Mehmet Coşkundeniz Albüm tamam konser ne zaman?
HABERİ PAYLAŞ

Albüm tamam konser ne zaman?

Bir albümü alıp, baştan sona tüm şarkıları hiç sıkılmadan dinlemeyeli çok ama çok uzun zaman olmuştu. Yeni nesil şarkıcıların albümlerinde bir, bilemediniz iki şarkı vardır dinlenecek. Gerisi, albüm dolsun diye konulmuş izlenimi verir. Ama bu öyle değil sevgili okurlar.

Cengiz Kurtoğlu ile Hakan Altun, ‘Usta Çırak’ albümüne imza atmış. Prodüktör Polat Yağcı bu müthiş ikiliyi bir araya getirmiş ve yıllarca dinlenecek, her şarkısına eşlik edilecek bir albüm çıkmış ortaya. İkili, albümün ilk dört şarkısında düet yapıyor. Bu düetlerden ikisi Hakan Altun’dan dinlemeye alıştığımız, ikisi de Cengiz Kuroğlu’ndan dinlemeye alıştığımız şarkılar. Albümün çıkış şarkısı ‘Yorgun Yıllarım’. Klibi de dönmeye başlamış zaten.

Haberin Devamı

Diğer düetler ise ‘Duyanlara Duymayanlara’, ‘İstanbul Olmaz Olsun’ ve ‘Hain Geceler’. Benim düetlerdeki favorim ‘Hain Geceler’ oldu. İlk dört şarkıdan sonra ikilinin solo performansları var. Hakan Altun, Cengiz Kurtoğlu şarkılarını, Cengiz Kurtoğlu da Hakan Altun şarkılarını seslendirmiş.

Ben bu bölümde en çok Cengiz Kurtoğlu’nun söylediği ‘Ağlamak Yok Yüreğim’ ile Hakan Altun’un söylediği ‘Yıllarım’ şarkısını sevdim. Siz benim seçimlerime bakmayın. Albüm baştan aşağı harika. Hani böyle dost sohbetlerinde, bir sofrada otururken mırıldandığınız şarkılar var ya, işte bu albümde o şarkılardan bolca var. Benim de Polat Yağcı’ya bir önerim olsun. Bu ikili mutlaka bu albümle konserler vermeli.

Artık İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda mı olur, Bodrum’da mı olur bilemem. Ama bu şarkıları canlı canlı dinlemek hakkımız. En azından albüm lansmanı için böyle bir konser verilemez mi Polat Yağcı? Ne dersin?

YÜREĞE İŞLEYEN SÖZLER

‘Usta Çırak’ albümünü dinlerken şarkılara ruhunu veren şeyin sözleri olduğunu bir kez daha anladım. Bir şarkının akıllarda yer edebilmesi için yüreklere işleyen sözlerinin olması gerekiyor. Günümüzün şarkılarında bunu bulabilmek pek mümkün değil. “Gideceğim tek yer havaalanı, bana lazım yeni yaşam alanı” gibi ya da “Aşk bu kızıl ötesi, yaralı müzesi, hareket edemem” gibi uyduruk sözlerle yapılmış şarkıları dinleyemiyorum. Dinlemeyi bırakın, herhangi bir yerde kulağıma çalındığında tüylerim diken diken oluyor. Peki niye eskisi gibi güzel sözler yazılamıyor? Çünkü artık kimsenin derdi bir ‘eser’ ortaya koymak değil. ‘Dıp tıs dıp tıs’ altyapıyı bilgisayarlardan dayayıp, üstüne de ne söylersen söyle mantığıyla aylık, haftalık hatta günlük şarkılar yapıyorlar. Doğal olarak hepsi unutuluyor.

Haberin Devamı

Bu albümde Hakan Altun’un seslendirdiği ‘Yıllarım’ şarkısının Mehmet Ali Öç tarafından yazılmış şöyle sözleri var mesela: “Gitmek istiyorsan sevgilim eğer, git dilediğince yollar senindir, eğer anıları silmek kolaysa, siliver hepsini yıllar senindir.” Üzerine saatlerce konuşulacak, sayfalarca yazı yazılabilecek bir söz bu. Yazanın da, söyleyenin de yüreğine sağlık.

ANONİM DEĞİL SAHİPLİ

Karadeniz bölgesinin güçlü yerel gazetelerinden ‘Taka’nın editörü Sadi Karakaş fena dertli. ‘Köyde’ adını verdiği şiir kitabında yer alan, “İki gerçek dosttan biri ölürse/Gerçekten ölen, geriye kalandır” sözlerine sahip kısa şiirinin kendisine ait olduğunu bir türlü kanıtlayamıyor. Bu kısa şiir internette ‘anonim’ olarak dolaşıyor. Sadi, “Yahu bu şiir benim” dedikçe insanlar onu “Hayır, çalmışsındır” diye suçluyor.

Haberin Devamı

Peki Sadi ne yapsın yani? Ayrıca Sadi yayıncılığın içinde, her gün gazete yapıyor. Çalıntı bir sözü kendi adıyla çıkan şiir kitabına koymayacak kadar bu işi bilir. Asıl soru şu, siz niye inanmıyorsunuz? Böyle güzel sözleri, şiirleri, yazıları, kendi kuşağınızdan, tanıdığınız birinin yazabilme olasılığına niye inanmıyorsunuz? Gerçekten çok garip. Aynı şey maalesef benim başımda da var. “Hayatı ıskalama lüksün yok senin” adlı yazım internette Nazım Hikmet şiiri olarak dolaşıyor. Bununla ilgili kaç kez yazdım ama yine de değiştirebilmem mümkün olmadı. Ne diyelim, siz inanmasanız da biz yazmaya devam edeceğiz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder