Giriş
Geçtiğimiz yıllarda bu köşede günlük karne verirdik. Hani ganyan tabiriyle favori, plase ve sürprizleri açıklardık... Yine küçük bir nostalji yapalım istedim. Bu üç kategoriyi bu kez yeni sezonun dizileri arasından seçelim...
Bu yıl benim favori olarak gördüğüm beş dizi var. “Kayıp”, “Fatih”, “A.Ş.K.” (Kanal D), “Medcezir” (Star TV) ve “Kaçak” (atv). Plaseleri “Çalıkuşu” (Kanal D) ve “Aramızda Kalsın” (Star TV) ile özet geçiyorum. Sürpriz yapacaklar ise benim için çok net; “Gönül Yarası”, “Ben Onu Çok Sevdim” (atv) ve “Ben de Özledim” (Star TV). Koşuya geriden başlayıp ipi önde göğüsleyebilir...
Bakalım bir dönem hiç sekmeden tutturduğum nostaljik tahminlerim bu sezon da yüzümü güldürebilecek mi?
[[HAFTAYA]]
Taşları yerinden oynatacak gibi...
“Kayıp” (Kanal D) belli ki adından çok söz ettirecek. Hatta Kanal D’nin yeni sezonda vizyona soktuğu dizilerde “en çok özenilecek” iş olduğunu düşünmeye bile başladım...
Önceki gece yaklaşık 14 dakikalık bir ön gösterim yaparak yayın hayatına selam çakan “Kayıp” dizisinin ilk bakışta alıştığımız coğrafyaların dışında da bir pazara uzanacağını söylemek zor değil...
“Kayıp”ın kurgusundan resimlerine kadar sadece yakın coğrafyaların beğenisine değil, izleme çıtasını çok yukarda tutan Batı televizyonlarına da açıldığını düşünüyorum... Yeter ki alışıldığın dışında heyecanlara aç olan kitlesini hızla bulsun...
“Neden Amerika’daki gibi dizi üretilmiyor” diyen bir kalabalığın hayıflanma hakkını elinden alacaktır. Ve son bir not. Dizide anlatılan hikaye bire bir yaşanmış olaylardan yola çıkarak kaleme alınmış. Hem de çok sürpriz bir isim tarafından. Yakında o ismi de bu köşede konuşuruz, demedi demeyin!
Günün önemini vurgulayacak mı?
Bugün 12 Eylül. Türk demokrasi tarihi açısından hakikaten hayırlı bir tarih değil. Bu yıl perşembeye geldi. Yani “Penguenleri izlemek istemiyorsanız ‘Kurtlar Vadisi’ izleyin” iddiasıyla yola çıkan “Kurtlar Vadisi Pusu”nun (atv) ilk yayın gününe...
Şimdilik tanıtımlarda filan ortada görünmeyen Polat Alemdar’dan her siyasi meseleye olduğu gibi günün de önemine yakışır birkaç kelam bekliyorum...
Ve eğer o mesajı vermeyip, sadece Gezi olayları üzerinden demokrasi bilirkişiliği yaparsa bir izleyici olarak “Kurtlar Vadisi Pusu” sezonuna ince bir kırgınlıkla girerim...
Peki ya silahlara kota?
Alkollü içecek satışı ve kullanımını düzenleyen yeni yasayla birlikte TV’ler ciddi bir imtihandan geçecek bana göre... Bırakın alkolün adını anmayı, alkolü çağrıştıracak kadeh bile göstermek ekranda yasaklandı. Açıkçası ekran adına hiç de karşı değilim...
Yine de bu konuda en büyük sorunu eski Türk filmleri ve yabancı filmlerin yaratacağını söylemekte fayda var...
Çünkü sadece Nuri Alço ağabeyimizin yer aldığı filmleri düşünürsek izleme keyfimizin bardaktaki “buzu” aratmayacağı kesin...
Ekranda alkol tüketenleri izleyip de bakkala gidip bir koşu şişeye davrananlar var mı bilmiyorum ama bence çok daha önemli bir kotanın dizileri izleyip silaha davrananlara getirilmesi gerekiyor... Biri uzun, öbürü kısa vadede öldürüyor ama öldürüyor işte!
Şapkayı önüne koyup...
Nagehan Alçı’nın “Bırakın Konuşalım” (Kanal D) isimli programı ilk günden çok da ele gelir bir reytinge ulaşmadı...
Kanal D yöneticilerinin tüm gün reyting stresi içinde olan tüm kanallar gibi meseleyi ince detaylarına kadar ele aldığını düşünüyorum... Bana soracak olursanız Nagehan Alçı’nın “Dört Bir Taraf”ta (CNN Türk) çizdiği portreyi çok hızlı bir şekilde yeni programına da taşıması gerekiyor...
Deplasmana çıkmış gibi bir izlenimden çok kendi evinde oynadığı bir maçın rahatlığını izleyiciye vermeli. Aksi takdirde doğru yüz, doğru içeriğe rağmen yanlış skordan kaçamayacaktır...
