Mehmet Coşkundeniz Efsaneye veda
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye’nin pop müzik tarihi 1961’de başlar. O zamana kadar Türkçe sözlü pop şarkıları yoktur. Elbette Türkçe tangolar vardır ama onlar ‘pop’ olarak sayılmaz. İşte o tarihi, Fecri Ebcioğlu ile İlham Gencer başlatmıştır. Aslında bir DJ olan ama daha sonra Türkiye’nin en büyük müzikallerinin yapımcısı haline gelen Fecri Ebcioğlu, 1961’de bir uçak yolculuğunda, elindeki sigara kağıdına “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” şarkısının sözlerini yazar. Aklında, Fransız şarkıcı Bob Azzam’ın “C’est écrit dans le Ciel” şarkısı vardır. Türkçe sözler bu şarkıya uyarlanmıştır. O kağıt hep cebindedir ama o zamanlar ne yapacağını da bilemez.

Haberin Devamı

Bir akşam İlham Gencer’i dinlemeye, çalıştığı lokale gider. İlham Gencer de nezaket gösterir, Fecri Ebcioğlu’nu yanına çağırır, müşterilere tanıtır. Sonra da “Hadi bize bir şarkı söyle” der. Fecri Ebcioğlu cebindeki o kağıdı çıkarır, İlham Gencer’e durumu anlatır. Gencer, “C’est écrit dans le Ciel”i piyanoda çalmaya başlar, Ebcioğlu da Türkçe sözleriyle şarkıyı söyler. Türkiye’de ilk kez Türkçe sözlü bir pop şarkısı o gece söylenir.

Sonraki günlerde lokale kim gelse Gencer’den bu şarkıyı söylemesini ister. Şarkı aynı yıl plak olarak basılır, satış rekorları kırar. İlham Gencer’i iki gün önce kaybettik. Hastalığına kadar her gün Beyoğlu Pera Palas Otel’in lobisinde sanatını icra etmeye devam etti. Müzikle yaşadı, müzikle var oldu. Bu toprakların en büyük değerlerinden biriydi. Yaşayan bir efsaneydi, toprağı bol olsun.

Efsaneye veda

 

EN ZOR AN

Demet Özdemir, 8 ay evli kaldıktan sonra boşandığı Oğuzhan Koç’un evine gitti geçenlerde. Kalan bazı eşyalarını almış. Şimdi böyle yazınca kolaymış gibi görünüyor ama işin aslı öyle değildir. Çok zor bir andır o. Daha birkaç hafta öncesine kadar ‘senin’ olan o eve, aynı yastığa baş koyduğun, yol arkadaşın, hayat arkadaşının yanına sanki bir yabancı gibi gidersin. Sen o eşyaları toplarken, o yerinden bile kalkmaz aslında. Kalksa bile yüzünde sahte bir gülüş ama aslında saklayamadığı bir hüzün vardır.

Sen en kısa sürede eşya toplama işini bitirip çıkmak istersin ama bir yandan da için içini yemektedir. Her şey bir kez daha geçirilir akıldan. Evet, boşanırken çok kararlısındır, senin için en doğrusu olduğunu düşünmüşsündür. Yine de bir soru hafiften karıncalandırır seni: “Böyle mi olmalıydı?” Kimi durumlarda boşanmanın en iyi çözüm olduğunu söyleyen biriyim ama anlaşmalı olsa bile çok travmatik olduğunu da bilen biriyim.

Haberin Devamı

Bundan sonrası ikisi için de biraz zorlu geçecek. Belki biz onları başkalarıyla beraber göreceğiz, “Aaa ne çabuk unuttu eski eşini?” diyeceğiz. Kimse unutmuş olmayacak. Sadece yaşamın akışına kendilerini kaptıracaklar ve içlerindeki yalnızlık duygusunu böyle yok etmeye çalışacaklar.

Efsaneye veda

 

HAYAT DERSLERİ

Madem konu ayrılığa geldi, bu konuda birkaç kelam etmek şart oldu. Hüzünlü de olsa ayrılığın verdiği hayat dersleri vardır. Mesala kişilerin, duyguların değişebileceğini öğrenirsin. 1 ay önce etrafında pervane olan bir insanın, 1 ay sonra buz gibi olabileceğini, hiçbir şeyin ilk andaki gibi kalmayacağını öğrenirsin. “Benim başıma gelmez” dediğin her şeyin başına gelebileceğini, başkalarından farkın olmadığını öğrenirsin.

Haberin Devamı

Herkesin kendi tercihini yaşadığını, senin nasıl tercih yapma hakkın varsa başkalarının da aynı hakka sahip olduğunu öğrenirsin. “Yok artık, bu kadarını da yapmaz” dediğin herkesin tam da o kadarını yapabileceğini öğrenirsin. Her ilişkinin mottosusun “Sev beni, seveyim seni” olduğunu, koşulsuz sevginin bile karşılık bulamazsa zamanla kaybolabileceğini öğrenirsin.

Bunun adına ister ‘karma’ de, ister ‘kader’ ama nasıl ki tanışıp ilişkiye başlamanız ‘olması gerektiği gibi oldu’ ise ayrılığınızın da tam öyle olduğunu öğrenirsin. ‘Keşke’lerin, ‘eğer’lerin hiçbir işe yaramadığını öğrenirsin. Ayrılığın dünyanın sonu olmadığını öğrenirsin. Ve son olarak hayatın asla adil olmadığını öğrenirsin. Ama merak etme, hayat sadece sana değil, hiç kimse için adil değildir. Yani dünyadaki tüm olumsuz şeyler sadece senin başına gelmiyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder