Pis Yedili'de tuhaf gelişme...

Pis Yedili”nin (Show TV) akıbeti biraz tuhaf oldu. Malum yazmıştık; kanal sıklıkla gününü değiştirdiği dizisinin yeni bölümlerini yaz aylarında yayınlamaya karar vermişti. “İyi de yaz aylarında yayınlanacak kaç bölüm çekildi?” derseniz; orası tuhaf zaten... Dizinin yayınlanmamış altı bölümü yaz sezonuna ertelendi. Ve dizi final yapma kararı aldı. Şimdi o altı bölümden eskilerin tabiriyle bir “cacık” olmaz. Malum dizi işi hele ki böyle gençlik özneli bir içeriği varsa “sürdürülebilirlik” taşımak durumunda... Kim bilir belki de Show TV, “Pis Yedili” isimli dizisini tekrarlarıyla yaşatmak istiyor. Beş bölüm tekrara bir yeni bölümden hareketle gelecek kışı bile görür alimallah...

[[HAFTAYA]]

Aha da garantili işler

Canınız ağlamak mı istiyor. İşte size ekranda iki gözünüzü iki çeşme haline getirecek top 5 önerisi. “Beni Affet” (Star TV), “Küçük Gelin” (STV), “Çalıkuşu” (Kanal D), “Karagül” (FOX TV) ve “Karadayı” (atv) tüm kanallara yayılmış yüzde yüz ağlama garantili işler... Bir sahneden gözyaşı dökmeden kurtulabilirseniz bir diğer sahne sizi cenderesine alıyor ve göz pınarları patlıyor... Yok, arkadaş ben gülmek istiyorum duygusu ağır basıyorsa onun da top 5 listesi hazır. “Küçük Ağa” (Kanal D), “Kardeş Payı” (Star TV), “Çocuklar Duymasın” (FOX TV), “Seksenler” (TRT 1) ve “Yalan Dünya” (Kanal D) cebinizde gezdireceğiniz alternatif kahkahalardır. Aklınızda bulunsun!

Dinlenmeye vakit yok!

“Fatih Portakal ile Türkiye’nin Trendleri” (FOX TV) isimli programda önceki akşam eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım konuktu... Binali Yıldırım, şimdilerde AK Parti’den aday olduğu İzmir’i ve sıcak gündemi Fatih Portakal ile konuştu. İlk bakışta bir hayli yorgun görünüyordu... Fatih Portakal son günlerdeki ses kayıtlarını ima ederek eski bakana “Dinleniyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Binali Yıldırım soruyu yanlış anladı ve “Vallahi dinlenmeye pek vaktim olmuyor” dedi. Eh doğal olarak da kahkaha tufanı geldi peşi sıra... Baştan aşağıya gündem yorgunu olduk ve sanırım artık hiçbirimiz dinlenmiyoruz. Ya da şöyle söyleyelim, dinlenemiyoruz!

HAFTANIN ŞEYLERİ


Hoşgeldin” (Kanal D) ve “Güldür Güldür Show” (Show TV). Her iki performans programı da yüzleri güldürmenin hediyesi olarak reyting rekoru kırdılar...
Haftanın Yükseleni: “Beni Affet” (Star TV) dizisi milyonluk prodüksiyonlara inat ilk yüz listesinde ilk beş içinde olmaktan vazgeçmedi ve reytingini katladı...
Haftanın Düşeni: Gülben Ergen (Show TV) oldu. Ama mecazi anlamda değil, hakikaten programında yere kapaklandı. Geçmiş olsun diyelim...
Haftanın Olayı: Sıcak gündemde ne diyeceği beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk’te “Aykırı Sorular”a içini bir döktü pir döktü...
Haftanın Vukuatı: Yine CNN Türk’te yayınlanan “Dört Bir Taraf”ta Nazlı Ilıcak ve Nagehan Alçı fiziksel bir tartışmanın eşiğinden döndü...
Haftanın Vedası: “Muhteşem Yüzyıl”da (Star TV) Cihangir gözlerimizin önünde acı çekerek vefat etti. Hürrem’i uzun süre sonra “acılar içinde görmek” için tutuşanlara bu veda malzeme çıkardı!
Haftanın Kayıp Aranıyoru: “Kurtlar Vadisi Pusu” (atv) ansızın ortadan kayboldu. Kimi “Trabzonspor-Juventus maçının karşısına dikilmek istemedi” dedi ama bence başka neden aramalı!
Haftanın Kaybedeni: Haber kanallarının neredeyse hepsi. Siyasi yayınlarda ne Ali’ye ne de Veli’ye yaranamayıp yine penguen lakabını aralarında bölüştüler!


Yeni kuşağı anlamak için bir şans!

“Boynu Bükükler” (Kanal D) tam bir gençlik (yeni kuşak) komedisi. Biraz geç yorum yapmamın nedeni de dizide anlatılan aksı kavramaya çalışmamdı... Malum gençlik dizilerinin hikayeleri birbirini çok andırıyor. Ben de “Boynu Bükükler”de inceden bir “Pis Yedili”, azıcık bir “Güneşi Beklerken” (Kanal D), detaylı bir “Hababam”, bir miktar da “Geniş Aile” ve “Kavak Yelleri” yaklaşımı hissettim... Ama bunun bir çözümü yok. Bizdeki öğretimin resmi yaklaşık olarak kimi zaman karikatürize kimi zaman da rutin fotoğraflar çıkarıyor. Dolayısıyla “Boynu Bükükler”de esinlenmeden ziyada olanın resmi çıkmış... Dizinin beni ilgilendiren tarafı elbette ses, ışık, oyunculuklar ve en fazla da anlatım biçimi yani senaryosu oldu... Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki gençleri anlamak ve onların kullandığı lisanı kavrayabilmek için bu diziden öğreneceğimiz gündelik konuşma ve gönderme edebiyatı meselesi var... Birçok deyimi yeni duydum. Birçok espriyle ilk kez karşılaştım. Birçok karakter benim çağımın profili değildi. Ama anladım... Değişen gündeliğe ayak uydurmamız gerekiyor. “Boynu Bükükler” bu anlamda bir misyon işi olmuş ve eğitirken eğlendiriyor. Eh mesele okul olunca yorum da böyle müfredattan çıkmış gibi oluyor, ne dersiniz?