Mehmet Coşkundeniz DOĞRU İNSANI BULMANIN FORMÜLÜ
HABERİ PAYLAŞ

DOĞRU İNSANI BULMANIN FORMÜLÜ

Haberin Devamı

Herkesin kafasında aynı soru var. ‘Benim için doğru insan kim?’, ‘Acaba bu dünyada ruh eşimi bulabilecek miyim?’ Tabii asıl soru da şu; ‘Doğru insanı bulmanın formülü var mı?’ Geçenlerde Can Gürses radikal.com.tr’de yazdı. İngiliz matematikçi Peter Backus bunu kafaya takmış ve aslında Samanyolu Galaksisi’nde başka yaşam formları olup olmadığını anlamak için Frank Drake’in ortaya çıkardığı ve birçok olasılığın birbiriyle çarpıldığı ‘Drake Denklemi’ni kullanarak İngiltere’de kendisine uygun kaç kadın bulunduğunu hesaplamış. Bir başka deyişle matematiği aşkın hizmetine sunmuş. Peter Backus, İngiltere’deki 30 milyon kadından 10 bin 500’ünün kendisine uygun olduğunu bulmuş. Harika bir sayı değil mi? 10 bin 500 kadın. Dilediğini seç...

* [[HAFTAYA]]

Kazın ayağı öyle değil hanımlar, beyler. Birinin sizin ruh eşiniz olabilmesi için, onun da sizi tercih etmesi gerekiyor. Peter Backus, bu olasılığı da hesaba kattığında geriye sadece 26 kadın kalıyor. Yani her 1 milyon kadından biri... Tabii bu da sadece bir olasılık. Bu 26 kadının Peter Backus’tan etkilenme olasılığı var ama iş gerçeğe döndüğünde bunların kaçının gerçekten aşık olabileceğini bilmek imkansız. Can Gürses yazısında bir örnek daha vermiş. Bilim adamı Chris McKinlay matematiği bir kenara bırakıp işi pratiğe dökmüş. Üyesi olduğu bir arkadaşlık sitesinde farklı farklı erkek profilleri oluşturmuş. Bu profillere gelen binlerce mesajı ve bu mesajları atan kadınların profillerini analiz edip kadınları kümelemiş. Sonra bakmış ki; kendisine uygun 7 tip kadın profili var. Bu 7 tipteki yüzlerce kadının hoşuna gidecek ama bu kez kendi gerçek bilgilerinden oluşan yeni erkek profilleri yaratmış. Kimi profilde romantik, kimisinde maceracı yüzünü ön plana çıkarmış. Sonra da her beğendiği kadına mesajlar göndermiş...

*

McKinlay gelen olumlu yanıtların sayısı arttıkça mutluluğun tavanına vurmuş. Ama durun bakalım, bu işler sanalda harikadır da gerçeğe dönüştüğünde hayal kırıklığı yaratır. Nitekim McKinlay günlerce uğraşıp kendisine yüzde 99.99 uygun olduğunu belirlediği kadınlarla buluşmaya başladığında bunalıma giriyor. Çünkü bu kadınlarla ikinci kez buluşmuyor bile... Onlarca başarısız randevunun ardından McKinlay kendisinin seçmediği bir kadından gelen mesaj sonrası hayata dönüyor. Tek uzun ilişkisini hesaplara göre kendisine pek de uygun olmayan bu kadınla yaşıyor.

*

Aşkın açıklanamayan bir tarafı vardır ve aşkı çekici kılan da budur. Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi doğru insanı bulmanın formülü yoktur. Can Gürses’e teşekkür edip, yazıyı onun da kendi yazısını bitirdiği cümleyle bitireyim: Yapmayı gerçekten sevdiğin şeyleri bul ve bunlara kendini ada. Kendini adarken yaydığın ışık kimin dikkatini çekiyorsa o kişi doğru kişidir!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder