Af değil adalet

Başbakan’a mektup

Sayın Başbakan, Barış için atacağınız her adım halkımıza mutluluk getirecektir ancak Diyarbakır’daki konuşmanızda dile getirdiğiniz ‘genel af’ düşünceniz beni rahatsız etti. Çünkü ben affedilecek herhangi bir suç işlemedim.

O yüzden sizden, iktidarınızdan af istemiyorum. Kendi adıma ve tüm masumlar adına tek beklentim adalettir. Bakın Sayın Başbakan neler yazıyorlar; “Hanefi Avcı’nın, Nedim Şener’in ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasının tek sebebi var. O da Gülen cemaati içinde uzun zamandır yaşandığı bilinen iç çatışma!” Siz bu çatışma nedir diye merak etmiyor musunuz?

Hadi bununla ilgilenmediniz oğlunuz Bilal Erdoğan’ı öldürmeyi hedefleyen bir örgütü de mi merak etmiyorsunuz? Gülmeyin, polisin yazdığı sahte e-postada aynen öyle yazıyor. Prof.Dr. Binnaz Toprak ve Açık Toplum Enstitüsü’nden Hakan Altınay ile grup oluşturduğumuz ve sizi can evinizden vuracak bir cinayet planladığımız yazıyor.

Birkaç satır sonra da oğlunuzun adı geçiyor. Buna dayanarak ev ve cep telefonlarım dinlendi. Hiçbir suç unsuru bulamadılar. İki yıl sonra da hiç ilişkim olmayan bir internet sitesinin merkezindeki bilgisayarda bir ‘word’ belgesinde ön adım geçiyor diye tutuklanıp meslektaşlarımla hapse atıldım. 13 ay Silivri’de kaldım. Halen yargılanmaktayım.

7.5 ile 15 yıl arası hapis cezası alabilirim. Yaşadıklarım yazdığım kadar kolay değil. Şimdi siz çıktınız, “Genel af çıkacak hapishaneler boşalacak” diyorsunuz. Bu sözünüz “Kitap bombadır” ya da “Ama onlar gazeteci değil terörist” demenizden daha ağır. Adalet yerini bulursa herkes kitabın bomba, gazetecinin de terörist olmadığını görecek.

Ömrümün sonuna kadar adaletin peşinde olacağım. İnşallah hesabımız mahşere kalmaz. Burada sizden af istemediğimi bir kez daha söylemek istiyorum. Çünkü o af benim değil ancak bize komplo kuranların ve onlara bu imkanı verenlerin ve bu suça ortak olanların kurtulması anlamına gelir.

O yüzden af değil adalet istiyorum.

Saygılarımla.