Murat Gülderen

18 Nisan 2024, Perşembe 07:00

Fiyatlar böyle yersen

Son dönemde artan maliyetleri gerekçe gösteren bazı restoran ve kafeler tüketicilerin de tepkisini çekmeye başladı. Çorbaya üç günde yüzde 50 zam yapan mı dersiniz, 2 döner için 1.500 lira isteyen mi… Sosyal medyada gösterilen tepkiler çığ gibi artarken restoran sahipleri de vatandaşı haklı buluyor.

Denetimler ne kadar artsa da pek çok restoran ve lokanta fahiş fiyattan satış yapmaya devam ediyor. Sabrı artık taşan binlerce vatandaş, sosyal medyadan protesto mesajlarına başladı. Açtıkları #fahişyemeğeboykot hashtag’leri (etiket) kısa sürede Türkiye gündemine oturdu. Konuyla ilgili Posta’ya konuşan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, fahiş fiyatlar konusunda vatandaşın verdiği tepkiyi yüzde 100 haklı bulduklarına dikkat çekerek, “Ticaret, Tarım, Sağlık ve Turizm Bakanlıklarıyla görüşme halindeyiz. Konu en kısa sürede çözülecek, gereksiz zam dönemi bitecek” dedi.

TAZMİNATLAR YÜKSEK

Ramazan Bingöl, şu an bir restorana gidildiğinde 3-4 bin TL’den aşağı hesap verilmediğini gördüklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Vatandaş burada sonuna kadar haklı olduğu gibi restoran, lokanta ve kafelerin de haklı olduğu taraflar var. Kiralar, enerji maliyeti, kıdem tazminatları ve hammade fiyatları çok ciddi oranda arttı. Özellikle kıdem tazminatları çok yüksek, bir adam işten ayrılırken ona 300-400 bin TL para ödeniyor. Dükkan sahibi de bunu fiyatlara yansıtıyor. Ayrıca ete de yüzde 130 zam geldi.”

BÜYÜK ORANTISIZLIK

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da sorunun giderek büyüdüğüne vurgu yaparak, şunları söyledi: “Günümüzde 4 kişilik bir aile mütevazi bir lokantada yemek yediğinde ortalama 1.200 lira ödemek zorunda kalıyor. Lokantadaki fiyat artışlarına gıda ürünlerine gelen zamlar gerekçe gösteriliyor. BM Tarım ve Gıda Örgütü FAO ve TÜİK verilerine göre mart sonu itibarıyla dünyada gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 7.7 azalmasına rağmen bizde yüzde 70.5 arttı.”

KDV’Yİ DÜŞÜK GÖSTERİYORLAR

17 Nisan 2024, Çarşamba 07:00

Yeşil patent rüzgarı

KOBİ’lerin sürdürülebilir üretime geçiş yapmaları için başlatılan ‘Yeşil Sanayi Destek Programı’, aynı zamanda ‘yeşil patent’ konusunda da büyük fırsatlar sunuyor. Konuya dikkat çeken Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz, “Ekonomimizin daha üretken, daha rekabetçi, daha çevre dostu olmasını yeşil patent sayısını artırarak sağlayabiliriz” dedi.

BAŞVURULAR SÜRÜYOR

Küçük ve Ortaölçekli İşletmelerin (KOBİ) çevre dostu üretim yöntemlerine geçiş yapmalarına yardımcı olmak için geliştirilen ‘Yeşil Sanayi Destek Programı’na başvurular tüm hızıyla devam ediyor. Programa 30 Kasım 2024 tarihine kadar KOSGEB’in resmi internet sitesinden başvuru yapılabiliyor. Proje üst limitleri ‘Güneş Enerjisi Projeleri’ için 14 milyon TL, ‘Temiz ve Döngüsel Ekonomi Projeleri’ içinse 4 milyon TL olarak belirlendi.

ÇEVRECİ BULUŞLAR

Konuya ilişkin konuşan Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz, bu projenin ‘yeşil patent’ sayısını artırmak için çok önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, “Bir buluş eğer çevre kirliliğini azaltma, doğal kaynakları koruma ve iklim değişikliğini hafifletmeye yardımcı olmuşsa ‘yeşil patent’ olarak sınıflandırılır. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında dünyada özellikle son 5 yılda, ‘iklim değişikliği’ temasıyla 3 milyondan fazla patent tescil edildi. Bu sürece hizmet eden her fikir, buluş, proje, muhakkak korumaya alınmalı. Bu da ülkemizdeki yeşil patent sayısını artıracaktır. Yamankaradeniz, yeşil patentin önemini ve faydalarını da şu maddelerde anlattı:

BU TESCİLİN ÖNEMİ NEDİR?

Çevreye duyarlı teknolojilerin geliştirilmesini ve bunların küresel ölçekte yaygınlaşmasını teşvik eder.

15 Nisan 2024, Pazartesi 07:00

'Göz'ünüzü dört açın!

Türkiye’de gözlük kullanma bilinci hızla artıyor. Halihazırda 40 milyon kullanıcı var. Pazarın büyüklüğü 500 milyon dolara ulaştı. Ancak en büyük sorun internetten yapılan kontrolsüz satışlar ve kayıtdışı. Yetkili mağazalardan alınmayan ürünler kalıcı göz hasarlarına yol açıyor. Konu çok hassas. İstanbul Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Ayhan Demircan ile sektörü ve sorunları masaya yatırdık.

Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlı 8 bin 200 civarında optisyenlik müessesesi (yetkili gözlük mağazası) yer alıyor. Pazarın büyüklüğü 500 milyon dolar civarında. Yılda 15 milyon adet kayıtlı gözlük satılıyor. Bunun 10 milyonunu optik gözlükler ve kontakt lensler, 5 milyonunu güneş gözlükleri oluşturuyor. Türkiye’de toplam gözlük kullanan kişi sayısı 40 milyon. Pazar yılda yüzde 5 civarında büyüyor. En büyük sorun ise internetten yapılan kontrolsüz sahte gözlük satışları ve kayıtdışılık. Yıllık 10 milyon adet işporta gözlük satılıyor. Bu da katarakt ve sarı nokta gibi hastalıklara sebep oluyor.

BİLİNÇ ARTIYOR

Sektörü değerlendiren İstanbul Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Ayhan Demircan, Türkiye’de gözlük kullanma bilincinin arttığını ancak henüz yeterli düzeye gelemediğini söyledi. Demircan, şöyle devam etti: “Avrupa’da gözlük kullanan hemen herkesin en az bir de yedek gözlüğü var. Bizde yedek gözlük kavramı çok yavaş yerleşiyor. Türkiye nüfusunun yaş ortalaması 33. 40 yaş sonrası gözlük kullanmak zorunda olanların oranı yüzde 40. Gelecek yıl kayıtlı olarak toplamda 20 milyon civarında gözlük satılması öngörülüyor.”

DEVLETİN KATKISI

Devletin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan faydalanan vatandaşlara gözlük desteğinin artarak devam ettiğine de dikkat çeken Ayhan Demircan, şu bilgileri verdi: “Devlet geçen seneye kadar vatandaşa 3 yılda bir gözlük alma hakkı veriyordu. Şimdi bu 2 yılda bire düştü. Yani devlet 2 yılda bir, vatandaşa göz muayenesi sonrası gözlük için bir katkı sağlıyor. Bu katkı cam ve çerçeve dahil 143 TL. Burada çerçeve fiyatı 110 TL, cam ise 33 TL olarak belirlendi. Aradaki fark, vatandaş tarafından ödeniyor.”

İHRACAT ATAĞI

13 Nisan 2024, Cumartesi 07:00

Yaşlılara özel zeki cihazlar

Yapay zeka gücü ile yaşlıların temel ihtiyaçlarına yanıt vererek onların hayatını kolaylaştıran akıllı teknolojiler hızla gelişmeye devam ediyor. Başta günlük aktiviteleri izlemek ve ihtiyaç duydukları anda yardım çağırmalarını sağlayarak acil durumlarda hızlı müdahale imkanı sunan bu teknolojiler, aynı zamanda onlara bakan kişiler için de büyük kolaylık sağlıyor. İşte son dönemlerin en etkili yaşlı teknolojileri...

DÜŞMEYİ HABER VEREN LAMBA

Belçika merkezli girişim şirketi Nobi, yaşlılar için sensörlerle donatılmış yapay zekalı lamba geliştirdi. Wi-Fi yani internet desteğiyle 7 gün 24 saat durmadan izleme yapabilen lamba, birisi düştüğünde 90 saniye yerde hareketsiz kalırsa hemen aile yakınlarına bildirim yolluyor. Araştırmalara göre 1 saatten fazla yerde yatan her 2 yaşlı yetişkinden 1’i, düşmeden sonraki 6 ay içinde ölüyor.

YIKANABİLEN CEP TELEFONU

Sharp, su ve sabunla yıkanabilen Basio Active 2 adlı özel bir yaşlı telefonu geliştirdi. Cihaz, dolandırıcılık vakalarına karşı koruma sağlamak için sakıncalı görülen tüm numaraları otomatik engelliyor. Cihazda aynı zamanda yapay zekadan gücünü alan bir telesekreter de mevcut. 50 MP bir ana kamera ve 8MP ön kamera da yer alan cihazın dahili belleği 64 GM, RAM’i ise 4GB. Pil kapasitesi 4000 mAh olan telefonun gelişmiş modellerinde, NFC ve eSIM desteği de bulunacak.

08 Nisan 2024, Pazartesi 07:00

Cepte değişim stratejisi

Cep telefonu fiyatları sürekli artsa da erken değişim tutkusu devam ediyor. Çoğu vatandaş, ihtiyacı olmasa da yenisi çıkar çıkmaz bir üst modele geçiyor. Peki bunun avantajı mı, dezavantajı mı fazla? Bir cihazın ikinci el değeri nasıl korunur? Gelin tek tek inceleyelim.

Bir telefonun ömrü, temiz kullanıma bağlı olarak 6 yılı aşabilse de dünyada ve Türkiye’de telefon değiştirme sıklığı 3 ile 3.5 yıl civarında. Öyle ki küresel ekonomik çalkantılar, yüksek döviz kuru ve enflasyon gibi sorunlar öncesi bu süre Türkiye’de ortalama 2.5 yıldı. Peki, cihazın ömrü bu kadar uzunken erken değişim yapmanın avantajları mı yoksa dezavantajları mı fazla? Sadece batarya ömrü kısaldı diye yeni bir telefon almak gerekir mi? Birkaç yeni özellik var diye üst modele geçmek şart mı? Cihazın ikinci el değerini korumak için nasıl bir yol izlenmeli? Çeşitli telefon servislerinden aldığımız yanıtlar şöyle:

AVANTAJLARI

Vaktinden daha erken yapılan değişim, daha iyi performans, daha iyi kameralar, daha uzun pil ömrü, daha hızlı işlemciler gibi avantajlar sunabilir.

Yeni bir telefon satın almak, yeni bir garanti ve destek hizmetini beraberinde getirir.

Her yeni cihazda daha enerji verimli ve çevre dostu malzemeler kullanılır. Bu, çevresel etkileri azaltarak daha sürdürülebilir bir seçenek sunar.

Eski cihazınızın daha yüksek bir ikinci el değeri olabilir.

DEZAVANTAJLARI

06 Nisan 2024, Cumartesi 07:00

Tatilde alınacak 7 dijital önlem

9 günlük Ramazan Bayramı tatili başladı. Keyifli bir tatilin birinci şartı elbette kafanızın çok rahat olmasıdır. Bu nedenle dijital verilerinizden banka hesaplarınıza, geride bıraktığınız evinizde olabilecek hırsızlıklar ve su baskınlarına karşı önlem almanız hayati önem taşıyor. Sadece birkaç işlemle kendinizi ve varlıklarınızı kolaylıkla koruyacak o tedbirleri sizler için hazırladık.

AKILLI EV: Akıllı ev, internet bağlantısı üzerinden uzaktan kontrol edilebilen cihazlar ve sistemlerle donatılmış bir evdir. Bunun içerisine elbette akıllı kilit sistemi de dahildir. Bununla birlikte, Wi-Fi bağlantılı duman dedektörü, akıllı termostat ve akıllı vana gibi sistemler sayesinde su baskını, yangın gibi olası kötü sürprizlerden telefonunuza gelen bildirimler sayesinde anında haberdar olabilirsiniz.

AKILLI KİLİT: Akıllı kilit, geleneksel anahtar yerine, parmak izi, PIN kodu, yüz tanıma ve mobil uygulama gibi farklı yöntemlerle açılabilen bir kilit türüdür. Uzaktan erişim ve kontrol imkanı sunduğu gibi kapı giriş çıkışlarını takip etme olanağı sağlar. Böylelikle evinize hırsız girmeye kalkarsa telefonunuzdan size anında bildirim gelir.

KONUM HASSASİYETİ: En sık yapılan hata konum bilgilerinin sosyal medyadan deşifre edilmesidir. Bunu paylaştığınızda, evinizin boş olduğunu bildirmekle birlikte nerede olduğunuzu ve ne zaman orada olduğunuzu da açık etmiş olursunuz. Bu da hırsızlara davetiye çıkarmak anlamına gelir. Ayrıca istemediğiniz kişiler tarafından takip edilmemek ve kimlik avı, dolandırıcılık gibi siber saldırılara hedef olamamak için konum paylaşımından her zaman uzak durun. Ayrıca dijital ayak izi konusunda hassas olun.

01 Nisan 2024, Pazartesi 07:00

'Cep'te güvenlik için 5 hayati kural

Uyurken bile yanınızdan ayırmadığınız cep telefonunuzu satarken ya da tamire verirken içerisindeki kişisel verilerin güvenliğinden emin olmanız gerekiyor. Aksi halde hem başınız büyük derde girebilir hem de tüm maddi varlığınızı hatta itibarınızı bile kaybedebilirsiniz. Bunun için şu 5 basit kuralı uygulamanız yeterli.

