Mesut Yar Bir de tersinden bakalım!
HABERİ PAYLAŞ

Bir de tersinden bakalım!

Haberin Devamı

İşte Benim Stilim (TV8) yarışmasında jüri ile yarışmacılar bir kez olsun yer değiştirseler ortaya çıkacak olan yorumları fena halde merak ediyorum... Genel olarak masanın arkasında olduğu için jürinin tarzını kestirebilmek çok mümkün değil. Ama muhtemelen yarışmacılar kadar dikkat çekici olmadığı da ortada... Hâl böyle olunca şartları eşitlemek için koltuklar bir kere de olsa sahibini değiştirebilir mi beybi?

Geçen ay izleyici kimi izledi?


Şubat ayı reyting sonuçları belli oldu. Buna göre ilk dört kanal sıralamasını verelim. Toplam izleyicide sıralama şöyle gerçekleşti; atv birinci, Kanal D ikinci, FOX üçüncü ve Star TV dördüncü... AB grubunda ise Kanal D rakiplerini geride bırakarak birinciliğe yükseldi. Kısmetse Olur, film atağı ve yeni dizilerin etkisi sıralamayı belirleyen faktörlerdendi... Reklam verenin en dikkat ettiği kategori olan ABC 20 Üstü izleyici grubunda ise atv birinci olurken, Kanal D ikinci, Star TV üçüncü ve FOX da dördüncü oldu... Reklam gelirinin yüzde 80’inin harcandığı prime time diliminde, kategorilerin seri başı TV8 çıktı. Bu kategorilerde Kanal D, Star TV ve TRT’nin başarısı da ilk dört kanal arasına girmeleriyle netleşmiş oldu... Sonuç itibarıyla kanallar arasında Kanal D, programlar içinde de Survivor (TV8) en dikkat çekici yükseliş grafiğine imza attı.

DİKKAT DİKKAT!


Esra Erol önceki gün içini döktü. Türkiye’de izdivaç programı deyince akla gelen ilk markaydı kuşkusuz. Ve yaptığı işte “çok dikkatli olduğunu” defalarca tekrarladı... Program esnasında gelen bu itiraflar dokunaklıydı. Ama mikro bir ayrıntının giderek makro düzeye taşınacağının da ipucuydu... Songül Karlı da programını bitirirken “bugüne kadar çok dikkatli olduğunun” altını çizmişti. Şu “dikkat” meselesine dikkat etmeli derim... Anlaşılan RTÜK’ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) izdivaç programları için en önemli telkini “Dikkat edin” olmuş. Hissettiğim kadarıyla da fena halde dikkat çekmiş!

Bu ne kuyruğudur?


Kuyruk isimli yeni yarışma önceki gün TRT 1 ekranında yerini aldı. Uraz Kaygılaroğlu’nun sunumuyla yayınlanan yarışmanın bir bilgi maratonu olması heyecan verici... Ama bunun dışında parkur içlerini ve düzeneğini anlamak için de ekstra bir bilgi gerekiyor. Yarışmayı başından yakalayamazsanız, “bu insanlar neden koşuşuyor?” diye düşünüyorsunuz. Bilgiye erişmek güzel, bilgisi olmadan seyretmek de çok fena. Bu ne kuyruğudur, izah edecek biri var mı?

Silah ve fren sesleri!

Başlıktaki iki ses artık var olma savaşı veren her dizide en çok duyduklarımız olmalı. Mesela Paramparça’da (Star TV) ilk sezondan bu yana en çok duyduğumuz efektler... Trafik kazaları, kurşunlanmalar, kayıplar ve bir süre sonra yeniden yaşanan bu makus talih üçgeni. Dizilerin sıkışıp kaldığı bir geometrik düzenin bir resmidir bu... Hakikaten de Paramparça’da kurşunlanmamış karakter, kazadan birkaç kez kurtulmayı başaramayan eleman kalmadı... Hayatta kalanlara mucize insanlar, gidenlere de “şeytan üçgeni kurbanları” olarak bakıyorum artık...

Bir açıklama olacak mı?

Bugün TV ve Kanaltürk’ün kapandığı önceki gün konuşuldu. Kapanmak demek bir dükkanın kepengini indirmek demek, malumunuz... Ancak ortada ciddi bir soru var. Her iki TV kanalının da lisansı ne olacak? Kayyumun daha önce yönettiği kanalların hepsi iktisadi bir bütünlük olarak yeni sahiplerini buldu. Bu kez farklı bir mekanizma mı işleyecek? Sektör bir açıklama bekliyor!

Atom mühendisi mi çıkacaktı?


Müge Anlı’nın Tatlı Sert (atv) isimli programında bir cinayet mevzuu üzerine görüş bildiren katılımcılardan biri katil çıktı... Eh bu programda atom parçalanmıyor malumunuz. Bu yüzden atom mühendisi çıkmasını bekleyemeyiz... Sonuç itibarıyla katılımcıların birçoğu ya mağdur ya da zanlı oluyor. Katil de işin ya ortasında ya da kıyısında durabiliyor. Allah kolaylık versin vallahi...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder