Giriş
Tamam şarkı da radyo kanalı da patladı. Hatta sadece meyhane fasıllarında duyabildiğimiz “Bir İhtimal Daha Var” şarkısı unuttuğumuz Türk Sanat Müziği’ni yine gündemimize taşıdı. Ve evet Ezel (atv) böyle bir dizi, Ramiz Dayı böyle etkin bir adam. Ve fakat... Aleni bir şekilde yapılan bu yayıncı grup reklamını RTÜK gözden kaçıracak mı; onu merak ediyorum ben? Çünkü ne frekans telaffuz edilirken, ne de adı yazılırken ekranın köşesinde “Bu bir reklamdır” ibaresi yer aldı. Bir diziyi sevmem, herkese adalet kavramını yok saymam için neden değil... Bu arada dizi başka bir grubun kanalında olsaydı ne olacaktı? Star’da olsa mesela Radyo Moda, Kanal D’de olsa Radyo D, Show TV’de kalsa Lig Radyo frekansından mı dinleyecektik Ramiz Dayı’nın istek parçasını?.. Ne bileyim bir ihtimal daha var diyerek merak ettim işte. Dilerim sadece ben etmiyorumdur!
Takas tutabilir...
Takas (Show TV) haftada bir yayınlanacak diye beklerken, haftanın tamamına yayınlan bir TV yarışması oldu. Radyocu Geveze bildiğim kadarıyla bu ölçekte bir televizyon olayında ilk canlı deneyimini yaşadı...
Dört saatten fazla bir süre, çok da aksamadan ekranda kalması umut vericiydi. Fakat, mesela arabanın hediye edildiği an öyle heyecansız bir şov vardı ki ekranda; bu iş biraz daha zaman ister dedirtti...
Sunucunun sokaktaki hali çok sıcak. Mikrofonundan tanıyanlar için bildiğimiz Geveze yani. Bilmediğimizi de ekrandan görmek isterim doğrusu... Bir de yarışma için reji masasına oturan Caner Erdem sıradan bir yönetici değil, işin esas adamı olduğunu bir kez daha gösterdi. Bildiğim kadarıyla yarın akşam da Volkan Konak için oturacak aynı masaya...
İç yapım demek işin içine herkesi almak bir anlamda. Sunucusundan kameramanına, yönetmeninden yöneticisine. Budur işte diyelim!
Çok da şaşırmayın...
Dikkat ediyorum, son zamanların reyting fenomeni olmasına rağmen Deniz Yıldızı isminden çok bahseden yok. Oysa ki Fox TV’nin dizisi ilk 100 listesinin hep ön sıralarında... İzleyicinin ilgisine rağmen TV kritikçilerin uzak durması çok manasız bu diziye. Hadi bir siftah atalım... Tıp öğrencileri var Deniz Yıldızı’nda. Ve yoğun bakımdaki bir hastanın elinin kıpırdamasını mucize olarak niteliyorlar. Sıradan bir sinir seğirmesi bile o durumu yaratabiliyor, bildiğim kadarıyla. Gereksiz sevince anlam veremedim açıkçası. İşin uzmanları da verememiş; bilginiz olsun istedim!
Trajik konularda ne olacak?
Saba Tümer ne düşünüyor bilemem? Ama ben her TV sayfasının programla ilgili anonsunda; “Kahkaha dolu bir sohbet” başlığını okumaktan sıkıldım... Saba, sadece kahkahalarıyla gelmedi olduğu yere. Ama markasının bilinirliğini kahkahalar belirliyor işte. Mesela, çok trajik bir konuda atabilecek kahkahası yoksa, nasıl duyurulacak Bu Gece (CNN Türk) programı, hakikaten merak etmeye başladım!
Şarkı bitiyor mu?
Bir Şarkısın Sen, üç haftalık bir nadas izni alarak çekildi atv ekranından. Ve daha yedisi çıkmadan yerine Adanalı isimli dizi geldi... Kritik bir şey. Adanalı eğer yeni yerinde tutarsa Bir Şarkısın Sen’i hangi geceye taşıyacak atv yönetimi, merak ediyorum... Pazar olmaz; denendi orada ve tutmadı. Cuma desen, kanalın yeri dar ki Adanalı bile taşındı oradan. Yoksa, gözden mi çıkarıldı bu müzik şöleni, bilen var mı sahi?...
Herkes güçlü olamayabilir!
90’lı yılların iyi seslerinden biriydi Arzu Ece. Ve geçen zaman tehlikeli bir oyun oynadı Ece’ye. Amansız bir hastalığa düştü. Şimdi iyiye gidiyor durumu... Şarkıcının kemoterapi tedavisi aldığı dönemde yazıp, bir telefon kamerasıyla klip yaptığı Kemo Ağa isimli şarkısı önceki gün haber bültenlerinde yayınlandı... Arzu Ece, dökülmüş saçları ve soluk görüntüsüyle dalgasını geçiyordu hastalığıyla. Allah evladına bağışlasın, ilginçti o hali... O gece masasını paylaştığım dostlarımdan biri kanser şüphesiyle geçirdiği uzun bir dönemin ardından, gelecek hafta teşhisini alacağını anlatıyordu bize haber yayınlandığı sırada... Mekandaki sessizlik hali ve ardından Allah korusun temennileri moralini bozdu dostumun. Ve hakikaten zehir oldu gecemiz... Keşke haber mönüsüne koyduğumuz acılara ekstra bir hassasiyet göstersek. Herkes Arzu Ece kadar şanslı, güçlü ve neşeli olamayabiliyor çünkü. Geçmiş olsun cümlemize!
