel parti çizgisinin ötesine geçen, çeşitli partilerle uyumlu koalisyon kurma yeteneği de zafere katkı sağladı. Bu yeteneği, tabanını genişletmesine ve daha önce ulaşamadığı seçmen kitlelerine girmesine izin verdi. Miçotakis kendisini ideolojik bölünmeleri aşabilen ve ülkenin zorlukları için pratik çözümlere odaklanabilen birleştirici bir figür olarak sundu.

Haberin Devamı

5-Ve tabii ki aile mirasından yararlandı. Siyasi bir hanedanlıktan geliyordu. 1990’larda Başbakan olarak görev yapmış Konstantin Miçotakis’in oğlu olarak kendisini geniş deneyim, derin bir yönetim anlayışına sahip kişi olarak pazarladı. Bu istikrar ve süreklilik imajı, daha müreffeh zamanlara dönmek isteyen seçmene hitap etti.

Sonuçta Yunan halkı ‘istikrarı getirecekse o getirir’ dediği kişiye oy verdi. Demokrasinin ana vatanı olan Antik Yunan’dan Sokrates’le bitireyim. Sokrates, seçimlerde oy kullanmanın bir ‘yetenek’ olduğunu düşünürdü. Sokrates’e göre oy kullanmak, ‘rastgele bir sezgi’ olarak görülemezdi.

Yurttaşlık ve oy kullanma, diğer her yetenek gibi insanlara sonradan, dikkatle öğretilmesi gerekmekteydi. Oy verecek kişiler ‘oy verme ehliyetini’ (derin düşünceyi, mantık ve muhakemeyi) kazanmalıydı. İşin trajik yanı Sokrates, 500 Atinalı’dan oluşan halk jürisinin demokratik oylamasıyla, yüzde 56’ya karşı yüzde 44 oyla, ‘Gençliği yozlaştırmaktan’ suçlu bulundu.

Haberin Devamı

Baldıran otu zehiri içirilerek idam edildi. Demokrasinin kılıcı şimdi Miçotakis’in boynunda sallanıyor.

Bakalım genel seçimin tekrarında, 25 Haziran’da Yunanistan’da sandıktan ne çıkacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder