Elli küsur diziden hangileri iş yaptı?

Malum yeni sezonun üçüncü ayındayız. Yani sezonun ilk çeyreği tamamlandı. Reytinglerin ortaya çıkardığı kadarıyla halen yayında olan elli küsur dizinin sadece dörtte biri kadarı iş yapabiliyor. Yani en azından kanalına para kaybettirmiyor. İşte listesi... Kanal D yeni sezonda “Güneşi Beklerken”, “Yalan Dünya”, “Arka Sokaklar” ve “A.Ş.K.” ile izleyiciyi yakalayabiliyor... Atv’de “Üç K” şifresi var sanki. “Karadayı”, “Kaçak” ve “Kurtlar Vadisi Pusu” kanalı resmen zirveye taşıyorlar... Show TV’nin eli ilk çeyrekte çok zayıf kaldı. “Pis Yedili” olmasaydı ne yapacaklardı ya da “Benim İçin Üzülme” tutmasaydı ne olacaktı; bilemiyorum? Star TV geçtiğimiz sezondan taşıdığı “Muhteşem Yüzyıl” ile güldü. Bu yıl “Medcezir” ve kısmen “Aramızda Kalsın” yayıncısını üzmedi... İlk çeyrekte yükselen kanal STV oldu. “Küçük Gelin”, “Şefkat Tepe”, “İki Dünya Arasında” hakikaten sıkı iş yaptı... Son olarak Fox TV’ye bakalım. 11 diziyle sezona giren kanalın yüzünü sadece “Karagül” ve “Fatih Harbiye” güldürebildi... TRT 1 ise geçtiğimiz sezondan kalan “Seksenler”, “Zengin Kız Fakir Oğlan” ve “Osmanlı Tokadı”yla düşen reytinglerine rağmen tebessüm etti... Bakalım kalan çeyreklerde reytingler farklı isimleri kulağımıza fısıldayacak mı?

* [[HAFTAYA]]

Polis dizilere giriyor!

Toplumsal sıkıntılara neden olan meselelerden biri de trafik oldu artık. Kazasından cezasına kadar sürekli konuşulan bir gündem maddesi... Dizilerin gücünden yola çıkarak bir süredir çalışmalar yapan Emniyet Müdürlüğü sonunda çareyi dizilerin içine aktif olarak girmekte buldu... “Huzur Sokağı”nda (atv) önümüzdeki bölümlerde trafik kuralları ile ilgili kamu spotçuklarını dile getiren oyuncular göreceğiz. Aslında bu karakterlerin hepsi bizzat emniyet mensubu olacak... Böylece memleket meselelerinden biri daha diziler yoluyla çözülmeye çalışılacak. Dizilere en iyi kaynak sağlayan malzeme trafik kazaları malumunuz. Malum diziden gönderilmek istenen her karakter “kazaya” kurban gidiyor... En azından senaryo olasılıklarından biri bu çalışmayla önlenmiş oluyor. Yaşam kurtarmak da işin bonusu tabii ki!

*

Sanırım artık hep banttan...

Daha önce de yaşanmıştı. Ama sanırım Abbas Güçlü’nün önceki akşam Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden canlı yayınlanan “Genç Bakış”ında (Kanal D) çıkan olaylar “canlı yayında yüksek gerilim” işinin pik noktası oldu... Gençler yayın başladıktan bir süre sonra ülkücü camianın en sevdiği “Ölürüm Türkiyem” türküsünü hep bir ağızdan söyleyince ortam gerildi. Hemen akabinde öğrencileri panikle yatıştırmaya çalışan bir Abbas Güçlü portresi gördük. Sonrası reklamlar... Daha önce yaşanan bir takım gerginliklerden dolayı özellikle siyasi olayların yoğun yaşandığı üniversitelerde yaptığı programları bant çekerek yayınlayan “Genç Bakış”, belli oldu ki devlet üniversitelerinde bu geleneğini bozamayacak... Vakıf üniversitelerinde pek olay çıkmıyor. Abbas Güçlü canlı yayın hakkını artık orada kullanacaktır. Ne diyelim, geçmiş olsun...

*

DİZİ PARTİSİ KURULSA İKTİDARA YÜRÜR!

Çok net konuşuyorum ki, siyaset aktif ya da fantastik olarak dizilerin içine girmezse bir süre sonra takip edilir bir şey olmayacak... Önceki akşam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TV kanallarının “yangın yeri” olarak bilinen en rekabetli saatinde prime time diliminde atv’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı... O saatte en çok izlenen yapımlar “Muhteşem Yüzyıl” (Star TV), “Pis Yedili” (Show TV) ve “A.Ş.K.” (Kanal D) oldu. Yani memleketin orta yakın vadedeki perspektifini çizen Başbakan’ın karşısına fantastik dizi karakterleri dikildi... Türkiye çok sıcak günlerden geçerken bu denli bir “boş ver” duygusunu yaşatan izleyicinin psikolojisini sanırım tüm siyasi danışmanların birkaç kez analiz etmesi gerekiyor... Kimi zaman yolunu kamuoyu yoklamalarıyla belirleyen siyaset dünyasını uyarmalıyız; Türkiye’de Dizi Partisi kurulsa iktidara yürüyecek gibi duruyor, baksanıza...

*

Kafalar taşınıyor mu?

Şöyle bir gelişme var. Show TV yönetimi yeni dizilerin yayına girmesiyle birlikte hafta içi geceleri yapılan Okan Bayülgen programlarını kardeş kanal Habertürk’e taşıma düşüncesinde... Aslında bu uzun bir süredir dillenen bir kulisti. Ama sanırım gerçekle buluşmak üzere. Buna göre “Makina Kafa” cumartesi gecelerinde kalacak. Daha tematik eğlence barındıran “Çıplak Kafa” ve “Muhallebi Kafa” ise Habertürk’e taşınacak. Kimi, “yok öyle bir taşınma, fazladan iki program da Habertürk’e yapacak” diyebilir. Takılmayın siz, Okan’ınki de can. Haftanın yedi günü ekran arenasına çıkmaz!

*

DOĞRU SÖZE NE DENİR?

TV’de kuşak ya da eğlence programlarında yoğun yaşanan bir duyguyu en iyi gazeteci dostum Oben Budak dile getirdi... “Televizyonda program yapanların en zor anı konukların söylediği şarkılardan etkilenmiş gibi yaptıkları andır sanırım”... Vallahi doğru söze ne denir? Özellikle de kuşak programlarını yapanların gözlerinin içene bakın, Oben’in sözlerinin sağlamasını göreceksiniz!