Giriş
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Almanya seyahatimizin ilk durağı Düsseldorf şehriydi. Erdoğan burada 13 bin kişinin önünde heyecan dozu yüksek bir konuşma yaptı. Ancak Başbakan, kendisini izleyen Türk işçilerinin önünde Avrupa’ya çok sert mesajlar vermekten kaçındı. Ziyaretin ikinci gününde ise Hannover’de Türk ve Alman iş adamlarının önünde Avrupa’yı tabiri caiz ise bombaladı. Bir taraftan Avrupa Birliği kurumlarına, bir taraftan da Almanya ve Fransa’ya yüklendi. Avrupa Birliği’ni kaçak güreşmek ve Türkiye’ye karşı dürüst olmamakla suçlayan Erdoğan, söz konusu ülkelerin er geç bu tutumlarının bedelini ödeyeceğini söyledi.
[[HAFTAYA]]
Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda da “Rum kesimini Kıbrıs Adası’nın tamamını temsilen” tam üye yapan AB’ye verdiği mesaj da çok çarpıcıydı: “Sen bu kararı nasıl alıyorsun, Kıbrıs senin mi?..” Önceki yılları hepimiz hatırlıyoruz; bir Türkiye lideri yurt dışına gittiğinde ezik bir tutum içine girer, sert mesajlar vermekten kaçınırdı. Türkiye’nin küresel ekonomide giderek güçlenmesi ve uluslararası ilişkilerde ne yapacağı merak edilen bir ülke haline gelmesi, siyasete de güven getirdi. Erdoğan dünyaya mesaj verirken sırtını bu iki önemli desteğe dayayarak konuşuyor. Erdoğan’ın “Türk- Alman Ekonomi Kongresi”ndeki konuşması Alman televizyonları tarafından canlı yayınlandı. Erdoğan, Libya’daki gelişmelerden endişeli olduğunu söylerken Batılı ülkelerin tutumunu eleştirdi. Türkiye’nin -NATO dahil- Libya’ya dışarıdan bir müdahaleyi kabul etmeyeceğini ilan etti. Erdoğan, Batı’yı Libya’nın petrol kuyularına da göz dikmekle suçladı.
Vize kabul edilemez
Vize, Türkiye ile Avrupa arasındaki en büyük sorunlardan biri. Türkiye’nin AB ile tam üyelik görüşmeleri yürüten bir ülke olmasına rağmen hâlâ ağır bir vize uygulamasıyla karşılaşması kabul edilemez bir durum oluşturuyor.
Nitekim Erdoğan, dünkü konuşmasında “Paraguay ve Bolivya gibi AB ile hiçbir ortaklığı olmayan ülke vatandaşlarından vize istenmezken Türklerin vize kuyruklarında sürünmesine artık tahammül edemeyeceklerini” yüksek bir ses tonuyla dile getirdi.
Almanya büyük ortak ama...
Türkiye ile AB arasındaki ciddi çelişkiler ve ağır sorunların varlığına rağmen toplam ticaretimizin önemli bir bölümünü bu ülkelerle yapıyoruz.
Ekonomi Kongresi’nde Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı konuşmalarda da “Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ticaret ortağının Almanya olduğu” ifade edildi.
Rakamla özetlemek gerekirse, 83 milyon nüfuslu Almanya ile 74 milyon nüfuslu Türkiye’nin bugünkü ticaret hacmi 29 milyar dolar. Türkiye’de faaliyet gösteren 4 bin Alman şirketi var. Her yıl Almanya’dan Türkiye’ye 5 milyon dolayında turist geliyor. Almanya’da Türkler tarafından kurulan 60 bin Türk şirketi 400 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Erdoğan’ın Almanya ve Avrupa’ya verdiği mesaj şu: Bu ekonomik tabloya rağmen gerçeği göremiyorsanız, bizi oyalamaktan vazgeçin. Eğer medeniyetler ittifakının merkezi değil de Hıristiyan birliği olacaksanız, bunu da söyleyin, bilelim.
