Giriş
Öyle Bir Geçer Zaman ki (Kanal D) içinde bulunan şifacılarıyla resmen ilham oldu bana. Hatırlayın aylar öncesinde Carolin bıçaklandı. Ali Kaptan başında bekledi ve iyileşti... Aynı Ali Kaptan, bu kez taciz ve dolaylı olarak hastanelik ettiği Cemile’nin başında şifacılık yapıyordu... Ölecek denen Murat, bırakın ölmeyi Aylin’in sevdasından iki ayağı üstüne dikilip yürümeye başladı.
[[HAFTAYA]]
Mete, İnci hocanın başında durdukça o hattan da sağlıklı haberler gelecek, eminim... Eh, küçük Osman’ı biliyorsunuz. Yıllardır psikolojik tedavi gören Balıkçı’nın eşini bir seansta hayata bağladı. Şurup gibi velet zaten...Sonuçta ekranın en şifalı tiplerinin bulunduğu bir dizi oldu Öyle Bir Geçer Zaman ki. İçeriğinde sevgi, aşk ve biraz da saplantılı olan reçeteleriyle...
AZICIK DA ÖZLENELİM!
Ve yarın sabah Uyan Türkiye (Star TV) sezonun son programıyla karşınızda olacak. Bütün bir yıl hafta sonu her gün ekranınıza kahkaha taşımaya çalıştık... Bütün bir sezon siz de sevginizi bana taşıdınız. Eh doğal olarak biraz yorgunluk belirdi. Kendimizi yazı ve belgesellerimize verip iyi bir yaz geçirelim... Azıcık da özlenelim; ne dersiniz?
Bunlar damana reytingleri...
Önceki akşam mübarek Regaip Kandili’ni idrak ettik. Şu kadarını söyleyeyim kandil özel yayınları dizilerin yoğunluğu altında ezildi... Geçtiğimiz yıllarda çoğu ilk ona girerken, bu kez sadece biri o sıralarda yer buldu kendine. O da kanal değiştiren Nihat Hatipoğlu’nun atv’deki Kandil Duası oldu... Bir sıralama da verelim. En çok atv, sonra STV, sonra Kanal 7, sonra da Flash TV’nin kandil programları izlendi. Bu da manevi reyting listesi olsun...
AYNI STÜDYODA OLMANIN KADERİ!
Önceki gün NTV’de haber yayını sırasında stüdyonun arka cenahında çok eğlenen birilerinin sesi vardı... Biraz dikkat kesildim ve fonda görünen arkadaşlardan birinin NTV Spor spikerine benzediğini fark ettim... NTV Spor tam da o anda reklama gitmişti. Belli ki yayın neşeli geçmiş, reklam arasında da o neşe sürüyordu. İyi de önde haber, fonda neşe; ikisi arasında da ciddi bir fark varsa tuhaf oluyor işte... Büyük stüdyolarda aynı anda çekilen farklı işlerin sıkıntılarından biridir bu; paylaşmak istedim... Bu arada NTV’nin videolarının Ekşi Sözlük’te yayınlanmaya başlaması “aradaki soğukluk bitti mi?” sorusunu getirdi aklıma... Bir süredir sözlükte kanalın yayıncılığı hakkında seri bir eleştiri bombardımanı vardı. Hafta başından itibaren de durum yerini işbirliğine bıraktı. İlginç vallahi!
Kurtlar’ın bundan haberi var mı?
Hakan Pam uyardı. Kurtlar Vadisi Pusu (atv) dizisinin müzikleri 2004 yılı yapımı İskelet Adam isimli yabancı filmde bire bir kullanılmış... Kurtlar’ın ilk vizyon yılını 2003 olarak biliyorum ben. Buna göre bizim Gökhan Kırdar’ın müzikleri aleni olarak (ç)alınmış... Bilmiyorum, Pana Film’in bu durumdan haberi var mı? Yoksa eğer filmin müziklerini yapanların adını veriyorum: Sean Murray ve Chris White... Aman diyorum, Gökhan Kırdar’ın o enfes melodilerinin telif hakkı yerlerde sürünmeye...
Peki ya o küpe izleri?
Adını Feriha Koydum’da (Show TV) Feriha kızımızın müstakbel koca adayı olarak karşımıza çıkan Halil’in çizdiği muhafazakar portre ortada... Halil bu kentin adamı değil. Doğal olarak daha içine kapanık, biraz da inancının izinden giden bir genç adam... İyi de o zaman kulaklarındaki o küpe izleri ne? Elbette hiçbir oyuncudan kendini oynamasını bekleyemeyiz... Ancak dizide çizdiğin portreyle gerçek hayattaki duruşun arasında böyle fiziksel izlerle ortaya çıkan bir açı varsa en azından “kulaktaki küpe deliklerini” makyajla kapatman gerekmez mi sevgili kardeşim?
Arkadaşını ara Reşat!
Karakol’da (Show TV) psikopat komiserimiz Reşat, ekibinden bir eleman doğuya sürülünce isyan etti... Fakat müdürlerine kafa gösteren Reşat’ın Şırnak’a sürülen arkadaşını bir kez bile aramamış olmasına ne demeli? Uğruna amirlerinle aranı bozduğun, gidişine çok üzüldüğün, eksikliğiyle ayağının aksadığı arkadaşını en azından bir “günler nasıl geçiyor oralarda?” diye aramaz mısın be komiserim? Hakikaten anlattığın kadar varmış kötülük içinde bir yerlerde senin...