Cep telefonunuzu satarken ya da tamire verirken rehberi, fotoğrafları, videoları, özel dosya ve finansal verileri önce yedeklemeyi, sonra silmeyi, daha sonra ise sırasıyla fabrika ayarlarını sıfırlamayı ve SIM ile hafıza kartını çıkartmayı asla unutmayın yoksa başınız her an derde girebilir. Öte yandan telefonunuzun IMEI numarasını bir yere kaydedin. Bu numara, telefonunuz kaybolur veya çalınırsa onu takip etmenize yardımcı olacaktır. Peki bu işlemler nasıl yapılır? Gelin tek tek anlatalım.

YEDEKLEME

Telefonunuz Android ise, ayarlar arama kutusuna ‘yedekleme’ yazdığınızda ‘Google drive’, ‘Samsung cloud’, ‘harici depolama’ gibi yedekleme seçeneklerini görürsünüz. Bunlardan birini seçerek işlemi başlatabilirsiniz. Telefonunuz iOS yani iPhone ise de yine ayarlardan ‘iCloud’ menüsüne gidiyorsunuz. Burada ‘iCloud Yedekleme’ seçeneğini etkinleştirerek, ‘Şimdi Yedekle’ düğmesine bastığınızda yedekleme işlemi başlar.

GİZLİLİK AYARLARINI TEMİZLEYİN

Cihazınızı satmadan ya da tamire vermeden önce parmak izi veya yüz tanıma gibi biyometrik verilerinizi de temizlediğinizden emin olun. Çünkü hırsızlar bu verileri kopyalabilir. Bu verilerin başkalarının eline geçmesi demek telefonunuzdaki tüm bilgilerin çalınmış olması anlamına gelir. Ayrıca biyometrik verileriniz, mobil ödemeler yapmak için kullanılabilir.

FABRİKA AYARLARINI SIFIRLAMA

Bu işlem, telefondaki tüm verileri silme anlamına geliyor. Bunu da ayarlardan yapabilirsiniz. Ayarlardaki arama kutucuğuna ‘fabrika’ yazmanız yeterli. Hemen ‘fabrika ayarları sıfırlama’ seçeneği karşınıza çıkacaktır. Bastığınızda ise işlem başlar. Ancak fabrika ayarlarına döndürmek, bazen verilerinizi tamamen kalıcı olarak silmeyebilir. Bunun için güvenilir bir veri silme uygulaması

30 Mart 2024, Cumartesi 07:00

Astrolojiye yapay zeka dokunuşu

Geliştirilmiş yapay zeka destekli mobil uygulamalar ile birlikte astroloji bilimi daha da erişilebilir ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmaya başladı. Burç yorumlarından doğum haritalarına, gökyüzündeki hareketlerden size en uyumlu kişi eşleştirmelerine kadar derinlemesine öneriler ve tahminler sunan bu uygulamalar, kişinin yaşam yolculuğunu anlamasına yardımcı oluyor. Bu haftaki yazımızda milyonlarca kişinin meraklısı olduğu astrolojiye yön veren ve pek çok temel özelliği ücretsiz olan bazı popüler uygulamaları inceledik.

KARMA: Bu uygulama günlük burç yorumları dışında doğum haritanıza göre size en uygun çevrimiçi kişileri bulup eşleştirme yapıyor. Eşleştiğiniz kişilerle uygulama üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Hedef, en kısa sürede ruh eşinizi bulmaya yardımcı olmak. Ücretsiz olan bu uygulamada eğer günde 10 eşleşmeden daha fazlasını isterseniz üyelik paketi almanız gerekiyor.

NEBULA: Doğum haritası desteğiyle diğer burçlarla uyumunuzu analiz ederek en mutlu olabileceğiniz burçları yüzdesel olarak önünüze getiriyor. Uygulama aynı zamanda romantik ilişkiler dışında iş arkadaşlarınızla olan uyumu da analiz ediyor ve günlük önerilerde bulunuyor. Nebula sayesinde Güneş ve Ay burçlarınızın yanı sıra kişiliğinizi etkileyen diğer gezegenler hakkında bilgi edinerek kendinizi ve sevdiklerinizi daha derinlemesine anlayabilirsiniz.

ASTROPIA: Bu uygulama, doğum haritanızı inceleyerek doğduğunuz andaki gezegenlerin dizilimlerini ortaya çıkarıyor. Güneş, Merkür, Mars ve Venüs’ü izleyerek bunların size getireceği fırsatları ve zorlukları bildiriyor. Uygulama ayrıca sevdiğiniz kişinin doğum haritası da yüklendiği takdirde ilişki uyumunu da analiz edebiliyor.