Söz dalaşıyla, güç savaşı!

Posta Gazetesi’nin dünkü (perşembe) sayısında manşetten yayınladığı olası ABD-Rusya çatışmasına yönelik haberin özeti, hatırlayacağınız gibi şöyleydi:
“ABD Başkanı Trump, Twitter’dan “hazır ol Rusya, füzeler geliyor” diye tweeti atınca dünya “savaş başlıyor” diye ayağa kalktı. Rusya’da Facebook’tan karşılık verdi. Trump 40 dakika sonra, dostluk mesajı atınca da, Rusya “Twitter diplomasisinin parçası olmayız” diyerek, Trump’ı ciddiyete davet etti.
Özü bu olan haberin, başlığı ise şuydu:
‘Klavye Savaşı!’
Ve de olay buydu.
Yaşananlar karşısında atılabilecek en gerçekçi başlık olan ‘Klavye Savaşı’ an itibariyle, dünyayı alarma geçiren böylesi ciddi olay karşısında, nasıl ciddiyetten uzak tavır sergilendiğini ortaya koyuyordu.
Yani işin, Amerika ile Rusya arasındaki karşılıklı tweet mesajlarıyla ‘Klavye Savaşı’na döndüğünü!
Özellikle de Trump kaynaklı…
Zaten o nedenledir ki, Başbakan Binali Yıldırım, bu konuyu şu sözlerle değerlendiriyordu:
“Birbirlerine tweet atıyorlar? ‘Benim füzem daha güçlü, hayır benim füzem daha güçlü… Sokak kabadayısı gibi kavga ediyorlar!”
Dedim ya Posta Gazetesi, dünyanın nefesini tutmuş halde endişeyle izlediği gelişmeleri, an itibariyle en gerçekçi iki sözcükle tanımlamış:
‘Klavye Savaşı!’
Otur bilgisayarın başına bas klavyenin tuşlarına, “Eyvah! Amerika-Rusya savaşı başlıyor” diye yürekler hoplasın… Dünya ekonomisi sallansın, döviz füze gibi patlasın!
Baksanıza, ‘Dolar’ ve ‘Euro’nun çıktığı rakamlara! Bu durumun insanlara verdiği büyük zarara!
Amerika ve Rusya bu konuda aklıselim davranmalı, Suriye’deki herkesçe malum sorunlar, dünyayı ateşe atmayacak, ülke ekonomilerini alt-üst etmeyecek yöntemlerle sona erdirmeye çalışılmalıdır.