Giriş
Suriye’de askeri durum iyice karıştı. Ortadoğu siyasetinde sadece bir gün içinde olanlar ise tek basit kelimeyle açıklanabiliyor: “Kutuplaşma”.
İşte son kritik gelişmeler.
Davutoğlu “Rusya Ukrayna’da da, Suriye’de de Avrupa’ya karşı hamleler yapıyor” dedi.
Demek ki Davutoğlu, Batılılara Ukrayna krizinde destek vaat ediyor.
Karşılığında da Rusya-YPG işbirliğine karşı destek istiyor. Dünyanın batı kutbuna sığınıyor.
Suudi Arabistan ve Katar “Suriye’ye yapmak istediğimiz kara hârekatını Amerika planladı” dedi.
Demek ki bu iki şeriat ülkesi, yandaşlarına Amerika’nın başını çektiği güçlü hizibin içinde olduğu güvencesi vermek ihtiyacı duydu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suudilerle eşgüdümlü kara operasyonunu Amerika önderliğindeki koalisyonun çatısı altında yapmak istediklerini üstüne basa basa söyledi.
Demek ki Türkiye, ağabeyinin koruması altında olduğunu ilan ediyor. Siz, AKP medyasının batılılara karşı cihat havasında olduğuna bakmayın.
Suudi Arabistan, 20 İslam ülkesinin katıldığı tatbikat başlattı.
Demek ki Suud, 20 ülkeyi Husilere karşı Yemen’e sokmak için ortamı hazırlıyor.
Irak, Suudi sınırına asker ve milis gönderdi.
Demek ki Irak, Rusya-İran ekseninde durduğunu göstermek istiyor.
Erdoğan Yahudi lobisini ağırladı. Demek ki, iç politikada kullanmak uğruna yükseltilen Yahudi karşıtlığının dış politikada verdiği zarar onarılmak isteniyor...
Ya da reel politikada ayaklar suya eriyor.
İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon “Sünni-Arap ülkeleri ile İran’a karşı ortak strateji geliştirebiliriz. Görüşüyoruz” dedi.
Demek ki bir Vahabi, bir Yahudi, bir de Türk aynı safa girebiliyormuş.
İsrail, Rusya karşıtı ittifaktan çekinenleri, kendi gücünün teminatını vererek cesaretlendiriyor. Artık açık oynuyor.
Görüldüğü gibi, iç politikada herkes dünya fatihi. Ama dışarıda Amerika ağam, değilse Rusya paşam. Ortadoğu usulü yönetim aklı, ‘kutuplaşma’ treninde yer kapıyor.
Çünkü o akıl kendine güvenmiyor, ülkesini yönetemiyor ve oluşan kutbun bir tarafına kapağı atıp dış destek sağlıyor.
Türkiye’nin hali
2. Dünya Savaşı’ndan bile uzakta durmayı başarmış Türkiye’nin bugün Ortadoğu batağında kendine kutup seçmek durumunda kalması bir faciadır.
Yine de hala şans var. Çok basit. Tek diyeceğiniz “Yurtta barış dünyada barış”. O zaman dünya bize tekrar saygı duyacak.
Böylece kutup seçmek zorunda kalmayacağız. Çünkü dünya barışın teminatının laik Türkiye olduğunu anladı.
