Hüseyin Avuç 17 Ağustos felaketi ve kapıdaki tehlike!
HABERİ PAYLAŞ

17 Ağustos felaketi ve kapıdaki tehlike!

24 bin insanımızın enkaz altında kalarak can verdiği 17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden 19 yıl geçti.

Başta İstanbul olmak üzere aynı bölge için “kaçınılmaz” denilen olası büyük depreme yönelik uyarılarsa giderek artmaya başladı.

Medyada yer alan bir habere göre, Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Başkanı Jeolog Prof. Dr. Şükrü Ersoy bakın ne demiş:

"Yabancı ve yerli yer bilimcilerinin ortak fikri; Marmara Denizi içerisinde 7'den büyük bir deprem olabileceği ve beraberinde yıkıcı bir tsunami dalgası oluşabileceğidir. En kötü senaryoya göre deprem büyüklüğü 7.7'ye bile varabilir!"

Haberin Devamı

Daha önce de birçok bilim insanı benzeri uyarılarda bulunmuş, “Bu bir doğa olayıdır, bundan kaçış yok. Can kaybını azaltacak önlemler acilen gözden geçirilmelidir” demişti.

Doğrusu merak ediyorum…

Neyi?

Büyük felaketin yaşandığı 17 Ağustos 1999’dan bu yana, olası İstanbul depremine yönelik ne tür hazırlıklar yapıldığını, deprem anına ilişkin ne tür önlemler alındığını?

Başka?

Depreme dayanıksız tüm yapıların tahliye ettirilip, ettirilmediğini? İçinde kurtarma ve acil müdahale malzemeleri bulunması gereken konteynerlerin ve insanların canlarını kurtarmak amacıyla koşacağı toplanma alanlarının nerede olduğunu?

Ve dahasını?

Sahi, nerelerde bu ilk yardım konteyenleri, nerelerde bu boş alanlar? Birileri yerlerini gösterse de hatırlasak!

Diyeceksiniz ki;

Mutlaka vardır.

Diyeceğim ki;

Vardır da nerede, nerelerde?

Sanırım, yetkililer bu konularda bir açıklama yaparak, halkı bilgilendirmelidir.

17 Ağustos gece yarısı meydana gelen şiddetli sarsıntı sonucu, çoğu derin uykudayken yaşamlarını yitiren insanlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder