Geçim ve seçim!

Günümüzde işçi, emekli ve memur kesimini oluşturan milyonlarca insan neye karşı mücadele veriyor?
Hayat pahalılığına!
Peki, iktidarıyla-muhalefetiyle asli görevleri el ele vererek bu sorunu çözmek olması gerekenler, neyle mücadele ediyor?
Birbirleriyle!
Vaziyet böyle olunca, ‘millet geçim, vekilleri seçim’ derdinde demek yanlış olmaz sanırım.
Baksanıza, birlik ve beraberlik mesajları ile topluma huzur aşılamaları gereken, 23 Nisan günü (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı) bile birbirlerine girdiler!
Bu sözlerim elbette, tüm politikacılar için değil, kavgaya çanak tutunlar, kavga çıkartanlar için.
Onlara defalarca seslendiğimiz bu sütundan bir kez daha sesleniyoruz:
Yapmayın beyler! Zaten gergin olan toplumu bir de seçim kavganızla germeyin!
Diyeceksiniz ki;
Aman ne yapıyorsun? Kızdıracaksın!
Diyeceğim ki;
Kızmazlar, kızamazlar!
Niye mi?
Aynaya kızılmaz diye!

XXX

TEMEL-DURSUN…

Değerli okurlar, çeşitli sıkıntıların yarattığı stresten kurtulmanın bir yolunun da fıkra okumak olduğunu söyleyenlere hak veriyor, internette rastladığım hayli komik bir ‘Temel-Dursun’ uyarlamasını sizlerle paylaşmak istiyorum…
*
Temel büyük bir yük gemisinde kaptandır ve sürekli okyanuslarda dolaşır. Bir gün Trabzon'a yolu düşmüş, köyüne gelmiş, köy kahvesinde can arkadaşı Dursun'u görmüş ve ona şöyle demiş;
“Ula Tursun, gel getureyim seni gemilen uzak denizlere!"
Dursun kabul etmeye yanaşmamış ama nihayetinde zor da olsa ikna etmiş. Yola çıkmışlar. Büyük okyanusun ortalarına gelmişler. Dursun bi de ne görsün küçücük bir adanın kenarında, saçı sakalı uzun sefil durumda yaşlı bir adam el kol sallayarak gemiye doğru bağırıyor.
Dursun, Temel'e sormuş:
-"Ula Temel, ha bu adam da kimdur?"
-"La ne bileyim otuz senedur haburdan gelur giderum, o adam bana hep oyle el sallar. Delimidur nedur anlamadum ki."