Sonunda bir adım attılar

22 hafta sonra dizide (Ufak Tefek Cinayetler/Star TV) gerçekten bir cinayet işlenince işin ufak tarafı halloldu diye düşünüyorum. Sıra geldi “tefek”e...

Çünkü Merve karakteri belli ki basit bir karakteri öldürüp dizinin ekseninde bunun sorgulanmasına izin vermeyecek. Ortadan kalkması gereken suç ortakları var. Bana göre Raşel ve Pelin yakın mesafede iki hedef...



Adıyla müsemma anılması gereken bir dizide 22 haftadır ellerin temiz olması sıkıntılıydı. Senarist Meriç Acemi şimdilik ilk taşı attı. Buradan sonrasını ustalıklı olarak bir seriye bağlaması gerekiyor ki “sırada kim var” diye düşünelim. İki günlük sorgu sahnesine kitlenen koca bir yapım bir 22 hafta daha kaldırmaz!

Dövüş sporlarının yeni adresi

Daha önce TV8,5’ta yayınlanan ve kanala ciddi bir ivme getiren boks karşılaşmaları anlatıcı ve yapımcı Bilgehan Demir ile birlikte kanaldan kopmuştu...

Bilgehan o boşlukta Türkiye’nin en büyük dövüş şovunu hazırladı. Bu gösteri 31 Mart Cumartesi gecesi Wolkswagen Arena’da gerçekleşecek...

Bunu bir kenara koyarsak, neredeyse 10 yıla yakın bir süredir Bilgehan rehberliğinde izlediğimiz bu dövüş sporları serisi artık yeni kanalında...

Geçtiğimiz hafta NTV Spor’dan DMax isimli kanala dönüşen frekansta artık dünyanın en değerli dövüş karşılaşmalarını yine Bilgehan Demir imzasıyla izleyeceğiz...

Önceki akşam imzalar atıldı. Ve söz artık hakeme kaldı; boks!

TABLO ÇOK GERÇEKÇİ

“Mehmed Bir Cihan Fatihi” (Kanal D) ne anlatmak istiyor? Bir dizi olarak düşünmezseniz her sahnesinde yaşadığı yüzyılın dehası bir liderin, devlet adamının, komutanın hayatından anekdotlar bulacaksınız...

Ben kendi adıma diziyi böyle izlemek istiyorum. Merak ettiğim o çok alıştığımız dönem dizilerinde sıklıkla sarayın içine gömülen entrikalar, karton kişilikler ve karikatürize edilmiş ortamlar değil. Elbette bu bir kurgu ama nasıl kurgulandığı benim için önemlidir...

Fatih, çekim açılarıyla neredeyse o ünlü portresinden çıkıp savaş alanına girmiş gibi. Delibaş; adı üstünde deli, dengesizlik içinde bir denge savaşçı profillerinde. Saray kıyafetleri dönemin büyük minyatür ustalarının eserlerindeki gibi. Şimdilik üçte üç! Uzun sahnelere takılacaksanız kaydedip hızlı sararak izleyin. “Mehmed”; dokunulmaz değil ama gerçeğe en yakın duran dönem işidir. Birkaç bölüm sonra tekrar konuşalım!

Senaristlere çağrımdır...

Ey senarist kardeşlerim. Eğer senaryo kabızlığı çekiyorsanız, yaklaşık iki haftadır Müge Anlı’da (atv) ekrana gelen hikayeye bakarsanız fena olmaz...

22 yaşında bir genç kız, geçtiğimiz günlerde ölen annesinin aslında bir erkek olduğunu öğreniyor. Babası olarak bildiği adam da durumun hiç farkında değil. Bu durumda genç kızın ne annesi gerçek ne de babası gerçek...

Bunun üzerine odaklanan programa zamanında hastaneden çocuğu kaçırılan bir kadın dahil oluyor. Şahitler, kurcalamalar filan derken iş DNA testine geliyor ve gerçek anne ve kız canlı yayında buluşuyorlar...

Şimdi siz iki saati iki yıla sündürebilme yeteneğinde olanlar için hikayede müthiş fantastik ayrıntılar da var. Müge dört dörtlük bir iş çıkardı. Siz üçte birlik bir skor yapsanız da yeter. Gerçekten hikaye hem maden hem de cevher!

Hor kullanılmamış haliyle...

“Karagül” isimli dizi yanlış bilmiyorsam yayınlandığı dönemin yüksek reytingli bir fenomen dizisi olmasına rağmen tekrarları hiç gösterilmemiş, daha doğrusu tekrarının suyu çıkarılmamış bir projeydi...




Yapımcı Şükrü Avşar ağabeyimiz bu evladına ayrı bir ihtimam gösterdi, bir parça koruyup kolladı da diyebiliriz. Ustanın aklından ne geçtiğini bilemem tabii...

Ama şöyle de bir gelişme oldu. “Karagül”ün tekrar gösterim hakkını TV 360 kiraladı. Yani dizinin başından sonuna tüm bölümleri artık hafta içi her akşam 360 ekranında olacak...

Dizi tekrarlarının sağlam reytingler aldığını düşünürsek ve bu anlamda “Karagül”ün hakikaten az kullanılmış olduğunu hesaba eklersek, önemli bir gelişmedir...

Dizi bu hafta orijinal günü olan cuma akşamı orijinal saatinde gösterime giriyor. Kısacası büyük buluşma yarın. Hayırlı olsun!